6. Bölüm: Cüzdan

842 53 21
                                    


Herkese iyi okumalar.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. <3

- - - 

Dosyayı özetlemek gerekirse; Başta Baver var. Onun köpeği, kendi deyimleriyle dava arkadaşı Kazım tutuklanınca Baver triplere girmiş ve köpeğini geri vermemiz için bizi tehdit ediyormuş. Kazım'ın karısı aynı zamanda Baver'in kardeşi olan Roza, kocası tutuklanınca çok üzülmüş -yaklaşık iki gün falan- sonra da Baver'in diğer iti olan Fevzat'la evlenmiş. 

Evliyken nasıl evlendiğini sormayın, açıklayamam. Her neyse.

Zaten Baver'in derdi de Kazım'ı kurtarmak değil, konuşmasını engellemekti. Kim ona Kazım'ın çoktan öttüğünü söylemek ister?

Tabi ki hikaye burada bitmedi. Roza, abisinden de bulduğu destekle örgütün içinde bir hayli yükselmiş ve saldırı planları organize ediyormuş. Örgütle ilgili fazlaca bilgiye sahip olduğu için onu almamız gerekiyordu. Baver örgütü uzaktan yönettiğinden ve yüzü dahil hiçbir bilgiye sahip olmadığımızdan ona ulaşmak için Roza'yı kullanacaktık. 

Bu bilgileri onların arasına sızan istihbaratçımızdan almıştık.

Roza'ya ulaşmak için de yeni kocası Fevzat'a ulaşmamız gerekiyordu. Kısacası fazlasıyla derin çalışmalı bir görev olacaktı bu bizim için.

Tabii ki TSK ile ortak yürüteceğimiz bir davaydı bu. Daha önce de terörle mücadele ile ilgili davalar yürütmüştüm. Biz işin planlama, yönetme ve yargı kısmında yer alırken özel harekatçılarımız sahada çalışacaklardı. İlk toplantımız 3 gün sonra, pazartesi, işe başladığım gündü.

Mail'de sınırlı bilgi olduğu için özetle durum buydu. Fakat şöyle bir sıkıntımız vardı. Kocam bundan hiç memnun kalmayacaktı.

Uyuşturucu baronlarını çökertirken yaptıklarımdan dolayı beni davadan uzaklaştıran kocama terörle mücadele davasına atanmam şoku.

 Ayrıca bu davada çalışacağım kişi de pek hoşuna gitmeyecekti. Serkan... Adliyeden tanıştığımız ama çok sıkı fıkı olmadığımız bir meslektaşımız. Aslında tanıdığım kadarıyla iyi biriydi ama Cihangir pek hoşlanmıyordu ondan. Cihangir'le sınırlı değildi hatta. Neredeyse tüm adliyeyi illallah ettirmişti. 

Serkan nasıl desem biraz rahat bir kişilik. Cihangir de iş yerinde gevşeklikten nefret eder, ciddiyeti ön plana koyardı. Sanırım daha önce de ortak bir çalışma yürütmüşlerdi ve hatırladığım kadarıyla Cihangir'e sinir krizleri geçirtiyordu.

Davayı ben yönetecektim ve bu uzaklaştırmadan sonra bir nebze iyi gelmişti bana. Ayrıca Serkan'la da anlaşacağımızı düşünüyordum. Birkaç kere adliyeden arkadaşlarla muhabbet ederken sohbetine denk gelmiştim. Sohbeti saran gayet eğlenceli bir adamdı.

Havanın kararmasıyla saatlerdir laptop başında olduğumu fark ettim. Laptopu kapatıp oturduğum yerde gerindim. Sonra koltukta yatar pozisyona geçip telefondan saate baktım. Sekize geliyordu. Bayağı bir ağırlık çökmüştü. Peş peşe esnemeye başladım.

Saatlerdir neden hiç arama veya mesaj yoktu? Kaşlarımı çatıp hızlı aramalardan kocamı bulup aradım.

Açmadı.

İşi vardır deyip telefonu kapattım ve koltuk battaniyesini üstüme atıp uykuya daldım.

- - - 

Gürültülü şarkı sesleriyle gözümü açtım. Ses dışarıdan geliyordu. Esneyerek yattığım yerden kalktım ve cama yöneldim. Yan bahçedeki komşularımız aynı zamanda arkadaşlarımız, arkadaş gruplarıyla toplanmışlardı. Biz de müsait olduğumuz zamanlar katılırdık onlara.

Ayrılalım   -ARA VERİLDİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin