-8-

288 82 113
                                    

" çiçekler renklenmeye başlamış!"

Hyunjinin mutlulukla bağırdığı yere doğru koştum hızla. Gerçekten söylediği gibi kuru çiçekler yeni yeni rengarek açmaya başlamışlardı.
Hyunjin heyecanla başka yerlere de bakmaya başladı.

"Jeongin baksana! Buralarda da açmaya başlamış!"

Yüzünde de bir bir çiçekler açmış gibi gülüyordu sevinçle. Onu böyle gerçekten mutlu görünce bir garip oluştum. Buraya geldiğim günden beri ilk defa bu kadar içten güldüğünü görmüştüm.

"Jeongin eskisi gibi olmaya başladı dünyamız!"

Yaşlı gözleriyle hızla bana sarıldı.bende kollarımı boynuna doladım. Onun mutlu olması beni de o kadar mutlu etmişti ki! Kafasını boynuma sokup öylece durdu bir süre. Sonra kafasını kafamla hizzalayıp gülerek alınlarımızı dayadık. Luna yanımıza gelince ayrılıp kafasını okşadım.

"Yola çıkalım mı? Birine uğramam lazım."

Hyunjinin söylediğini onaylayıp ata bindik. Buraya gelirken çok mutluyduk ve şimdi giderken iki katını daha beraberimizde götürüyorduk. Sonunda eski küçük bir kulubeye varmıştık.

Lunadan inip kulubeyi incelerken başını okşadım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lunadan inip kulubeyi incelerken başını okşadım. Burası korkutucu görünse de huzurlu hissettirmişti.
Hyunjin kulubenin tahta kapısını çaldı yavaşça. İçereki adım sesleri kapının önüne gelince kapı gıcırdayarak açıldı ve içeriden bir teyze çıktı. Buradaki diğer insanlar gibi değildi. Alnında zümrütü yoktu mesela ya da çirkin değildi. Gözleri masmaviydi. Anladığım kadarıyla kördü. Kapının önünde bir süre durduktan sonra elini hyunjine doğru uzattı. Hyunjin yüzünü kadının eline doğru götürünce kadın gülümseyip hyunjine sarıldı.

"Lucie teyze Seni özledim."

Hyunjin kadının boyu kısa olduğu için sarılırken neredeyse yere kadar eğiliyordu. Sonunda ayrıldıklarında bana doğru döndü. bende yüzümü eline yaklaştırınca biraz yoklayıp yanaklarımı sevdi.

"Erkek arkadaşın mı bu hyunjin?"

Hyunjin utançla gülümseyip "hayır" dedi. benim de yanaklarım kızarmaya başlıyordu. Lucie teyze bizi içeri davet etti ve tahta sandelyelere oturduk. İçerisi dışından göründüğü gibi kasvetli değildi. Oturma odasıyla birleşik Şirin bir mutfak vardı. Etrafta tahta eşyalar hakimdi ancak evi boğmuyordu. Hyunjin lucie teyzenin söylediği gibi Bize mutfaktan birer meyve suyu getirdi ve yanıma oturdu.

"Ee hyunjin. Uzun zamandır gelmiyordun yanıma. Birşeyler seziyorum sende"

Hyunjin ufakça gülümseyip meyve suyundan bir yudum aldı.

"Dışarıda biryerlerde seni mutlu eden birşey var. Söyle ne oldu?"

Benim gözlerim fal taşı gibi açılırken hyunjine döndüm. Benim kafamda sorduğum "nasıl bildi" sorularına ufak bir yanıt verdi.

Cruel | Hyunin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin