Harry omuzundaki çanta ile profesör Snape'in odasının önünde durup bir süre soluklandı. Kapıya nazik bir şekilde üç kere vurup beklemeye başladı. Profesör Snape'in sesini duyduğunda ise kapıyı açıp içeri girdi, kapıyı kapatırken profesör Snape'in bakışlarını üzerinde hissediyordu.
"Şu son birkaç aydır çok sık uğruyorsun çocuk?" Harry tekli koltuklardan birine otururken -ki yorgunluktan ayakta bile zor duruyordu.- başını salladı olumlu bir şekilde. Gözlüklerini çıkarıp masaya bıraktığında Snape meraklı bakışlarla onu izliyordu.
"Ne kadar süredin uyumuyorsun sen?" Harry kapattığı gözlerini aralayıp Snape baktı. "Birkaç haftadır. Draco'nun uyumam için hazırladığı iksir bitti. Uzun zamandır da konuşmaya pek fırsatımız olmadı bende isteyemedim." Harry'nin mırıldanarak söylediği şeylere anladığını belirtircesine kafasını salladı Snape.
Ardından aklıma birşey gelmiş gibi tekrardan Harry' döndü bakışları. Harry ise o sırada gözlüklerini takmış çantasında birşey arıyordu.
"Harry," Harry kendisine seslenen Snape ile bakışlarını çantasından çekip ona baktı.
"Efendim profesör?"
Snape bir süre karşısındaki küçük yorgun bedeni süzdü. "İhtiyar bana uzun süredir Gryffindor yatak hanelerinde kalmadığı söylüyor. Hatta Granger ve weasleyle tartıştığından beri seni oraya girerken sadece bir kere görmüşler."
Harry duydukları ile başını olumlu anlamda hafifçe sallamıştı. Snape bunu üzerine kurulmuş dudaklarını ıslatmak için masadaki sudan bir yudum alıp tekrardan konuşmaya devam etti. "Nerede kalıyorsun sen? Zaten uyku problemleri çekiyorken uyuyabileceğin tek yer olan yere de hiç uğramıyormuşsun."
Harry kendisine endişe ile bakan profesör Snape samimi bir şekilde gülümsemiş ve elindeki kitabı masaya bırakmıştı. "Gizli yerimi size söyleyemem ama oldukça rahat olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca yatak ve yemek gibi birçok ihtiyacımı karşılayacak biryer profesör. Çoğu zamanımı orada geçiriyorum. Pratiklerimi de orada rahatlık ile yapabiliyorum. Kimsenin beni bulamayacağı biryer. Oldukça rahatım orada." Harry karıştırdığı karanlık bir büyü kitabından saniyelik kafasını kaldırıp Profesör Snape baktı.
Snape ise çocuk söylemese de dediği yerin neresi olduğunu anladığında gülümseyip başını salladı. Ardından kitabı karıştıran Harry'e baktı.
"Yakın zamanda KSKS dersinize ben girmeyeceğim Harry." Harry duydukları ile başını bildiğini belli edercesine salladı.
"Lupin diye birisi gelecekmiş, senide iksir profesörü yapacaklarmış." Harry bulduğu sayfaya memnunca gülümseyip kitabı Snape doğru çevirdi. Snape ise çocuğun kulağına hızlı bir şekilde ulaşan haber ile bir süre affalayıp ona baktı. Harry o sırada önündeki kitabı Snape'in önüne itikleyip tekrardan arkasına yaslandı.
"Lupin babanın arkadaşı Harry." Harry başını sallayıp onayladı onu. "Biliyorum ve şuan için onu düşünecek vaktim yok." Snape'in önündeki kitabı işaret etti Harry.
"Birisi birkaç gün önce büyünün nasıl yapılacağı ile ilgili sayfayı yırtıp almış." Harry gözlerini Snape çevirdiğinde konuşmasına izin vermeden devam etti konuşmasına. "Daha öncesinde bakmıştım kitaba. Son zamanlarda çok sık yaşıyorum. Birileri her seferinde anlıyormuş gibi sadece göz attığım büyünün nasıl yapıldığıyla ilgili sayfaları yırtıp duruyor." Snape birşey söylemeyip kitaba çevirdi bakışlarını.
"Son zamanlarda çok çalışıyorsun Harry. Sırf sen bu kadar yoğunsun diye ağır ödevler veremiyorum." Harry Snape'in dedikleri ile ters ters ona baktı. "200 sayfa yazı ödevi verdiniz profesör hemde yarına."
