"Sorun ne G?"
Hogwarts, yedinci yıl.
JAMES POTTER en hafif tabirle Grace Valdez için endişeleniyordu. Kız, kardeşini ve onun diğer tarafta nasıl acı çekiyor olabileceğini çok fazla düşünüyordu.
Theodore Nott kıza hiç yardımcı olmamış olsa da, sonuçta hâlâ onun kardeşiydi. James Potter'ın en nefret ettiği şey de buydu. Grace'in Theodore gibi biri için bu kadar üzüldüğünü, bu kadar kederlendiğini görmek... Grace çok daha iyisini hak ediyordu.
"Eminim iyidir G, düşündüğünden daha güçlüdür."
"Bilmiyorum James, korkuyorum."
Savaşın üzerlerine çökmesi hiç de yardımcı olmamıştı ve çocuk belli etmese de kendisi de gelecekten ve bu kadar ani gelişen savaştan çok korkuyordu.
Slytherinler de kızı ellerinden geldiğince rahatsız etmeyi tam zamanlı işleri haline getirmişlerdi. Artık hepsi onun gerçekliğinin, geçmişinin ve gerçekte kim olduğunun farkındaydı. Bu çoğu için bir şok, bazıları içinse bir lütuftu.
Kutsal Yirmi Sekiz'in çoğu bu durumu ilginç bulmuştu, hayatlarına biraz heyecan katan bir şeydi bu. Şimdi herkesin görevi kıza bir göz atmak, onun gerçekte neye benzediğini görmekti.
"Kardeşin Lord'un gözdesi, Avery'yi tanıyor muydun?"
"Defol Mulciber, beni rahat bırak!"
Grace Valdez karanlık bir ruh hali içindeydi ve bundan zorlukla kaçabiliyordu. Şu anda onu ayakta tutan tek şey James'ti ve bunun için Merlin'e şükrediyordu.
James Potter cennetten gönderilmiş bir melek gibiydi, hiç kimsenin olmadığı zamanlarda bile hep onun yanındaydı. İstediği her şeyi ona getiren ya da hiçbir soru sormadan ona sarılan James, her zaman ne yapacağını, ne söyleyeceğini biliyordu.
"Sana çorba getirdim, ısınmana yardımcı olur."
"Çorba istediğimi nereden bildin?"
"Sihir."
Çocuk kızın saçlarını geriye doğru tutarken, soğuması için çorbaya yumuşak bir hava üfledi. Onu kendi elleriyle beslemek, son derece sevdiği bir alışkanlığı haline gelmişti.
Onu besleyebilmek, kendi beslediğinden çok daha fazlasını yapabilmek, James Potter'a söylense bunu milyon kez yapardı.
"Dikkatli ol, çok sıcak," dedi çocuk soğuturken.
Grace onun elini kaşıktan çekti ve göğsüne bastırdı. James Potter onu parmaklarına dolamıştı ve tam tersi de geçerliydi.
"Seni seviyorum James," dedi kız ağlamaklı bir sesle.
"Sorun ne G?" diye sordu endişeyle.
Grace Valdez son birkaç gündür hayatındaki herkes gibi James Potter'ın da yakında onu terk edeceğini düşünüyordu. Çocuk onu çok sevmiş olsa da, hiçbir şey zihninde dolaşan korkunç düşünceleri durduramıyordu.
En başından beri, şimdiye kadar hep böyle olmuştu.
"Lütfen, kal."
"Hiçbir yere gitmiyorum Grace, merak etme."
Çocuk kız arkadaşıyla ilgilenmeyi o kadar çok seviyordu ki Çapulcular'la son bir aydır neredeyse hiç konuşmamışlardı. Bu kasıtlı değildi, Çapulcuların birbirlerinin arkasını kolladığını biliyordu.
Ama Grace? Grace sadece ona sahipti ve ne olursa olsun onu koruyacağına yemin etmişti.
Çapulcular onunla gurur duyuyorlardı, en iyi arkadaşlarının bir kıza karşı bu kadar sorumlu, bu kadar şefkatli ve bu kadar koruyucu olduğunu görmek, onu daha önce hiç böyle görmeyi hayal etmemişlerdi.
Ama şimdi onun daha önce hiç yapmadığı şeyleri yapmasını izleyen Çapulcular, çocuklarının büyümesini izleyen gururlu ebeveynler gibi hissediyorlardı.
"Yorulmadın mı Çatalak?" diye sordu Remus Lupin.
"Hayır, iyiyim," diye yanıtladı çocuk esneyerek.
James Potter yedinci sınıflar için yaklaşan sınavlar da dahil olmak üzere her şeyle o kadar meşguldü ki neredeyse hiç uyumamıştı. Yorgun olduğu kesindi. Ama sadece birkaç gün daha ve sonra özgür olacaktı.
Hogwarts'ta bir yıl daha geçmek üzereydi ama bu kez geri dönmeyeceklerdi. Hogwarts'ın tüm bu koridorları, üzerinde yürüdükleri bu topraklar, sadece bir anı olarak kalacaktı. Sadece onlar için değil, Hogwarts halkı için de.
Çapulcuların gitme vakti gelmişti ve geri dönmeyeceklerdi.
"Grace! Bir mektubun var, sadece üstünde T.N yazıyor."
*********************************************************
Grace ile James'in ilişkisi o kadar güzelki bizde 5 saat antreman yapıp evde uyuyalım neolurdu şöyle bir ilişkim olsa ağlamıyorum gözüme büyü kaçtı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni İyileştir I James Potter
Teen Fiction"Tutun bana Grace, düşüyorum Ve ben gerçekten sert düşüyorum." James Potter'ın iyileşmeye ihitiyacı vardı ve şanslı ki Grace Valdez doğuştan bir şifacıdır.