Çağatay

116 4 2
                                    

İbrahim bey bana"Eğer iznin olursa seni bugün hastaneye götürmek istiyorum hem başına gelenler için hemde sağlık durumuna bakmak için."

Aslında bu fena bir fikir değildi.Kötülüğümü düşünmüyordu sonuçta."Tabikide gidebiliriz sorun olmaz."

İbrabim bey gülümseyerek"Güzel hadi hazırlanda çıkalım."Bende hafif bir şekilde başımı salladım ve içeri geçtim.

Yukarı kimseye bakmadan geçtim.Üstümü hızlıca değiştirdim.

Giyindikten sonra sadece telefonumu alıp aşşağı indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Giyindikten sonra sadece telefonumu alıp aşşağı indim.Çağatay ve Emir bahçede oturuyorlardı.

Emir oldukça bitkin duruyordu.Çağatay"Baba nereye gidiyorsunuz?" Diye resmen bağırdı.

Uzakta olduğumuz için anca duymuştuk zaten.İbrahim bey onlara doğru adımlayarak yanlarına gitti.

Çağataya buyuk ihtimal hastaneye gittiğimize dair şeyler söyledi.İbrahim bey emire adımladı elini alnına ve yanağına koydu.

Hasta mı olmuştu acaba,ateşi falan çıktıysa Esra hanımda yok kim bakacaktı çocuğa.İbrabim bey emirin ensesinden tutup oğluna sarıldı.

Emirin sırtını sıvazlayarak ondan ayrıldı.Ensesinden tutmaya devam ederek bir şeyler söyledi.

Emir hafifte olsa sırıtıp içeri doğru geçti.Çağatay ve İbrahim bey bana doğru geliyordu.

"Marin Çağatayda bizimle gelmesi sorun olur mu?" Elbette olmazdı ama yaralarımın durumuna bakacaklardı.İbrahim beye baktığımda sorun yok dercesine gözünü kırptı.

"Olur tabiki gelsin."Çağatay sırıtıp "Buyurun hanımefendi önden gidin."dediğinde İbrahim bey sırıtıp elini oğlunun omzuna koydu.

Bende onlara bakmakla yetinip önden yürümeye başladım.Arabaya bindiğimizde Çağatay babasının yanına oturağını sandım.Arka koltuğa oturdu benim gibi.

Yan yana oturmamıştık aramızda bir insanın girebileceği boşluk vardı.İbrahim bey arabayı çalıştırıp arabayı sürmeye başladı.

"Bu sene sınava girceksin galiba hangi meslegi istiyorsun?"Çağatay meraklı bir şekilde sorusunu yönelttiğinde ona sabit bir cevap verdim"Sınavdan önce kimseye istediğim mesleği söylemiyorum"

Çağatay anlamış gibi mırıltılar çıkarttı."Bi nevi totem gibi bir şey mi bu"Çağataya doğru döndüm."Pek totem sayılmaz ama öylede denilebilir."

Çağatay gülümseyerek"Umarım istediğin alanı kazanırsın."Yüzüm donmuştu.Gülümseyerek teşekkür etmek istedim.Hayalimdeki mesleği söylemeyi istedim o an Çağataya.Ama anlık hislerdi bunlar.

Önüme döndüm ve yolu izlemeye başladım.Dakikalar sonra hastaneye vardığımızda hepimiz arabadan indik.

Hastanenin içine girdiğimizde İbrahim bey sanki yollar ezberindeymiş gibi Çağatayla onu takip etmeye başladık.Bir odaya girdiğimizde karşımda 30 lu yaşların üstünde bir kadın doktor vardı.

ABİLERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin