Israrla yüzüme çarpan güneş ışığına rağmen gözlerimi seyrettiğim gökyüzünden ayırmadım. Geceyi terk eden ayın yerini güneşe bırakışını kirli camdan, sıcacık kollar arasında izlemeye devam ettim.
Çaresizlik
Hiç bu kadar anlamlı gelmemişti bu on harften oluşan kelime. Şuana kadar ne kadar fazla çaresiz kalsamda kavrayamamıştım anlamını.
Taehyun'a döndüm yüzümü, biraz onun güzel yüzünü okşadım. Sonra öptüm her köşesinden. Dudaklarından, yanaklarından, gözlerinde, boynundan... Teker teker her yerinden.
Taehyun benim için önemliydi. Ona derinden güveniyordum. Uçsuz bucaksız karanlığıma karşın karşılık beklemeden kucaklayan Taehyun benim yegane sığnağımdı.
Ben söylemeden derdimi anlardı.
Dudaklarımı onun narin dudaklarına bastırdım. Ardından bir ateş misali sıcak yataktan kalktım. Vücudum titredi, üşüdüm.
Evde kimsenin olmadığından emin olup yavaşça çıktım evden.
Kendi evimize yürüdüm miskince. Rüzgar sırtımı delip geçiyordu.
Verandaya çıkıp kilitlenmemiş kapıdan annemin evde olduğunu anladım. Şöminenin karşısında oturan anneme ilerledim. Hiç sesimi çıkarmadan yattım dizlerine. O da yorgundu, güçsüzdü, mahvolmuştu."
"Geçicek annem..."
⋅•⋅⊰∙∘☽༓☾∘∙⊱⋅•⋅
"İster misin içecek bir şey falan?" dedi Yeonjun. Beni evden çıkarmış erken saat sebebiyle boş olan barına getirmişti. Bir süre sonra Taehyun'u da aramış, üçümüzü bir araya getirmişti. Şimdiyse Taehyun ile bar sandalyelerinde oturuyor Yeonjun'da içki hazırlıyordu kendine."Hyung ben bir şey isteyeceğim senden." Yeonjun beni yanına getirdiğinden beri suskunluğumdan çıktığımı fark edince heyecanla oturdu karşıma.
"Söyle ne istersin yapalım hemen." dedi Yeonjun yanaklarımı sıkarak.
"Bana sigara alır mısın?"
"Ne?" şaşırdığını belli edercesine geri çekildi. Taehyun ise sessizce bizi izliyordu.
"Yaşında yetiyor zaten." yalvarırcasına baktım Yeonjun'a. "Lütfen hyung." Yeonjun Taehyun'a dönmüştü. İzin mi istiyordu, bilip bilmediğini mi soruyordu anlamamıştım. Taehyun gözleri ile onayladı Yeonjun'un bakışlarını. Tereddütle kalkan Yeonjun depoya gidip elinde iki sigara paketi ile geri döndü.
"Burda sigara mı vardı?" dedi Taehyun.
"Müşteriler soruyordu bazen bende yaptım bir şeyler işte."
İkisinide duymazdan gelerek bir dal sigara çıkardım paketten. Cebimden çıkardığım çakmak ile tutuşturdum ucunu.
"Akşam Soobin ve Kai gelicek bu arada."
"Şaka yapıyorsun." dedim ağzımda ki dumanı üfleyerek.
"Yoo ne şakası canım karşında ben varım aklıma koyduğumu yaparım." gülerek karşılık verdim.
"Geliriz bizde tekrar akşama doğru." dedi Taehyun ayaklanırken.
"Gidiyor musunuz?"
"Evet dersi kaçırmayalım biz hadi görüşürüz." elini sallarken bir yandan da beni dışarı çıkardı Taehyun.
Sigara paketinden tekrar bir dal alıp yaktım. İçime çekebilidiğim kadar çektim dumanını.
"Bırak şunu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Ay Ve Yeşil Yıldızlar Ütopyası/Taegyu
Ficción General─── ・ 。゚☆: *.☽ .* :☆゚. ─── Bana verilen bu lütfu kullanabilir miydim? ─── ・ 。゚☆: *.☽ .* :☆゚. ───