Lie | Jikook

-24-

Jimin'in bir haftası inanılmaz kötü geçmişti.

Hastaneden döndükten 3 gün sonra yalvar yakarış teyzesini gönderse bile annesi kesinlikle gitmeyi reddetmişti ve Jimin'in evden tek başına çıkmasına hiç müsaade etmemişti. Çıktığı tek zaman da karakola gitmek içindi zaten. Allah'tan okuldan izni vardı da devamsızlık sıkıntısı olmayacaktı. Tabii bu annesine fazla maruziyet aynı zamanda Jungkook'la da bir haftadır görüşememek anlamına gelmişti. Alfa her ne kadar Jimin'in yanından ayrılmamak için bastırıcı iğne olmuş olsa da annesine Jungkook'la olan ilişkilerini açıklamak zorunda kalmak istemeyen Jimin'in karşısında gene kendini Jimin'den ayrılmış bir biçimde bulmuştu. Neyse ki yarın okula dönecekti. Her ne kadar annesi mutsuz olsa da.

Yatağında Karamel'le birlikte  otururlarken kapının açılma sesi geldi. Taehyung gelmiş olmalıydı. Beta, Jimin'in annesiyle çok iyi anlaşıyordu. Hoş, Kim Taehyung'un sevgisini isteyip alamadığı kimse yoktu. Yılların içine dönük alfası Yoongi'yi bile parmağının ucunda oynatabiliyordu.

Jimin oturduğu yerden Taehyung'un mutfakta çorba yapan annesine selam verdiğini, sarıldığını, hatta öptüğünü?? dinledikten sonra odasının kapısının açılmasını izledi. Beta çok keyifli duruyordu bugün.

"Jimin, o kadar eğleniyorum ki. Yoongi aşırı aşırı mutsuz." Dedi Tae arkadaşını yatakta ittirip yanına otururken. Karamel kalabalığı kaldıramayıp çoktan inmişti aşağı.

"Neden görüştüğün çocuğun mutsuz olmasıyla eğleniyorsun diye sormayacağım ve neden mutsuzmuş diyeceğim sadece." dedi Jimin arkadaşını izlerken.

Taehyung ise duraksamadan konuştu. "Jungkook'un keyfi o kadar kaçıkmış ki günlerdir, her antrenmanı zehir ediyormuş, okulda sürekli Jimin yok diye ağlanıyormuş, hatta dün resmen sizin çalıştığınız atölyeye gidip senin çalışmalarına bakmaya çalışırken onu Namjoon yakalamış."

Jimin kulaklarına inanamıyordu. "Şaka yapıyorsun. Bana hiçbir şey demedi mesajlarda! Ne zaman nasılsın desem iyiyim hyung sen kendi iyileşmene bak beni dert etme diyordu!"

Taehyung kahkahayı patlattı. "Evet işte ondan Yoongi acı çekiyor ya, sen endişelenme diye sana mükemmel taklidi yapıp etrafındaki diğer herkesin hayatını boka çeviriyormuş. Üstelik alfası da bastırıldığı için koku alamadığından sürekli insanların adını karıştırıyormuş."

Jimin şimdi alfaya üzülmüştü işte. Ama Taehyung'un pek umrunda değil gibiydi çünkü gülerek anlatmaya devam etti.

"Hangi manyak insanların adını kokularına göre ezberler? Böyle bir sorun yaşanıyor olması bile çok komik." Taehyung sonunda yaşadığı eğlence bulutundan çıkıp arkadaşının aslında üzüldüğünü gördüğündeyse kollarını omeganın etrafına doladı.

"Ah Jiminie bırak o alfayı dert etme. Yarın döneceksin zaten okula. Bol bol özlem giderirsiniz." dedi göz kırparak. Jimin'in ise yanakları kızarmıştı. Ama alfanın bütün hafta onun yüzünden acı çektiğini düşünmek bile kalbini acıtıyordu. Jungkook'a her ne kadar güvenmekte sorun yaşasa da omegası alfayı seviyordu ve Jimin'de Jungkook'u. O yüzden bir çılgınlık yapma kararı aldı.

"Jungkook'la buluşmalıyım bu gece."

Taehyung arkadaşına etkilenmemiş gözlerle baktı.

"Anneni nasıl geçeceksin canım?"

Jimin'in yüzüne masum ama asla masum olmayan bir gülümseme yayılıp Taehyung'a yalvaran gözlerle bakınca ise beta hızla yataktan kalktı.

"Sen genç seksi alfan üzülmesin, onunla buluşmaya gidesin diye güzelim anneni oyalamamı istiyor olamazsın herhalde Park Jimin!" dedi fısıltıyla karışık sitem barındıran sesiyle.