13.Bölüm

6 2 0
                                    

İyi okumalar dilerim 🫀💗

Yeni evimdeki ilk sabahımdı evim gayet ideal ve güzeldi ama odama ayrı bir aşık olmuştum bir duvarı full camdı ve aşırı hoş bir havası vardı yatağımdan kalktım ve yine elimle aynayı kapatıp kendimi görmeyi engelleyerek banyoya geçtim. Bunu yapmamın sebebi sanki gece yarısı suratıma sıçıyorlarmış gibi sabah uyandığımda mükemmel ötesi çirkin olmamdı.

Banyoya girmeye çok üşeniyordum ama kendimi koklayınca hemen kendimi duşakabinin içine atmıştım. Banyomu yaparken duyduğum zil sesiyle suyu durdurmuştum zil sesini tekrar duyunca çalar çalar gider diye düşünerek banyoma devam ettim çünkü şuan banyomu yarım bırakmak istemiyordum. Yarım saat boyunca banyoda durduktan sonra en sonunda çıkıp dişlerimi fırçaladım ve deadorantımı sıkıp odama geçtim.

Üzerime eşofmanlarımı geçirerek salona geçtim ve koltuğa oturarak telefonumu elime aldım. Haberlere baktım ve diğer seri katillerin cinayetlerini incelemeye başladım. İşlerinin ne kadar iyi olduğunu görmek istiyordum ama tabi ki haberlerde bunu detaylı vermiyorlardı. O yüzden bu işi de Alp' e kitlemenin mutluğuyla kendime kahvaltı hazırlamaya kalktım.

Tam mutfağa geçicekken aklıma kapının çaldığı geldi ve göz ucuyla kapıya baktığımda içimde küçük bir merak oluşmuştu bir dakika ! Ya o notlardan biri geldiyse yine!! bu ihtimalle hemen kapıyı açtım.

Kapıyı açtığımda not yerine bir adet çocuk adamla karşılaşmıştım...

"Çocuk adam ?" Arınç yerde oturup telefonundan bir şeye bakıyordu anlamaz gözlerle ona bakarken beni gördü ve telefonunu ışık hızında cebine atıp yerinden doğrularak üzerini temizledi. "Şey Dora ben şey yani şey ettim de geldim şey olunca şey oldu" ne polisi Türkçe Bey

"Çocuk adam bir bok anlamadım" Allah Allah nasıl anlamadın gayet akışkan konuştu çocuk Arınç yüzünü ovarak bana döndü ve elime baktı. Fısıltı şeklinde konuşarak yere baktı. "Elin incinmişti merak ettim." Abart Arınç yuh Arınç Çüş Arınç yani ebenin nikahı Arınç, elim sadece incinmişti yani sadece incinmek.. aklıma bile gelmiyordu.

"Olum deli misin bunun için gelinir mi ? Hem taa evin kaç sokak ötede hiç mi üşenmedin ?" Arınç bir anlığına bana bakarak tekrar yere baktı. "Cık" lan daha cümle kurmaya üşeniyon amk Arınç bir anda kafasını kaldırarak heyacanlanmış bir şekilde ayağa kalktı. "Hem ben taşındım ki hemen karşındaki evde oturuyorum." Lan ben şaka yapmıyorum olum gerçekten gerçek bu adam bize aşıkkk

Şefkatli bir şekilde Arınç'a baktım "Hadi gel beraber yemek yiyelim" Arınç yerinden fırladı ve inanmayarak bana baktı. "Beraber mi" kafamı aşağı yukarı salladım. "Yani biz" lan kıt geç içeri amk karnımız acıktı yani kocacığımız lütfen gülerek yine onu onayladım ve içeri geçtim Arınç da hemen arkamadan gelerek kapıyı kapattı.

Arınç salona geçerken ben de mutağa geçtim ve kendime ve Arınç' a tost yaptım. Tabaklara koyup içeri geçtiğimde Arınç koltukta uyuya kalmıştı uyandırmak istemedim. uyandırmaya kıyamadın Dora bari kendine dürüst ol be Arınç belki o zamana kadar uyanır diye çay demledikten sonra Arınç hâlâ uyanmamıştı yeter ama be Arınç' a göz ucuyla baktığımda çok tatlı uyuyordu be heh az söz dinle şöyle Arınç yerinde kıvrılıp burnunu kaşıdı ve tekrar geri yattı. Yerinde kıpırdanınca telefonu cebinden düşmüştü. Bir yerdeki telefona baktım bir Arınç' a... azcık bakacaktım vallaha azcık şeytan bile inanmadı be Dora

Telefonunda kilit yoktu telefonu açar açmaz karşımda gördüğüm fotoğrafla dudaklarım benden bağımsız yukarı kıvrıldı. Arınç benim fotoğrafıma bakıyordu çok güzeliz be sus mal konu bu mu hâlâ gülümseyerek telefona bakarken Arınç uyandı ve yüzünde hiç bir ifade olmadan bir bana bir de elimdeki telefona baktı. "Dora ?" Daha çok gülümsedim "Efendim kocacığı-" lan iç ses dışıma kaçtı amk tabi ollum kimin sesi

DÖNÜM NOKTASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin