beş

293 14 22
                                    






[Pete]

Gözlerini açtığında çoktan sabah olduğunu görüp doğruldu. Kendini yapış yapış ve iğrenç hissediyordu. Dün gece otele beraber geldiği adamın yanında olmadığını görünce hafif bir tebessüm etti. 

Yataktan kalkıp yerdeki kıyafetlerini eline aldı, yatağın üstüne bırakıp odanın banyosuna ilerledi. Ilık bir duş alıp kendini temizleyecek sonra yeniden çalıştığı yere gidip patronundan parasını isteyecekti. 

Banyoya girip kapıyı kapattı, çıplak olan vücuduna baktı. Her geçen gün vücudu daha da çürüyordu. Hafifçe yana dönüp kalçalarına bakmak istedi. Yatay çizgiler halinde olan kemer izlerini ve kabuk bağlamaya yüz tutmuş yer yer kanayan yaraları görünce sırıttı. ''Sürdüğü sikik krem hiçbir işe yaramamış.'' parasını alıp tekrar o kumarhaneye gitmek istiyordu. Tek bir sorun vardı yerini ve adını bilmiyordu. Omuz silkip duş kabinine döndü, suyu açıp ılımasını sağladıktan sonra da kabine girip vücuduna su tutmaya başladı. Her yerinin ıslandığından emin olduktan sonra duş başlığını yukarı sabitleyip eline biraz şampuan aldı, saçlarına götürüp güzelce masaj yaparak köpürttü. Kalbine giren ağrıların sayısı gün geçtikçe artarken kendini karanlığa hapsedilmiş hissediyordu. 

Saçlarını duruladı. Banyonun zayıf ve sarı ışığı kabine fazla gelmediğinden başı ağrımıyordu. Bacaklarından aşağı akan beyaz sıvıyı görünce elini ağzına kapatıp birkaç kere öğürdü. ''Lanet olsun...'' Saçlarını durulayıp eline bu sefer duş jeli sıktı, bütün vücuduna sürmeye ve köpürtmeye başladı. 

Bu sırada işaret ve orta parmağını bileştirip deliğine götürdü, derin bir nefes alıp deliğine ittiğinde ağzından bir inleme çıktı. Başkası yapsa tepki göstermezdi -kendini tutardı- ancak kendisi kalınca ve bunu yapacaksa inlemesini tutmuyordu. Parmaklarını ileri geri hareket ettirirken titreyen bacakları yüzünden yere çöktü, bir elini zemine koyup işine devam etti. Öncekilerden garip hissediyordu. Aklına sürekli kumarhane sahibiyle geçirdiği gece aklına geliyor ve karnının kasılmasına sebep oluyordu. Parmaklarını makas gibi açıp kapattığında dudaklarını ısırdı ve bacaklarından aşağı akan sıvıyla yutkundu. Parmaklarını biraz daha ileri ittirip ileri geri hareketini hızlandırdığında ağzından uzun bir inleme çıktı:

''Vegas...''

İnlemesinin hemen ardından boşaldığını görünce nefes nefese bir şekilde mermer zemini izlerken az önce inleyerek boşaldığı ismi düşündü. İsim bir yerden tanıdık gelse de kim olduğunu hatırlayamadı. Omuz silkip iyice temizlendiğinden emin olduktan sonra parmaklarını çıkarıp vücudunu bir kere daha sabunlayıp duruladı ve otelin kendisi için bıraktığı bornozu giyip odaya girdi. 

Yatağın üstüne koyduğu kıyafetlerini giyip saçlarını küçük bir havluyla kuruladı ardından odanın kartını alıp çıktı. Asansörle en alt kata inip resepsiyona ilerledi, mermer tezgahın üstüne bırakıp kadına baktı. ''Ödemeniz yapıldı.'' bir şey demeden otelin bahçesine çıktığında insanları izledi. Herkes ailesiyle veya sevgilisiyle beraber gelmişti ve yüzleri gülüyordu. Pete'in aksine herkes oldukça mutlu duruyordu. 

Bahçeden geçip dış kapıya vardığında otelin siyah taksilerinden birine bindi ve barı tarif etti. 





[Vegas]

my bitch! \\ vegaspeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin