Bir çocuğu azarlarken ona hafifçe vursan ağlar ama aynı çocuğa şaka yaparken çok daha sert vursan güler. Çünkü manevi acı bedensel acıdan daha ağırdır.
-Adaline-"Bizde sizi bekliyorduk." Ozan Bey ve Barış Bey'in oturduğu oturma odasına girdik. Barış Bey ayağa kalkıp bize oturmamız için bir koltuğu işaret etti. Koltuk iki kişilikti. Yakut Bey ile yan yan oturduk ve Barış Bey konuşmaya başladı.
"Dava kapandı sanıyordum ama neden yeniden açıldığını anlamadım."
Konuşmaya başladım. " Ölen son gencin ne cesedi ne de mektubu hâlâ bulunamadı."
"Ah Deniz Abi... Abimin çok yakın arkadaşıydı. O ölünce abimi yeniden kaybetmiş gibiydim."
"Peki abinizin ölen çocuklar dışında bir arkadaşı ver mıydı? Özellikle olaylardan önce başına bir şey gelen."
"Hayır bildiğim kadarıyla yoktu. Abimin tek arkadaşları onlardı."
Bu sefer Yakut Bey konuştu. "Babanız nasıl biriydi?". Barış Bey yutkundu ve göğüs kafesi inip inip kalkmaya başladı.
"O adama lütfen bana demeyin. Diğer babalara hakaret. O sadece çocuğu olan bir erkekti." Bu son söz beni etkilemişti. Çünkü fazlasıyla haklıydı. Barış Bey konuşmaya devam etti.
"Babam bir çok suç işlemişti. Mesela annemi... O öldürmüştü." Tüylerim diken diken oldu. Yakut Bey'in de böyle olduğunu hissediyordum. Barış Bey ise biraz gergin olmasının dışında her hangi bir tepki vermedi.
"Başınız sağolsun."
"Amin. Ama artık alıştım bunu söylemeye hem o adamın tek suçu bu değildi. O uyuşturucu bağımlısıydı. Hatta bir kere abime bunun aracılığını yaptırmaya çalıştı ama abim ' ben bunlarla insanları zehirlemeye vesile olamam.' dedi. Sonra abimi saatlerce bodrumda dövmüştü. Abi ise hiç ağlamıştı. Neden bilmem ama o adamın yanında hiç ağlamazdı. O şahıs ona kaynar su döktüğünde, saatlerce onu dövdüğünde, bileğine çizikler attığında... Bunca şey boyunca abim tek bir göz yaşı dökmedi. Her zaman gece kalkar ağlardı. Abimin tipi aynı ona benziyordu bu yüzden kendinden yani sadece yüzünden nefret ederdi." Önünde ki su şişesinden bir yudum su içti. Ve devam etti.
"Ablam ise annemin aynısıydı. Annem gibi sarışındı. Bu yüzden o adam ondan tiksinirdi. Ablamı da saatlerce bodrumda döverdi... Yani biz dövdüğünü sanıyorduk. Bunun yanında ablamı tecavüz ediyormuş." Barış Bey'in gözü doldu ve ben o adamı bulup dövme isteği ile yanıp tutuştum. Yakut Bey elini yumruk yapmıştı. Barış Bey bu sefer sesi titreyerek konuşuyordu.
"Ablamın tecavüze uğradığını ancak ölünce öğrendik. Hem bizim 3vde hem de babaanemin evinde yapıyormuş bunu. Mektubunu o adam yalanlamıştı ama o şahıs ablamı ölmeden önce ki sabah bile tecavüz etmiş. Otopsi raporu ile kanıtlandı. Ablam kendini öldürmeden önce arayıp polislere babamı ihbar etmiş. Annemi öldürdüğünü ise orada itiraf etmiş. Söyliyeceklerim bu kadar. Ha bir de ablam ölen gençlerden Kerim Saygılı ile bildiğim kadarıyla sevgiliydi. Abimi zaten biliyor olmalısın." Ve sustu. Yeniden su içti. O odada ki üç hukuk görevliside şok içindeydik. Ama ben konuştum.
"Çok güçlüsünüz..."
"Anlamadım?" bana baktı. Barış Bey'e iyice bakıp konuştum.
"Sadece bunu bilin. Gerçekten çok güçlüsünüz." Barış Bey hafifçe gülümsedi.
"Teşekkürler savcı hanım." Rica anlamında bir baş hareketi yaptım. Sonra Ozan Bey ayağa kalktı.
"Artık gidelim benim başka bir davam var." Yakut Bey de kafa sallayıp kalktı. Bende ayağa kalkınca Barış Bey ayağa kalkıp bizi uğurladı. Evden çıkınca o da eşyalarını almak için geri eve girdi. Bizde arabaya bindik ama o an dışardan bir kadın çığlığı geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntihar
Roman pour Adolescents"Ne 'ben'dim, ne kızdım, ne insan, ne biri, ne beden, ne kişi, ne ölü, nede ruhtum. Yalnızca yalnızdım.". Yıllar önce intihar eden yedi arkadaştan son kişi Deniz Mert Türk'ün cesedinin bulunmaması bu dosyanın açılmasına neden oldu ama açılan tek şe...