Bir Aile Meselesi

2.BÖLÜM

Ülkemizde en çok tartışılan konulardan biri cinsel saldırıdır.

Bu kadar konuşulmasına dile getirilmesine rağmen neden sanıklar ufak cezalar alıp bu dile getirilmesi zor bir olaydan hayır hayır felaket bu duruma olay demek ufak kalır yaptıkları cinsel saldırı sonucunda kaç insanın hayatı kararıyor, hayalleri çalınıyor onlarla beraber aileleri de çevresi de onların tepkileri, hareketleri karşısında günden güne çöküyor ne yapacaklarını şaşırıyorlar.

Ama sanıklar "RIZA" kavramı sayesinde ufak suçlarla bu durumdan yırtılıyorlar. Çok kolay değil mi 'Onunda rızası vardı.' , 'O da istedi.' , 'Keyif almasaydı, istemeseydi inler miydi hiç?' ya da 'İstemeseydi kaçmaya, bağırmaya çalışırdı.

Ama böyle bir tepki vermedi demek ki istiyormuş şimdi nazlanmasın işimiz gücümüz var karım evde bekler.' Diye diye içinden sıyrılmaya çalışan mahlukatlar insan değilsiniz.

Hiç mi vicdanınız sızlamıyor, pişman nasıl değilsiniz ve hâlâ nasıl kendinizi savunabiliyorsunuz? Anlayamıyorum. NEDEN NEDEN YA NEDEN bu kadar felaket bir şeyi yapınca elinize ne geçiyor? Hani diyorlar ya tepki verseydi. Nasıl ya nasıl tepki verebilirdi 15 yaşındaki bir kız korkudan donduğunu kıpırdayamadığını da anlayamayacak kadar beyinsizsiniz. Ne yapacağını bilemediğini dilinin lâl olduğunu ve ses çıkaramayacak duruma geldiğini anlayamayacak kadar da aptal olmalısınız ya da işinize gelmedi diyelim biz bu duruma en doğrusu bu çünkü zevk alacaksınız ya kıza ne olduğu önemli değil sizin için.

Ben Arel Yücesoy şuan TECAVÜZ davasının tam ortasındayım. Ve bu kafasız RIZA kavramı sayesinde bu durumdan kurtulmaya çalışıyor. Ama benim bu davanın savcılığını üstlendiğimi fark edemedi galiba.

Girdiğim cinsel saldırı davalarından kaybettiğim hiç olmadığını da bilmiyor tabi.

Elimdeki kanıtları Hakim Beye verdim. Gerisi artık ondaydı. Yapabildiğim her şeyi yaptım, kamera görüntülerinden tanıklara, olayı duyan ama susan, kulaklarını kapatandan tutun kamera görüntüsünden hepsini buraya tanık olarak getirtip sorgulattım.

Son karar artık Hakimin bu 15 yaşındaki hayalleri çalınmış küçücük çocuk için bir karar.
~~~~~
- Davacı Ayşe Sönmez Cinsel Saldırı suçu üzerine Davalı Şeref Korkak' a suç duyurusunda bulunmuştur. Kanıtlar incelendi, soruşturulacaklar soruşturuldu, sanık son savunmasını da yaptığına göre KARAR! Herkes gibi ayağa kalktım ve Hakimden çıkacak son söze pür dikkat kesildim.

Her ne kadar kazandığımızı bilsem de cezasının kaç yıl ya da müebbet mi olduğunu bilmiyorum.

-Sanık Şeref Korkak müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. ALLLAHHH evet be işte bu bir davanın sonucu da çok güzel bitti. En azından Ayşe Hanım ve Zeynep birazda olsun rahatlayacaklar. Duruşma salonundan çıktım tam kapıdan çıkacakken Ayşe Hanım

-Senden bin kere razı olsun Savcı Hanım. Sen ona cezasını çektirtin ya az da olsa Zeynebimin içini rahatlattın ya dile benden ne dilersen yavrum. Allah senden razı olsun. Hakkını Helal et kuzum dedi

-Olur mu öyle şey Ayşe Hanım görevimi yaptım. Lütfen daha fazla ağlamayın, yıpratmayın kendinizi bu kadar o sonsuza kadar içerde artık çıkamaz oradan sen kızının yanında ol dualarını eksik etme benim için bu yeter dedim ve onları uğurladım.

Arabamın yanına gidip eve sürdüm bugün çok yoğun geçmişti. Arabayı garajıma park ettikten sonra evime sonunda ayak basabilmiştim.

Çok yorgunum Şaziye sende yorgun musun namı değer iç sesimdir Şaziye.

-Ay kız hiç sorma bugünkü davalar da neydi öyle yemek yemeye fırsatımız bile olmadı kaldır o götünü de yemek yapıp karnımı doyur yoksa yemek niyetine seni yerim bak ona göre ham ham.

-Tamam Şaziyecim sen iste yeter de sen çok önemli bir şeyi unuttun yine

-Neyi😒

-Sen bensin

-Peh! Gitte yemek yap açlıktan öldürecen ikimizidee.

-Tamam tamam gidiyorum

Yıldıza basmayı unutmayın lütfen!!
Yorumlarda hikâyenin ilk bölümünün nasıl olduğunu yazın güzel mi değil mi
Sormak istediğiniz sorular varsa yorumlarda yazın
Hikayemi okuduğunuz ve yıldız attığınız için teşekkür ederim
15.07.2023
2:10

563 kelime