Sezen Aksu, Yetinmeyi Bilir Misin?
Başkalarının ekmeğine yağ sürerken benim lokmalarımı boğazıma nasıl dizdin?
Bana bunu nasıl yaptın Katran?Nefes alamıyorum. Yutkunamıyorum. Hiçbir şeye hevesim kalmadı.
Biliyor musun, insanlar hiç kimse tarafından doğru düzgün sevilmeyince en çok kendilerinden nefret ederlermiş. Ben nefret ettim. Önce kendimden sonra beni bana düşman eden herkesten.
Kendi başıma bende açtığınız yaraları sarmak için o kadar çok uğraştım ki, yıprandım. Ellerimin içi su, parmak uçlarım kan topladı.
Katran, uğruna ömrümü yoluna serdiğim.
Bir canım vardı başkalarının gözünü dikmediği, bir canım, ona da sen gözünü diktin.
Lokmalarımı boğazıma dizdiğin, hiç ışığı olmayan o sokağın savaş meydanına dönmüş tam ortasından tek başıma çıkamam Katran, koşmaya çalışırım koşamam. Sanki sonu yok bu yolun. Ne yapacağım? Kurtulamayacak mıyım?
İçim ölüyor. İçim senin yoluna için için ölüyor, Katran.
Ben sana nasıl anlatayım sahiplenildiği halde sevilmediği için, kimsesiz, sakat, sokağın kenarına bırakılmış soğuktan tir tir titreyen, topal ayağına sarılmış yaralı bir kedi gibi hissedip hıçkıra hıçkıra ağladığım geceleri?
Yürümek istediği zaman ağrıyan ayağı yüzünden yürüyemeyip yolun kenarındaki çamurlu su birikintisinin içine düşüp yaralı olması yetmiyormuş gibi kirlenen o kedinin etrafına bakınıp acıklı acıklı miyavlayarak yardım istemesini ama kimse etrafta olmadığı için tek başına canı yana yana o çamur olmuş sudan çıkıp hiç kimsesinin olmayışını kabullenmek zorunda kaldığı gibi tek başıma olduğumu kabullendiğim geceleri ağlaya ağlaya sabah ettiği mi?
Anlatamam Katran, anlatamam. Anlatmak istesem bile anlamayacaksın. Herkesi anlamak için uğraşan o adam sıra bana gelince tek kelimemi anlamak istemiyor çünkü. Bazen unutuyorum senin ben olmadığını, benim olmadığını. Özür dilerim Katran. Varlığım için özür dilerim.
Keşke, benim gibi biri tarafından hiç sevilmeseydin.
Keşke, yürüdüğün yolda yanında istediğin kişi tarafından çok sevilseydin.Çok isterdim. Hem sevilmeni hem de benim seni sevdiğimi kabullenmeni. Olmadı.
Ben yine tek başıma çıkacağım o kıyamete dönmüş sokağın ortasından, bulacağım çıkış yolunu. Ama katran, senin beni ardında bırakıp gittiğin o yolun sisi üzerine çöker önünü göremezsen, korkma. Kurtulduğum an kendimi yakıp ışığın olsun, önünü görebilesin diye yanında olacağım. Yana yana uğruna yok olacağım.
Giderim, alışığım gitmelere :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katran ve Zift
General FictionKalbimin en kırık parçasına. Yıllanmış Serisi ikinci kitap.