party

64 6 4
                                    

Jaehyun bir kaç adım atıp bana sarılmasıyla şaşkınlıkla açılan ağzımı kapattım. "Bana ayak uydur." Jaehyun'un kulağıma fısıldamasıyla aynı onun gibi kollarımı bedenine doladım.

"Tanrım, şu hale bak." Yuri sinirli şekilde masadan kalkıp kafeden çıktı. Jaehyun kollarını çekip bir iki adım geriledi. "Ne işin var burada?"

"Rolümüzü iyi oynamamız gerektiğini düşündüm. İşin bittiyse çıkalım." Başımı sallayıp önlüğümü çıkardım. Jeongin ve Chan şaşkın gözlerle bize bakıyordu. "Chan ben çıkıyorum." Chan başını salladı. "Görüşürüz Gayeon. Sana da görüşürüz Jaehyun."

Jaehyun önden ben de arkasından kafeden çıktık. Kapının önünde duran siyah arabanın kapısını açtı. Arabaya bindikten sonra kapıyı kapatıp sürücü koltuğuna oturdu.

"Ne gerek vardı buna?" Arabayı çalıştırıp elini direksiyona sabitledi. "Sevgilimi işten almaya geldim. Gayet normal bir durum."

"Geleceğini haber verebilirdin. Emrivakilerden hoşlanmam." Gözlerini yoldan ayırmadan konuştu. "Madem öyle bundan sonra bir şey yapmadan önce senden izin alırım."

"Ben öyle mi dedim. Haber vermek başka izin almak başka." Jaehyun başını anladım der gibi salladı. "O zaman sana haber veriyorum. Yarın basketbol takımı için yeni sezon partisi düzenleniyor. Sen de geliyorsun."

"Ama bak işte geliyorsun diyorsun. Gelmek ister misin demen gerek. Kural 4, emrivaki yapmak yok." Başımı sağ tarafa çevirip yolu izledim.

"Ben de hatırlatırım küçük hanım kural 9, kişinin özel etkinliğinde karşı taraf gerekli bir mazereti olmadığı sürece gelecek. Ayrıca az önce sana haber verdim farkındaysan. Yani geliyorsun."

~~~

Ellerimi yıkayıp banyodan çıktım. Uyanalı on dakika bile olmamıştı ama şimdiden tekrar uyumak istiyordum. Bugün dersim yoktu ve kafede kapalıydı. Bay Park dün bir işi olduğunu bu yüzden kapalı olacağını söylemişti. Ben de çok irdelemeden kabul etmiştim.

Okul ve kafe işleri düzgün gitsede şu sevgililik oyunu beni tedirgin ediyordu. Dün ki Jaehyun'un herkesin ortasındaki açıklaması üzerine bugün okula gitseydim korkunç bir ortamla karşılaşacağıma emindim. Ama bugün gitmemem kurtulduğum anlamına gelmez. Yarından itibaren beni çetin bir mücadele bekliyordu. Dün Yuri kafeye gelerek bu savaşı başlatmıştı. Zaten koşu takımından süre gelen düşmanlık sıcak savaşa dönüşmüştü. Ayrıca insanların göz hapsinde ve dilinde olacağım gerçeği beni ürkütüyordu. Hayatım boyunca hep sıradan biri oldum. Şimdi gözlerin bir anda üzerime çevrilişi panik olmama haklı bir sebepti.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de sapığım vardı. Çok tehlikeli biri olduğu kesindi. Zaten yeterince derdim varken dün bir de üstüne üstlük eski sevgilim Ten ile karşılaşmıştık. Yüksek ihtimalle bu binada yaşıyordu. Onun yüzünü görecek olmak bile beni tiksindiriyordu. Ayrıca daha yeni yeni tanıdığım birinin evinde kalıyor olmam ve bu kişinin zengin züppenin teki olması kendimi savunmasız hissetmeme sebep oluyordu. Tam bir şerefsizdi ve bana zarar vermeyeceğinin garantisi yoktu.

Üstümü değiştirip hızla salona gittim. Jaehyun masada oturmuş telefonundan bir video izliyordu. "Sen de mi gitmedin?"

Arkasını dönüp gülümsedi. "Önemsiz derslerdi bende gitmedim. Sonunda uyanabildin küçük hanım. Bir an öldün sandım." Önündeki cipsten ağzıma atıp yanına oturdum. "He öldüm Jaehyun. Hatta bu konuştuğun da hayaletim. Lanetlemeye geldim seni."

"Çok komiksin ama seninle uğraşamayacağım. Benim gitmem gerek buluşmam gereken biri var." Daha sonra kolundaki saate bakıp ekledi. "Saat 5 gibi kuaför ekibi gelicek. Saç ve makyajın için. Elbise de getirecekler istediğin birini seçersin."

unknown number, jung jaehyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin