-3-

2.4K 245 13
                                    

Jimin bir sonraki gün okul için uyandığında kendini güne hiç de hazır hissetmiyordu. Bütün gece Taehyung'a onsuz geçirdiği ilk günün ne kadar berbat geçmesi hakkında yakınmıştı ama Tae ile konuşmak onu kesinlikle biraz daha sakinleştirmişti. Şimdi daha hazırlıklı ve havalı olarak gidecekti okula. Ne vardı yani Safkan Alfayla eşleşmişse? Böyle şeyler sadece lakaptı. Okula gidecek Jungkook'la ödevi planlayacaklar (eğer Jungkook'u ikna edebilirse ödevi üstlenecekti) omega kızlardan uzak durmaya çalışacak Jaebum'u ise görüş mesafesinde bile olmayan bir yere oturacaktı. Ardından normal tasarım derslerine girip günü kapayacaktı. Söylemesi kolaydı.

Dün Jungkook bir sonraki dersten önce konuşuruz demişti ama nasıl ve tam olarak ne zaman hakkında konuşmamışlardı. Jimin cevap vermediği için. Hızlıca mesaj attı.

"Jimin: Ödev için buluşuyor muyuz hala? Dediğim gibi ödevi sadece ben yapabilirim, sorun yok."

Daha telefonunu yerine bırakamadan cevap geldi.

"Jeon Jungkook: 10 dakikaya okuldayım. Sizin okulun bahçesinde konuşsak daha iyi."

"Jimin: Ben ancak 15 dakikaya gelebilirim."

"Jeon Jungkook: Sorun yok, Yoongi benimle birlikte bekleriz."

Jimin kaçışı olmayacağına kanaat getirip Karamel'e suyunu verdikten sonra evden çıktı ve metroya doğru yürüdü. Zor bir gün onu bekliyordu.

Kampüse girdiğinde saat tam 8'di bu da demek oluyordu ki tam 15 dakikada kampüse ulaşmıştı her zamanki gibi. Adımlarını hızlandırarak okulunun olduğu kısma doğru yürümeye başladı. Jungkook'un Moda Tasarım'ın önünde beklemediğini umuyordu. 2 günde 2 kere Jungkook okulunun bahçesinde beklerse hiç istenmeyen ekstra dikkate de maruz kalırdı. Ne yazık ki şu hayatta hiçbir dileği gerçekleşmiyor gibiydi.

Jeon Jungkook ve Min Yoongi okullarındaki banklardan birinde oturmuş telefonlarında bir şeylere bakıyorlardı. Ve tam da Jimin'in tahmin ettiği gibi okullarındaki üst ve alt dönemlerin hespi far görmüş tavşan gibi onlara doğru bakıyordu. Jimin şimdi nasıl çok göze bakmadan onlara doğru yürüyebileceğini düşündü ve bir yol bulamadığından, zaten bölümleri az öğrencili bir bölüm olduğu için onları izleyen 40 tanıdık yüze bakmadan Jungkook'ların yanına doğru yürümeye başladı.

Yanlarına yaklaşan adım seslerini duyunca Jungkook da Yoongi de başını kaldırdı. Jimin nazik bir kafa sallamayla yanlarına gelirken 4 yıl sonra Jungkook'la ilk defa konuşacağı gerçeğini göz ardı etmeye çalıştı. Etraftaki birkaç kişinin "oha"larını duyabiliyordu bile.

Yanlarına geldiğinde Jungkook da Yoongi de ayağa kalkmıştı. Jimin Jungkook'un tanıdık çam kokusu ve Yoongi'nin nane kokusuyla onlarla karşılaşmadan önce karşılaştı. Jimin'in eskiden beri Jungkook'la ilgili en sevdiği şey her zaman kokusu olmuştu çünkü Jimin'e eskiden babasıyla gittiği gezileri hatırlatıyordu. Şimdi tam alfa olduğu için kokusu daha da yoğundu. Jimin alfayla ilgili her şeyin omegasının hoşuna gitmesinden hiç hoşnut değildi. Bozuntuya vermeden yanlarına geldi.

Jimin ilk önce yaş olarak daha büyük olduğu için Yoongi'ye elini uzattı. Bu arada Jungkook'un yakın arkadaşları da Jungkook kadar popülerdi o yüzden Yoongi'yi de tanıması aşırı normaldi. Yoongi de Jungkook gibi Bilgisayar Mühendisliği okuyordu ama bir üst sınıftı. Alfaydı ve her yıl başarılar getiren basketbol takımının kaptanıydı. Çok güler yüzlü olmamasıyla bilinirdi. Ve şu anda da gülmüyordu. Harika.

Jimin olabilecek en resmi şekilde Yoongi'nin elini sıktı.

"Merhaba ben Jimin"

"Selam. Yoongi."

Lie | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin