Bölüm şarkısı
Holy-Elias
Medya esmer yarim ahmedim
Smut uyarısı, olay yok okumak istemeyen olursa sorun değil
2 bin kelime smut yazdım, helal bana be neyse koşun okuyun
Kendinize cici bakınnnn
............................................................
"Nasıl yiyorsun ya?" gülerek dudaklarını büzdü benim taklidimi yapmak için, genelde elimde olmadan dudaklarımı büzerdim yemek yerken, Ahmet ise her seferinde yeni öğreniyormuş gibi davranıp taklidimi yapardı. Dudaklarımı elimle kapatıp ağzımdaki lokmayı yuttum, "Şunu yapma diyorum hep, illa sinirimi bozuyorsun."
"Ama çok tatlı yiyorsun diye yapıyorum ben." ben yandan inanmaz bakışlar atarken gülerek bir fıstık attı ağzına. "Senden güzel olmasın fıstık çok severim ben." muzipçe söylediği şeyle sağa sola salladım başımı, "Uğraşma benimle."
"Ne ya, sen öyle yiyince hep öpesim gelirdi, sonra kendime küfür eder yemeği bitirmeden kalkardım. Sayende diyetimi çok iyi uyguladım yıllarca, bu harikulade vücudu sana borçluyum yavrum."
Bitirdiğim cipsin poşetini sehpaya bırakıp şezlonga yaslandım, Telefonumu açarken elimi uzattım Ahmet'e doğru. "Kolamı ver." kaşlarını kaldırdı. "Ne, kocanı mı vereyim? Geleyim bebeğim, sen iste yeter."
Gülerek üstüme eğilen adamı omzundan ittirdim, kısık kahkahasıyla oturduğu şezlonga geri döndü ve içeceğimi uzattı. "Kaç saattir buradayız, yukarı mı çıksak?" Yakmaya çalıştığı sigarasından kaldırdı bakışlarını, istekle gözlerinin içine bakarken bir nefes çekti ve üfledi dumanı. "Burada sigara içmek yasak mıdır acaba?" diye sorduğunda göz devirip tekrar telefonuma döndüm.
Buraya geldiğimizde öğlendi, şimdiyse altıya geliyordu saat. Yüzmekten ellerim buruş olmuştu ama Ahmet Bey yüzmeyi çok sevdiği için balık gibi sudan çıkmamıştı, hala daha birkaç tur yüzme planı yaptığına emindim.
"Suya harcadığın enerjiyi yatakta harcasan," kolamdan bir yudum alırken kaldırmadım başımı telefondan. "Eee?" hafif devamını getirde sıcayım ağzına tonlu sesini duyduğumda omuz silktim. "Enerji konusunda sıkıntı çekmeyiz yavrum, rahat ol." dediğinde gülümseyip yavaşça başımı salladım. "Bize laf değil, icraat lazım da malum sende de o yok aslanım ya, naparsın?"
Histerik kahkahasını duydum, hala telefondaydı bakışlarım. "Yediricem sana bu lafları da, planım mahvolsun istemiyorum şimdilik." Meraklı bakışlarım yüzüne döndüğünde zafer gülümsemesi yerleşti dudaklarına ve ellerini arkasına yasladı, bütün kasları meydandaydı. "Üstüne bir şey giy," çatıldı kaşları, başını eğip memnun bir ifadeyle kaslı vücudunu süzdü. "Bakma kendine!" Hemen yanımda duran çantamdan beyaz tişörtünü alıp ona doğru fırlattım.
"Sıcak sıcak, pişerim bununla."
"Ahmet!"
"Tamam ya, giyiyorum."
Söylene söylene üstüne geçirdi penyeyi, "Onca yıl gençliğini spor salonlarında çürüt, sonra gel ufacık oğlandan kork üstünü giy. Ulan acaba ben senden ayrılsam mı, bu ilişkide sikilen taraf hep benim amına koyayım? Ben bu kadar ödün veriyorum, bir zahmet sende bir şey ve-."
"Ne diyosun ya!" elimdeki pipeti ona doğru fırlattığımda gülüp bir fıstık daha attı ağzına, tek derdi beni sinirlendirmekti. "Ne dedim sanki, cips ver diyecektim. Ne kadar ayıp üsteğmenim, hiç yakıştıramadım." oflayıp telefonumu bıraktım, üstümdeki tişörtü çıkarırken "Yüzücem ben, sıkıldım senden." desem de umursamayıp şezlonguna uzandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklambaç/ bxb
Humor0537*:Sayın Üsteğmen Ahmet Tekin Çakır 0537*: Sakar mısınız acaba 0537*: Aklıma düşüp duruyorsunuz da Ahmet: Sana buradan bir kayarım hayatının düşüşünü yaşarsın ......................................... Asker Yari'nin ikinci kitabıdır. Kurguyla...