Lütfen bu sefer hoşuma gitsin şu bölüm
TATİLİNİZZ NASIL GEÇTİ
NELER YAPTINIZİyi okumaları
~ • ♡ • ~ • ♡ • ~ • ♡ • ~
Harry kalın ve koyu renkli kitabı elinde tutuyor, kenarlarına renkli mürekkepler ile notlar alınmış iksir tarifini bana okuyor ve masadaki malzemeleri hazırlayıp bana uzatıyordu. Bende alıp önümde kaynamakta olan iksir kazanının içine atıyordum.
"... ve 18. Doğradığım kurbağa bacağını içine atman ve 8 kere saat yönünün tersine karıştırman gerekiyor." Harry'nin sakin sesiyle sıranın üzerinde ki doğranmış bacakları alıp kazanın içine attım ve söylediği yönde karıştırmaya başladım.
Öğrencilerin arasında dolaşan ve onları güzelce (!) uyaran profesör Snape bizim yanımıza adımlayıp durduğunda bir süre gözleri üzerimizde dolanmış, iksirimize bakmış ve en sonunda yüzündeki memnun ifadeyle yanımızdan uzaklaşmıştı.
Harry birkaç saniye sonra tüm ilgisini kazandan çekerek eline aldığı kitaba yoğunlaştırmış ve hem kendi aldığı notları hemde benim aldığım notları dikkatlice okuyup iksiri en iyi şekilde yapmamız için yol arıyordu.
Bir süre sonra masadaki zambakları eline almış ve masanın üzerinde yan yana duran kitaplardan benim olanın üzerinde parmaklarını gezdirmiş, eline masanın üzerinde duran bıçağı almış ve zambağı ezdikten sonra doğramaya başlamıştı.
"Yavaş karıştırmalısın Riddle." Harry'nin sakince konuşmasıyla hareketlerimi yavaşlattım. Harry bu esnada zambakları kesmeyi bitirmiş, eline aldığı zambaklarla kısa bir an kitaplara bakmış ve tekrardan bana dönmüştü.
"Kaç kere karıştırdın Riddle?"
Gözlerimi iksirden bir kaç saniyeliğine zümrütlerine çıkarmış, "...yedi ve sekizz..." Karıştırmayı bırakıp Harry'nin vereceği talimatları beklemeye başladım. Harry elinde tuttuğu zambaklarla birkaç adım daha kazana yaklaşmıştı. "Kepçeyi çıkarabiliriz. Buradan sonra karıştırmaya gerek yok." Harry'nin söyledikleriyle tek kaşımı havaya kaldırıp göz ucuyla masadaki kitaplardan birinde tarife baktım.
"Tarifte 3 kere karıştırmamız gerektiği yazıyor."
Harry kepçeyi dikkatlice kazandan çıkarıp masadaki boş bir köşeye koyup elindeki zambakları iksirin her yerine dikkatlice serpiştirmiş ve bana dönmüştü.
"Evet tarifte yazmıyor, ancak..." Bir kaç adım yana çekilip tekrardan masadaki kitapalara dönmüştü. Bende onunla beraber masaya yaklaşıp bakışlarımı kitaplara çevirmiştim. Harry hafifçe gözlüğünü düzeltmiş ve gözlerini sayfaların üzerinde gezdirip aradığı yeri bulmuştu. "...senin notların arasında 'zambakların ilk ezilmesi ardından doğranarak iksire atılması durumunda iksir daha başarılı olur.' yazıyor." Harry'i başımı hafifçe sallayarak onaylamış onun gibi masaya hafifçe eğilerek onun kitabına bakmaya başlamıştım. "Benim notlarımda ise 'zambakların ilk önce ezilmesi ardından doğranması ve iksire atıldıktan sonra karıştırılmaması iksiri fazlasıyla başarılı kılar.' yazıyor..." Harry masadan uzaklaşıp dik konuma geldiğinde bende dik konuma gelip ona dönmüştüm. "Son olarak senin kitabında zambağın iksire nasıl eklenmesi gerktiğiyle alakalı hiçbir not yazmazken, benim notlarımda her yere eşit ölçüde serpiştirilmesi gerektiği yazıyor." Harry sonunda açıklamayı bitirdiğinde yüzümdeki memnun gülümsemeyle beraber başımı aşağı yukarı sallamış ve "Hiç iksirin bu şekilde yapıldığını duymamıştım. Etkilendim doğrusu." diye mırıldanmıştım.
Harry'nin hafif esmer yüzünde sıcak bir gülümseme filizlenirken gözleri hızlıca suratımı turlamış ve tekrardan gözlerime dönmüştü. Tam ağzını açmış birşey diyecekken aniden sınıfın içinde yankılanan patlama sesiyle ikimizde ellerimizi başımızın üzerine koyup sesin geldiği yere dönmüştük. Her yeri iksir olmuş Longbottom ve sinirli bir şekilde söylenen Draco'ya bakmaya başlamıştık. "Ben sana iksire onu koyma demedim mi? Zaten dinlesen şaşarım!" Longbottom mahçup bir şekilde Malfoy'a bakarken Harry hızlı adımlarla yanlarına gitmişti. Bir ande etrafa yayılan sakinleştirici sihri ile Draco ve Longbottom'u birbirinden uzaklaştırmış ve ikisinede birşeyler söyleyip birbirlerinden uzaklaşmasını sağlamıştı.