Öğlen saatlerinde ben daha davar gibi uyumayı düşünürken Yeonjun'un odama dalışı ile kalkmış, üstüme ne bulduysa geçiren Yeon zorla Taehyun'u da alıp bizi alışveriş merkezine getirmişti.
Neymiş Soobin hikayesinde alışveriş merkezini atmış Yeonjun'da bizi buraya getirmişti. Fakat her yeri gezmemize, bütün mağzalara girmemize rağmen Soobin ve Kai ikilisine denk gelmemiştik.
Yeonjun'un zoruyla kalkan ben ve Tae kahvaltı etmeden geldiğimiz için acıkmış. Yeonjun'u zorla da olsa ikna ederek yemek bölümünde yemek yiyorduk şuan.
"Senin aklında herhangi bir plan var mı YeonYeon?" dedim bir dilim pizza alırken.
"O işi sen halledersin diye düşünmüştüm ben. Sende plan yok mu?" Yeonjun gözlerini açarak. Olumsuz şekilde başımı iki yana salladım.
"BEOMGYU." diye cırladığında Yeonjun etraftaki herkes bize bakmaya başlamıştı. Onlarda haklı şimdi.
"Bağırma gerizekalı. Gidip beraber takılmayı teklif edelim işte ne plan yapıyoruz. Alet etme pis işlerine çillimi."
"Taehyun oldu Terry. Hadi be koçum tutma kendini." dedim kıkırdayarak
Yeonjun beni hiç takmayarak Taehyun ile olan sohbetine devam etti "Ben utanırım öyle demeye olmaz."
"Saçmalama YeonYeon asosyel biraz zaten onlar biraz sosyalleşirler amk o ne öyle mağarada yaşıyorlar mübarek sen nerden buldun Soobin denen çocuğu?"
"Beom sus bir sen." Yeonjun bana vurmaya kalkarak.
"Onlar Kai ve Soobin değil mi?" dedi Taehyun parmağı ile göstererek.
"HANİ NERDELER GÖREMİYORUM"
"Mal nasıl göremiyon kitapçının önündeler."
Taehyun kalkarak "Kalkın gidelim söyleyelim de rahatlayalım."
"Olmaz ben pizzamı bitirmedim daha." dedim elimle durdurarak.
"İki parça şeyi yiyemedin. Otur ye sen biz Yeonjun ile halleder geliriz." diyip Yeonjun'u iteleyip götürürken.
İkisinin Soobin ve Kai'nin yanına gidişini izleyerek pizzamı yiyordum. Taehyun zorda olsa Yeonjun'u yanına almış ikisine gülerek bir şeyler söylüyordu. Ama benim takıldığım Yeonjun'un çok ama çok kızarmış olmasıydı. Elime dalga geçecek bir şeyler geçti.
Ben düşüncelerimden sıyrılırken Yeonjun ve Taehyun geri geliyorlardı. Sanki bir tık kısa sürdü ama neyse. Tepsiden ıslak mendili alıp elimi sildikten sonra bende kalkıp çantamı omzuma geçirdim.
"Ee ne dediler?" dedim kaş göz yaparak.
"BeomBeom bunlar harbi asosyelmiş arkadaş olmak isteyince gözleri büyüdü."
Gözlerimi devirerek "BeomBeom ne ya sadece ben sana YeonYeon diyebilirim." Yeonjuna bakıp "Biz gidelim artık ben akşam grup kurarım git kudur evinde şimdi."
"Sende onların numarası mı var." dedi Taehyun şaşırarak.
Göz kırparak "Tabi canım bende bütün sınıfların numarası var." daha kendimi övecektim ki Yeonjun'un bağırışı ile söyleyeceğim her şeyi ağzıma tıktı.
"MADEM NUMARASI VAR SÖYLESENE BAŞTAN GİDER YAZARDIM ÇOCUĞA"
"Saçmalama YeonYeon yazmazdın hadi gidelim TyunTyun'um."
Yeonjun'un bağırışlarını takmayarak Taehyun'un omzuna kolumu atarak ikimizi de alışveriş merkezinden çıkardım.
"Bizim eve mi gitsek annemler gelmeyecek bu gece, hatta sen bizde mi kalsan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Ay Ve Yeşil Yıldızlar Ütopyası/Taegyu
General Fiction─── ･ ｡ﾟ☆: *.☽ .* :☆ﾟ. ─── Bana verilen bu lütfu kullanabilir miydim? ─── ･ ｡ﾟ☆: *.☽ .* :☆ﾟ. ───
