21

496 40 12
                                    

"Sakın buna cüret etme."

Yaz tatili.

NOTT malikânesi öncekiyle tamamen aynıydı, karanlıktı ve çoğu evin genellikle barındırdığı mutlu duygulardan yoksundu. Ancak bu kez Grace oraya kendi isteği dışında, zorla götürülmüştü.

"Ne yapıyorsunuz siz? Bırak beni!" diye bağırdı babasına doğru.

Sadece birkaç dakika önce James'le birlikte hayatının en güzel zamanlarını geçiriyordu. Ve sonra, kızın kendi gözleri önünde, ondan koparılmış ve malikâneye götürülmüştü.

"Burada kalacaksın Avery Nott, bu benim emrim."

"Senin lanet emirlerinin canı cehenneme!"

Grace tokadı hissetmeden önce duymuştu, o kadar uzun süre uzak kaldıktan sonra neredeyse unuttuğu bir duyguydu bu. Ebeveynler böyle mi olmalıydı?

Tüm bunlar olurken Theodore yüzünde hiçbir duygu ifadesi olmadan babasının yanında duruyordu. Dehşet verici olan, birbirlerine o kadar benziyorlardı ki Grace korkudan geri çekilmekten kendini alamamıştı.

Ve her nasılsa, Grace daha önce hiç bu kadar incinmiş ve kalbi kırılmış hissetmemişti. Eskiden size bu kadar yakın olan birinin orada öylece durup dağılmanızı izlediğini görmek, yüzünde en ufak bir sevgi belirtisi olmadan, hiç kimsenin yaşamaması gereken bir duyguydu.

"Avery, odana git."

"Avery? Ne oldu sana Theo?"

"Odana git Avery, hemen!"

Grace için acı dayanılmazdı ama bunun babasından mı yoksa ağabeyi Theo'dan mı kaynaklandığını bilmiyordu.

Eski odasında otururken hissettikleri eskisinden tamamen farklıydı. Geçmişte ağabeyi odayı olduğundan çok daha canlı gösterirdi. Ancak şimdi ona eşlik eden tek şey kahverengi saçlı bir çocuğun anılarıydı.

Öte yandan James Potter tam bir karmaşa içindeydi. Grace olmadan nefes alamıyormuş gibi hissediyordu. Kızın yok etmek için çok uğraştığı içindeki olumsuzluk, her türlü farklı düşünceyle geri geliyordu.

"Çatalak, dostum o iyi olacak."

"Bunu bilmiyorsun Sirius, hem de hiç bilmiyorsun."

James her gece buluştukları yerde oturur ve yıldızlara bakardı. Yanındaki boşluğun hiç de boş olmadığını, onun yerine kızın varlığıyla dolu olduğunu düşünerek.

Dumbledore'la bu konuda konuşmuş olsalar da, adamın onlar için yapabileceği hiçbir şey yoktu. Grace'i alıp götüren insanlar, sonuçta onun ebeveynleriydi.

Oturup bir mucize olmasını beklemekten başka bir şey yapamazlardı, zavallı kızı evine, gerçek evine geri getirecek herhangi bir şey.

"James, yemek yemelisin canım."

"Aç değilim anne."

Nott Malikânesi'nde Grace, ağabeyi tarafından zorlanmadıkça odasından dışarı çıkmazdı. Potter Malikânesi'nde ise James'e aynısını yapan Sirius olurdu.

"Avery, yemeğini ye."

"Aç değilim Theodore."

Birbirlerini bir kez daha görmenin hayalini kuran iki kardeş, birbirlerine saldırma hissine kapılmadan gözlerinin içine bile bakamıyordu.

Kız kaçmaya çalışmamış değildi, defalarca kaçmıştı. Her gece, ailesi uykuya daldığında, Grace bir kez daha kaçma umuduyla odasından gizlice çıkıyordu. Bu sefer bunu tek başına ve kendisi için değil, James için yapıyordu.

Kız evi avucunun içi gibi biliyordu, bu yüzden çıkış yolunu bulmak onun için oldukça kolaydı. Ancak ağabeyi onu kendisinden daha iyi tanıyordu.

Ne de olsa onu yetiştiren oydu.

"Theodore, bırak!"

"Sakın kaçmaya çalışma Avery, sakın buna cüret etme."

"T-Theo, lütfen."

Ama ne yazık ki, Grace'in her zaman çok güvendiği, her zaman gurur duyduğu ağabeyi artık tanıyamadığı bir insandı.

"Çatalak? Uyu artık, neredeyse gece yarısı oldu," dedi Sirius Black.

"Uykum yok Pati, sen önden git."

Sirius hayatında ilk kez en iyi arkadaşının hayattan bu kadar kopuk olduğunu görüyordu. Lily'den ayrıldığı zaman bile bu kadar kötü olmamıştı. Ama şimdi, yanında Grace olmadan, James kesinlikle kalbi kırık görünüyordu.

Sık sık pencere kenarında oturur, gözlerini gökyüzüne diker ve parmağındaki küçük yüzükle oynardı. Yüzük, ah James onu bir kez daha ona takabilmeyi nasıl da dilemişti.

"Dostum, ağlıyor musun?"




***************************************

Oturup Theodore' un böyle bir insan olmadığına inanmak istiyorum.

Grace'i oradan kaçmasına yardım edicek umarım etmesse bildiğim bütün beddualar ona

Arkadaşlar öncelikle bu kitabı çevirmeyi sevdiğimi bilin ama siz oy ve yorum atmadığınız sürece kendi başıma çevirir okurum lütfen kitapta biraz etkileşim gösterin.

Eğer başarırsam kendi yazdığım şeyleride ilerde yayınlamayı düşünüyorum ama konuları biraz daha gelişmeli düşünmek ile yazmak aynı değil nede olsa.

Beni İyileştir I James PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin