my bitch! \\ vegaspete

iki

[Vegas]

Kahvaltısını -öğleye doğru yediği yemek pek kahvaltı sayılmazdı gerçi-  sigara ve vişne suyuyla yaptıktan sonra birkaç şeyi kontrol etmek adına kumarhaneye indi. ''Hey, Kim nerede?'' diye sordu kaşlarını çatıp temizlik yapan iki kişinin yanına doğru ilerleyerek. İkili ellerindeki mopları bakıp arkalarını döner dönmez Vegas'ın önünde saygıyla eğildi. Bacakları titriyordu -Vegas'ın katı kuralları olan bir patron olduğunu ve dün adamlarından birine neler yaptığını bildikleri içindi büyük ihtimalle-. Ayrıca Vegas pek fazla kumarhaneye inip birkaç kişi haricinle çalışanlarıyla iletişim kuran biri değildi. ''B-bay Vegas-''

''Ne var ağzınızda geveleyip duruyorsunuz lafı? Kim'in nerede olduğunu sordum size!'' kaşlarını çatıp yumruklarını sıktı, dişlerini sıkarak bir kere daha sordu:

''Kim nerede?''

''B-bilmiyoruz efendim buraya uğramadı.'' dediklerinde derin bir nefes aldı sakinleşmek adına. Bu sırada arkasında duyduğu sesle omzunun üstünden başını çevirip aradığı kişiyi görünce sırıttı. ''Hazırladın mı kendini?'' diye sordu arkasını dönerek. Karşısındaki genç başını eğip cevap vermeden öylece yeri izlemeye başlayınca Vegas daha da sinirlendi. ''Cevap ver bana Kim, kendini hazırladın mı?'' karşısındaki gencin yanına adımlayıp tekrardan belindeki silahı aldı, silahın ucunu gencin çenesinin altına yaslayıp yavaş bir şekilde kaldırdı, göz göze gelmelerini sağlayınca sırıttı. ''Bunun seni heyecanlandırdığını biliyorum Kim. Şimdi sana son kez soruyorum-''

''Hazırladım efendim. Size ne kadar sadık biri olduğumu göstereceğim bundan hiç şüpheniz olmasın.'' 

''Ah, beni gerçekten ağlatacaksın tatlım. Keşke herkes senin gibi olsa!'' diye gürlediğinde arkasındaki temizlik görevlilerine omzunun  üstünden bir bakış atıp kaşlarını çattı. ''Film mi izliyorsunuz lan? İşinizi yapmanız için davetiye mi göndereyim?'' ikili derhal işlerinin başına dönüp yerleri temizlemeye devam etmeye başladığında Vegas göz devirip silahı tekrar Kim'in beline yerleştirdi ardından kumarhanenin binayla bağlantılı olan sensörlü cam kapısından geçip koridorda ilerleyerek asansörün önüne geldi. Bu sırada telefonu çaldı. Babası arıyordu. Çağrıyı cevaplayıp telefonu kulağına götürdükten sonra ''Babacığım nasılsın?'' dedi yumuşak bir ses tonunda alay edercesine. 

''Vegas polisler her yerde seni arıyor ve sana ulaşmaları an meselesi-''

''Ah, bana çok aşıklar sanırım. Sürekli arayıp duruyorlar.'' 

''Bu ciddi bir mesele olabilir çünkü biri polislere yardım ediyor.'' Asansörün geldiğini bildiren sesi duymasıyla derin bir nefes alıp cevap verdi: 

''Pekala, söylediğin için teşekkür ederim baba. Şimdi kapatmam gerekiyor biraz işim var.'' dedikten sonra telefonu kapatıp asansöre bindi, yirminci katın düğmesine basıp  kabinin kapısını kapattı, asansör hareket etmeye başlayınca ellerini pantolonunun cebine sokup  beklemeye başladı. 

[Pete]

''Her şey için teşekkür ederim Macau.'' dedi yüzüne zoraki bir sırıtma yerleştirip barmenin yüzüne bakarak. ''Bir ihtiyacın olursa bana söylemen yeterli Pete. Burası artık senin evin gerçi, istediğini yapabilirsin ancak yine de bir şey istersen çekinme.'' Pete başıyla onayıp gözlerini kaçırdı. Evi baştan aşağı temizledikleri için ikisi de yorgunluktan koltuklarda baygın bir şekilde oturuyordu.