"jeongin?"
O sesle kalakaldım yerimde. Hyunjinin sesi çınladı kulaklarımda. Odada yankılanan sesle arkamı döndüm içimden yanlış duymamış olmayı umarak. Hyunjin duruyordu kaşımda. Zayıflamış bedeni zar zor ayakta dururken gözleri gözlerimdeydi.
Yara bere içindeydi sevdiğimin yüzü..
Öne atılıp boynuna doladım kollarımı. Mis kokusunu çektim içime. Çok özlemiştim onu. Hyunjinin kolları usulca belimi buldu. Başını boynuma koydu o da. Sımsıkı sarmaya çalıştı belimi. Gücü kalmamıştı farkındaydım. Bitmişti tükenmişti bedeni. Ellerimi saçlarına attım. Göz yaşlarım kirlenmiş , kana bulanmış beyaz gömleğine düşüyordu. Başı boynumdayken boğukça konuştu.
"Öldün kollarımda"
Başımı iki yana salladım daha sıkı sarılıp. Sonra ayrıldım yavaşça. Karşımdaki bitmiş adama baktım.
Gözlerimden bir yaş yanaklarıma yuvarlanırken titreyen ellerimi ağzıma koydum usulca."Canını acıtmışlar"
Kırpamadığım gözlerimden yaşlar düştü bir bir dudaklarımın üstündeki ellerime. Başını iki yana salladı , gülümsemeye çalıştı.
"Acıtmadılar sevgilim"
Ellerimi ağzımdan çekip saçlarımın arasına götürdüm. İnanamıyordum. Sevdiğim adamın bu halde olmasına dayanamıyordum. Ağzımdan hıçkırıklar kaçmayı beklerken dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Kana bulamışlar dokunmaya kıyamadığım yüzünü"
Elini yanağıma koydu.
"Sen buradasın. Gerisi önemli değil"
Hâlâ direniyordu. Hâlâ dik durmaya çalışıyordu iyiymiş gibi yapıyordu. Başımı iki yana salladım.
"Yapma hyunjin"
Tutamadı o da gözyaşlarını. Dinledi öylece beni.
"Canın yanmamış gibi yapma"
Elimi kalbime götürdüm gözyaşlarım hızlanırken.
"Burası çok acıyor."
Elimin üzerine elini koydu.
"Birlikte sararız yaralarımızı"
Başımı salladım yüzümde minik bir gülümseme oluşurken. Hasret kaldığım dudaklara bastırım dudaklarımı. Göz yaşlarımız kayıp gitti hasretimizin arasından. Ayrılıp alnına yasladım alnımı.
"Gidelim buradan. Kaybolalım jeongin. Bulamasınlar izimizi"
Başımı salladım.
"Gidelim"
Elini tutum sıkıca. Bırakmayacaktık asla birbirimizi. İzin vermeyecektik ayırmalarına. Demir kapıyı araladım usulca. Görünürde kimse yoktu. Yavaş adımlarla dışarı çıktık. Geldiğim yöne doğru giderken hyunjin arkamıza, ben önümüze bakıyordum. Çıktığım mahzene geri girdik hemen. Tepemizdeki merdivene bakıp hyunjine döndüm.
"Yukarıda birileri olabilir. İlk ben gideyim sen çıkabilecek misin?"
"Ben çıkarım da ilk seni göndermem asla. Bir daha kaybedemem. ilk ben çıkacağım"
İtiraz edecekken merdivenin paslı demirlerine tutundu. Yavaş yavaş yukarı çıkarken kapağa ulaştığında biraz kaldırıp dışarıya baktı. Dışarıdan yüzüme vuran ışıkla kolumu gözlerimin önüne koydum. Hyunjin bana baktı.
"Kimse yok"
"Tamam dikkatli ol "
Başını salladı ve sonuna kadar açtı kapağı. Hyunjin dışarı çıktıktan sonra bende çıktım merdivenden. İkimizde dışarı çıktığımızda etrafa baktım. Kimsenin olmamasının verdiği mutlulukla tekrar tuttum hyunjinin elini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cruel | Hyunin ✓
FanfictionJeongin arkadaşlarıyla oynamaması gereken bir oyun oynar ve kendini bambaşka bir dünyada, o dünyanın kralına aşık olurken bulur...