Başlangıç

9.7K 171 39
                                    

Dünya aslında çok adaletlidir,insanlar canidir.Dünya bize hayatımızda hiç görmeyeceğimiz şeyler sunar,Dünya umut besler,Dünya aslında o kadar berraktır ki sadece doğal güzellikleriyle bile içinizdeki o yanmayı söndürebilir.

12 yaşındaydım o zamanlar ve bir kampanya düzenlemiştim çevredostu ilen alakalıydı.Meşhur kızlar durmadan bi obezden bu beklenir derlerdi.Şimdi daha iyi anlıyorum hepimiz küçük olabilirdik o zamanlar fakat aklımız yerindeydi ordaki tek amaçları insan zorbalamak ve okulun kıymetlilerinden olmaktı.

Ben Marin her zaman hak arayan ve herseye realist düşünce tarzıyla bakan o kız.Aslında benim gibiler çok sadece dile getirmeye zahmet etmiyorlar.Son derece aile terbiyesi alan o kızım.17 yıllık hayatımda bana en iyi sekilde terbiye verip,yetiştirdiler.Asla şımarık bir çocuk olmadım,her zaman bi durusum vardı.Yeri geldiğinde hayır demeyi öğrendim.İçim dışım aynıydı ve bundan asla gocunmadım.

İtiraf etmeliyimki ilkokulda neredeyse hiç arkadasım yoktu fakat ortaokulda dıs görünüsüm yüzünden komik bi kız olmaya çalışıyodum vede öyleydim.Herkesi güldürmeyi iyi bilirdim ama sonra annemin bana,kendini beğendirmeye çalışma bırak onlar seni nasıl biliyolarsa öyle bilsinler,sen her zaman bizim en kıymetli varlığımız olucaksın.Dediğinde hayatımın en değerli sözü diye düşündüm ve hala öyle.

Yüksek puanlı Bir Anadolu Lisesine girdim.Hocaların çoğu ileri yastaydı fakat ilgili öğretmenlerdi.Bazıları ne kadar kaçık olsalarda hocalırımın arasında ayrım yapmam,yapamam,hiçbirine zorum yoktu.Arkadaşlara gelecek olursak sınıfta bazen konuştuğum tatlı bi kız vardı.Gelişi güzel tatlı demiyorum,gerçekten iyi kalpli,aktif,ve olumlu bi kızdı.

Onun dışında okulla pek aram yoktur.Derslerlede.Ama hiç bi zaman ders kaynatmazdım veya saygısızlık yapıp uyuma kalkışmazdım.Sonuçta hocalar benim(bizim)için dil döküyodu orada.Dinler gibi yapardım aklıma takılan bi nokta olursa sorardım,onun dışında asla ders çalışıp uğraşmazdım.Fakat ders içi etkinliklerim hep 100 oludu bazen doksan civarı olurdu.Bazı hocalar kıyamayıp sınav notumu yükseltirdi.

Tenefüste ya insanları izler yada kitap okurdum.Günler böyle geçerken 11.Sınıfın ortalarında üniversite konuları açılınca artık zamanı geldi diyip çalışmaya başlamıştım.Hocalarım şuanlık gayet ümitliydi benden.Fakat ben ümitli değildim.

Sınava 4 ay kalmıstı ve ben gerçekten stres olmaya başlamıştım.O yüzden sürekli annemden motivasyon alıyodum.Deneme sonuçlarım fena değildi en azından ilk 6000 e giriyodum.Bu sınavı kazanacaktım ama bunu sadece kendim için değilde annemi gururlandırmak içinde bu sınavı kazanmayı istiyordum.

Kazanmak istediğim bölümü kimseye söylemedim,aileme bile.Eğer olurda başaramazsam ayıplanmak istemiyordum çünkü.Ailem tabiki beni ayıplamazlardı biliyorum ama hayal kırıklığına uğramalarını istemezdim.

Sabah annem bana herzamankinden klasik bir kahvaltı hazırlamıştı.Annem 2 yıl önce emekli olmuştu.Artık sadece babam çalışıyodu.Aslında işime gelmiş oldu hem kahvaltı derdiyle uğraşmıycaktım hemde annemi daha fazla görecektim.

Yemeği yavaş yerdim üstelik annemle konuşup mutfağı toplayınca 1 buçuk saat su gibi akıp gitti.Üstümü önceden giyindiğim için hızlıca odama koşup çantamı aldım.Mutfağa geri gelip termosuma nescafe koyup çayın altındaki sıcak suyu termosa boşalttım.Kapağını sıkı sıkı kapattıktan sonra evden çıktım.


MERHABAAALARRRR!!!!Bu benim ilk kitabım olucak ilk bölümleri sıkıcı gelebilir bunun için üzgünüm,fakat kitabın asıl konusuna henüz geçmedim.

Şuan basit bir genç hikayesi gibi gelebilir fakat ileriki bölümlerde gerçekten şaşırtıcı şeyler olucak.

Umarım beğenirsiniz,dediğim gibi ilk kurgum o yüzden yazım hatalarım illaki olucaktır.

Vote atarsanız beni mutlu edersenizzzz.

(DİPNOT:İZİNSİZ HİKAYEMİN AYNISINI KULLANMAYA ÇALIŞMAYIN LÜTFEN)

ABİLERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin