7

404 31 11
                                    

Arkadaşlar ben hala kitapta Harry'nin kaç yaşında olduğuna karar vermedim bu arada. Sadece zihnimde küçük bir çocuk onu bilseniz yeter.

Birde son zamanlarda bazı kitaplara takmış durumdayım onları okuyup duruyorum sadece arada yazıyorum birkaç şey.

Tek yazdığım kurguda bu değil o yüzden bölümleri biraz yavaş yazıyorum. İdare edin öptümmm.

~ • ~ • ~ • ~ • ~ • ~ • ~

Harry elindeki bardağı dudaklarının arasına getirip ekşi Limon şerbetinden bir yudum daha aldı. Şuan Albus Dumbledore'un odasında oturuyor ve ihtiyarı dinliyormuş gibi yapıyordu. Bunun sebebi ise hem yanındaki ihtiyarı ve fikirlerini sevmemesi hem de iki gün önce aynada gördüğü -görememişti gerçi- silüeti düşünüyordu.

"Slytherin öğrencileriyle bu kadar yakın olman herkesi korkutuyor Harry."

Harry, İhtiyarın sözleri ile kaşlarını çatıp, bakışlarını adamın yaşlılıktan buruşmuş yüzüne çevirdi. Konuşmadan önce kurumuş dudaklarını diliyle yalayıp ıslatmış, "Neden?" diye sormuştu. Albus sonunda Harry'nin dikkatini çektiğini anladığında yüzüne ufak bir zafer gülümsemesi konudurmuş ve eliyle ak sakallarını okşamıştı.

"Sen sağ kalan çocuksun Harry," Harry artık bu cümleyi duymaktan bıkmıştı. O da normal bir çocuktu işte. Eşitti herkesle. Alnındaki yara izi de, o geceden sağ çıkmakta umrunda değildi. Tek umrunda olan Ailesi olan normal bir çocuk olmaktı.

"diğer öğrenciler seni Slytherinli öğrencilerle görünce karanlık tarafa geçtiğini düşünüp korkuyorlar." İhtiyar Konuşmasını yarıda kesip elinde tuttuğu kadahten birazcık limon şerbeti içti. "Bunu duyan ve sana ümit bağlamış olan aileler bana mektup yazıp duruyorlar."

Harry hissettiği rahatsızlıkla yerinde kıpırdandı. Bir süre sessiz kalıp vücudunu ele geçiren sinire engel olmaya çalıştı. "Arkadaşlarım benim nasıl biri olduğumu belirlemez. Ayrıca Slytherin öğrencileri en az diğer öğrenciler kadar zararsızlar." Camdaki bakışlarını yanındaki ihtiyara çevirdi. "Yıllarca onlara itelediğiniz ve yapıştırdığınız 'kötü' öğrenci değiller." Küçük avuçları içindeki kadehi önündeki masaya bıraktı.

"Sadece binalarından dolayı diğer binalar tarafından dışlanıyorlar. Bunu onlar seçmediler, başkası da seçmedi. Ayrıca o binada olmaları karanlık taraf için savaşacakları anlamına gelmiyor." Harry'nin gözleri hissettiği sinirle yeşilin en koyu rengine bürünmüş sanki ihtiyarı sayısız lanete maruz bırakmak ister gibi bakıyordu.

Albus Dumbledore yüzündeki tebessümü bozmamaya çalışarak, hissettiği tatminsizlik ile okşadı bu sefer sakallarını.

"Aileleri uzun yıllardan beri Grindelwald'ın yancıları istesen de istemesen de onun tarafına geçecekler ve sende onlara karşı savaşmak zorunda kalacaksın. Şimdiden aranıza mesafe koymanız senin için en iyisi olur." İhtiyar, gencin kırılan ifadesinden doğru noktaya oynadığını anlamıştı.

Yüzündeki zoraki tebessümün manipülatif bir sırıtmaya dönmüştü. Harry teslim oluyordu ya da ihtiyar öyle sanıyordu. Son kozunu oynamak için dudaklarını araladı.

"Ailenin intikamını alırken tereddüt etmek istemezsin."  Harry'nin göz bebekleri duyduğu sözlerle büyümüş, kaşları çatılmış ve çenesi dişlerini sıkmasından dolayı kasılmış, istemsiz bir şekilde sihri bedeninden odaya yayılmıştı.

𝐏𝐀𝐂𝐎 || 𝐓𝐎𝐌𝐀𝐑𝐑𝐘Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin