BaekYeol - ChanBaek
(Baek ağırlıklı Switch)
Yan çift: SeKai
°°°
Tüm dünyada nam salmış olan TENEBRİS Lisesine girmek kolay değil, hem de hiç kolay değil.
°°°
"Hey, ChanYeol!"
Tüm gözler okul sınırları içerisinde bu şekilde bağırmasına ve kullandığı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hikayelerime olan ilgisizlik yüzünden canım sıkkın. Bolca yorum yaparsınız, dimi? 🥺
Keyifli okumalar diliyorum~
•••
(FromBYUN BaekHyun)
Koluma giren kardeşimle her ne kadar kendinden emin gibi adımlar atıyor olsam da içten içe biraz merak biraz da korkuyla yurttan okula doğru gidiyordum. Beklentim bayağı büyüktü. Öğrencileri üniformanın içinde porselen bebek olarak hayal etmiştim şimdiye kadar ama benimle birlikte yürüyen öğrencilere bakınca aslında porselenden çok daha sağlam ve göz alıcı olduklarını anlamıştım. Hiç kimse, gerçekten kimse özgüven eksikliği yaşamıyordu. Bunu sadece yürüyüşlerinden bile anlayabilirdim ama bu damgayı vurmama sebep olan birkaç olaya şahit olmuştum hemen.
Kore'nin belki de en büyük sorunu güzellik algısıydı herkesin bildiği gibi; bu da kilo, bakım ve estetiklerin üst düzey gelişmesine vesile olmuştu. Ama gözümün gördüğü her insan, artık estetik mi değil mi anlayamadığım güzellikleri ile birbirleriyle kapışıyordu ve bunu da hiçbir saygısızlık veya aşağılayıcı herhangi bir bakış dahi olmadan yapıyorlardı. Üzerlerinde hiçbir takı yoktu -bunu tabii ki herkesin boynuna veya koluna bakarak anlamamıştım çünkü yurt odamdan çıkarken taktığım kolyemi başkan JunMyeon görünce bunun yasak olduğunu söylemişti kibarca, ben de hemen indirmiştim tabii- ve buna rağmen kim daha iyi görünüyor savaşı gibi bir şey vardı. Bu savaş, kız veya erkek, herkeste vardı bu arada.
Bi' benle Soo'da yoktu herhalde bu savaş çakraları.
Belki ilerde biz de böyle olurduk?
"Oluruz belki ilerde biz de böyle?"
"Nasıl?"
"Aha böyle."
Çenemle ileride sohbet eden kızlı erkekli grubu gösterdim. Yanlarından geçerken birbirlerine söyledikleri güzel sözleri duyunca Soo ne demek istediğimi anlamıştı tabii.
"Hoş sohbet ile birilerini ezmeye çalışmak mı? Ben yapamam."
Baştan aşağıya ürperince kollarımız iç içe olduğu için ben de titremiştim. Bu haline güldüğümde yanımızdan hızlı bir şekilde geçen iki yeşil kafa görmüştük. Mafyanın ikizleriydi bunlar, Jongİn ile EunJong.
"Kavgaya gidiyorlar sanki."
"İstemediklerine onların da eminim ben."
Bu okul onlar gibi insanlara tamamen ters iken nasıl olur da yıllardır burda nefes alabiliyorlardı? O manyak mafya babası patron bey neyi düşünerek onları buraya gönderiyordu acaba?
"Ah, acıyorum onlara."
"Menajerinin onlardan uzak durmanı söylediğini sanıyorum."
