-9- M

351 66 41
                                    

Bu bölüm +18 ögeler içerir!

Bir uzattığı kitaba birde ona baktım. Kitabı hâlâ bana uzatırken ellerinden aldım usulca.

"Açtığım sayfada nasıl yapılacağı ayrıntılı olarak yazıyor. Anlamadığın ya da yardığıma ihtiyaç duyduğun zaman beni çağırabilirsin. Odamda olacağım."

Yüzüme bakmadan kurduğu cümlelerle gözlerimden bir yaş süzüldü gitti. Hyunjin de odadan gidince kitaba öylece bakakaldım. Benim gitmemi istiyordu gerçekten. Gözlerimden bir bir damlalar düşerken ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. Ellerimi ağzıma bastırıp daha fazla ses çıkarmamaya çalıştım. Kucağımdaki kitaptan hyunjinin açtığı sayfayı okumaya başladım.

Kitapta anlattığına göre kağıda bu sefer ev resmi çizmem lazımdı. Çizdiğim resmin üzerine yine kanımı damlatıp banyoya girecektim. Mum kesin sönecekmiş zaten ve sönünce de evimde olacakmışım. Hemen gözyaşlarımı silip kitabın en arka sayfasındaki boş yeri kopardım. Çekmecelerden birinde bulduğum kalem ile cam parçasını alıp bir ev çizdim. Tam elimi kesecekken kapı açıldı sertçe. İçeriye gözüyaşlı hyunjin girdi nefes nefese.

"Jeongin gitme"

Söylediğiyle donup kalırken ne yapacağımı bilemez şekilde kucağımdaki kitabı masanın üzerine koydum. Gözlerim dolarken o devam etti.

"Gitmek zorunda mısın? Kal burada benimle"

Gözyaşlarım tutunamayıp yanaklarımı ıslatmaya başlamıştı.

"Ben sandım ki sen beni istemiyorsun-"

Sözümü kesti ağlayarak.

"Beni kendine daha çok bağlayıp gitmeden korktum. Toparlanamam çünkü jeongin"

Yüzümde oluşan gülümsemeyle yataktan kalkıp yanına gittim. Usulca kollarımı boynuna dolayınca o da beni incitmek istemiyormuş gibi belime sardı ellerini. Bir süre öylece sarıldık sanki yıllardır kavuşamamış iki aşık gibi. Sonra kafamı çektim huzuru bulduğum boynundan. Gözlerimi bir saniye olsun açmadan birleştirdim dudaklarımızı. Bir eli belimden boynuma çıkınca tutup kafasını eğdi daha fazla hissedebilmek için. Gözlerimizden akan tuzlu yaşlar dudaklarınızın arasından kayıp giderken biz ise arzu dolu öpücükler konduruyorduk dudaklarımıza. Öpüşmemiz biraz daha hararetlenince alt dudağımda dilini gezdirip dişlemeye başladı. Dudaklarım hyunjinin dişlerini her hissettiğinde tüylerim diken diken oluyor, ufak iniltilerimi tutamıyordum. Dili sonunda dudaklarımdan içeriye süzüldüğünde emmeye başladım. Dili ağzımın içini gezintiye çıkmış gibi damağımda usul usul dolanırken dudaklarını parçalarcasına öpüyordum. Dolgun alt dudağını emip bırakırken başım dönüyordu resmen. Dudaklarından aldığım tat git gide artarken seslice ayrıldık. Dudakları boynumu bulduğunda aynı anda elleri beyaz geniş tişörtümün içinden belimi okşuyordu.

Boynumda bıraktığı küçük öpücüklerin yerini morartıcı ısırıklar almıştı. Tenimi ısırıp çekiştirirken başımı geri atıp ona biraz daha yer açtım. Aramızdaki kıyafetlerden sıkılmış olacak ki tişörtümün eteklerinden tutup tek hamlede çıkardı. Üstüm çıkılçıplak kalınca ellerini belime koyup beni havaya kaldırdı. Bacaklarımı beline dolayınca tekrar dudaklarını buldu dudaklarım. Üst dudağıydı bu sefer hedefim. Titrek soluklarımız birbirine karışırken ağzımın içine boğuk inlemeler bırakıyordu. Bedenim yatağı bulunca bacaklarımı iki yana açıp bana daha da sokulmasını sağladım. Bir eliyle elimi tutup başımın üstünde sabitledi. Parmaklarını parmaklarımın arasına geçirirken diğer eli boş durmuyor, meme uçlarımda daireler çiziyordu delirtmek istercesine. Göğüs uçlarımdan aldığım haz kasıklarımı zorluyordu. Parmaklarının yerini dili alınca kafamı sabit tutamamaya başlamıştım. Küçük ısırıklar bırakıyordu göğsüme. Kendimi tutmayıp inlerken pantalonumun düğmesini açıp onu da bir kenara fırlattı. Sadece boxerım kalınca hafif doğrulup altıma aldım onu. Tişörtünü çıkarıp attım bir kenara. Kaslı bembeyaz teni perceden gelen ay ışığıyla parlarken daha da sertleşmemi sağladı. pantolunun üstünden sürtündüm kafamı geriye atarak. Birbirimizin en ufak hareketinde inlerken kapkara gözlerine baktım bir saniyeliğine.

Onun pantalonunu da çıkarıp bir kenara atınca elleriyle ince belimi tutup bastırdı kendine. Derin inlemesi kulaklarımı şenlendiriyordu. Alt dudağımı ısırıp devam ettim kalçamı hareket ettirmeye. Kafasını ve sırtını yatak başlığına dayayıp gözlerini kapattı daha fazla hissetmek ister gibi. Onun boxerını çıkartıp büyük penisini elime aldım korkuyla. Bir iki kere çekince bacakları titredi zevkle.

"Mmh jeongin-"

Adımla inleyince daha fazla dayanamayıp beni yakan boxerımdan kurtuldum hızlıca. Gözlerini açıp baktı bana derin derin. Beni tekrar altına alıp kasıklarıma öpücükler kondurmaya başladı. Belim yay gibi gerilip göbeğim kasılıyordu. Arsız inlemelerimi bir saniye olsun kesmiyordum. Tekrar yukarı çıkıp dudaklarıma kapandı. aynı anda iki parmağımı içime gönderince boğukça inleyip kolunu tuttum düşüyormuş gibi. Makas hareketini yapıp ardından ileri geri hareket ettirmeye başladı. Bir eliyle belimi tutup hızlandı. Her derine inip çıktığında gözlerim zevkle arkaya dönüyordu. Sonunda prostatıma baskı yapınca iki elimle omuzlarını tutup sıktım. Çığlık atarcasına inleyince boşalacağımı anlayıp çıkardı parmaklarını. Deliğimdeki boşlukla bacaklarım titrerken daha fazla açıp daha da kıvrandırmaya çalışır gibi kendi penisini sürttü ıslanmış deliğime. Dudaklarımı ısırıp arzuyla kırışık yalvararak baktım gözlerine.

"Seni istiyorum"

Bunu dememle yavaş yavaş itirdi kendini deliğime. Belim iyice havaya kalktı ağzım açık kalmıştı inleyemiyordum acıyla karışık zevkten. Hyunjine baktığımda penisinde hissettiği sıcaklık ve darlıktan dolayı derince inledi. Yavaş yavaş hızlanınca alışmanın verdiği zevkle yatak çarşafını sıktım ellerimle. Bacaklarımı omuzlarına alıp daha sert hareket etmeye başladı. Kendi aldığı zevkin iki katını bahşetmek için elini sızdıran penisime attı. Zevkten dudaklarımı parçalıyordum ısıra ısıra.

"A-ahhm hızlan a-aah!"

İçimdeki tatlı noktaya bastırdıkça inlemelerimiz ve zevkten dolan gözlerim arttıkça arttı. Bir eli bacağımı tutarken diğer elini penisimden çekip göğüs ucuma atıp sıktı. Odada tenimizin birbirini çarpıp çırakdığı ıslak seslere inlemelerimiz karışırken hızla son kez içime girdi ve inleyerek boşaldık ikimizde. İçimden çıktıktan sonra bir süre gözlerimiz kapalı alınlarımızı dayadık birbirimize. Yüzümdeki  gülümsemeyle dudaklarına  ufak bir öpücük kondurdum teşekkür eder gibi.

"Seni seviyorum"

"Seni seviyorum"

...

Ben öldüm öldüm dirildim bu bölüm. Smut yazmak cidden zor iş bende ilk kez yazdım. Ya bi yandan mısır yiyip bi yandan dont blame me dinleyerek smut yazan bi ben varım herhalde.neyse sus

Vote yorum 💗

Cruel | Hyunin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin