Lie | Jikook

-20-

Jungkook durmuyordu. Odaya girip Jaebum'u yakasından tutup yere çaldığından beri arka arkaya yumruklarını sallıyordu yerdeki alfanın yüzüne. Antrenmandan geldiğinden üstünde basketbol şortu vardı ve vücudu tamamen Jaebum'unkinin üstündeydi. İkisi de kendinde değildi. Ortamda da çürük elma ve keskin çam kokusunun baş ağrıtıcı bir birleşimi vardı.

Jungkook'un safkan alfa kokusundan ötürü Jaebum gerçekten nefes alamıyor gibi görünüyordu. Jimin ise yere sabitlenip kalmıştı. Dizleri kesinlikle tutmuyordu. Ama birinin acilen Jungkook'u durdurması lazımdı.

Yoksa Jaebum ölebilirdi.

Yoongi ve Namjoon koşarak geldikleri belli olur bir şekilde kapıda belirince Jimin biraz rahatladı. Onlar Jungkook'u durdurabilirlerdi. Tabii ikisi de burunlarını kapattılar. Safkan alfa kokusu onların da nefes almasına izin vermiyor gibi gözüküyordu.

Yoongi hızlıca odaya girdiğinde ise çok korkunç bir şey oldu. Jungkook Jaebum'la uğraştığı yerden anında dikelip Yoongi'ye doğru hırladı atlayarak. Elinde de yüzü kan içinde nefessizlikten de boğulmak üzere bir Jaebum vardı üstelik.

Yoongi alfayı daha fazla sinirlendirmemek için bir adım geri atınca ancak Jungkook savunma pozisyonunda biraz rahatladı. Jimin az önce gördüğü şeye inanamıyordu. Jungkook gerçekten Yoongi'nin üstüne atlayacaktı.

Jungkook'un alfası birden Jimin'le göz göze gelince Jimin nefesini tuttu. Jaebum'u da sürükleyerek ona doğru geliyordu ve Jimin yerinden hareket bile edemiyordu. Jungkook, Jaebum'u bırakmadan diğer eliyle Jimin'in kolunu sertçe kavradı.

"Ah!" Dedi Jimin istemsizce. Vücudunun perti çıkmıştı zaten. Ama Jungkook pek umursuyor gibi gözükmüyordu. Jimin kendisini sürüklemesine izin verdiğindeyse kendini kapının en uzak köşesinde buldu. Jungkook'un alfası büyük ihtimalle Jimin'i diğer alfalardan uzak tutmaya çalışıyordu. Sonra Jimin'e sırtını döndü ve kapıdaki Yoongi ve Namjoon'a dişlerini gösterdi ve ardından tekrar Jaebum'a vurmaya başladı. Bu sefer karnına.

Jaebum gerçekten ölecekti.

Namjoon da Yoongi de her içeri girmeye çalıştıklarında Jungkook onlara da saldıracağını açıkca belli ediyordu ancak durumun gidişatı hiç iyi değildi. Odadaki Jungkook dışında hiçbir alfa nefes bile alamıyordu ve oda iyice boğuklaşmaya başlamıştı.

Jimin kendisinden başka onları buradan çıkarabilecek bir şey göremeyince ayağı buruk olsa da ayağa kalkmaya zorladı kendini.

"Jungkook!" Dedi acıyla inleyen sesiyle birlikte. Alfa ona doğru baktı ama sonra kafasını geri çevirdi. Omeganın acı çekse bile güvende olduğuna kanaat getirmiş olmalıydı. Ama hala Jaebum'a vuruyordu.

Jimin sendeleyen adımlarla Jungkook'a doğru yürümeye başladı. Alfa kafasını bir daha ondan tarafa çevirdiğindeyse bu sefer Jimin'e de hırladı. Büyük ihtimal bu otur oturduğun yerde anlamına geliyordu ama bu mümkün değildi Jimin açısından. Acilen Jungkook'u durdurmalıydı yoksa ömrü boyunca pişman olacağı bir şey yapacaktı.

Ama Jimin'in, ona yaklaştıkça daha da sinirlenen bu safkan alfayla nasıl baş edeceği konusunda en ufak bir fikri yoktu. Bu yüzden omegasına tekeri vermeye çalıştı ve içgüdülerini dinledi.

Jungkook bu sefer Jaebum'u bırakmış büyük ihtimalle tekrar Jimin'i eski yerine sürüklemek için yanına doğru gelirken Jimin Yoongi ve Namjoon'a doğru dönüp "Şimdi!" Diye bağırdı. Jungkook'un kafası hemen Jaebum'a doğru döndüğündeyse o odadan çıkarılmaya çalışılan Jaebum'a atlayamadan Jimin, Jungkook'un üstüne atlayıp kollarını boynuna doladı.

Jungkook bir an için kollarındaki omegayla şaşkınlığa uğradıysa da gene Jimin'i sürükleyeceğini anladığındaysa artık bütün kartları oynamanın zamanı gelmişti.