7.bölüm

175 14 3
                                    

Bir kaç dakika İsaac ile sohbet ettikten sonra Stiles'ı yanlız bırakmak istemediğim için onun yanına gitmiştim.İsaac de arkadaşlarının yanına dönmüştü.

"Beni İsaac için sattığına inanamıyorum."

Gülerek söylemişti ama yine de sesinin tonundan kırıldığını anlamıştım.

"Üzgünüm yanına gelecektim fakat pateni bağlayamadım.İsaac yardım etti ve öyle tanışıp sohbet ettik biraz.
Tabi biraz daha hızlı olmam gerekirdi kusura bakma."

"Eğer bana yardım edersen ve paten sürmeyi öğretirsen seni affetmeyi düşünebilirim."

Stiles'ın söylediğine kafamı salladım ve gülerek yanına gittim.Ellimi uzattım ve ellerini sıkıca kavradım.
O da bana sıkıca tutunurken geri geri gitmeye başladım.Bir yandan da neler yapması gerektiğini söylüyordum.
Biraz geçtikten sonra daha iyi sürmeye başlamasıyla bu sefer önüne geçtim ve tek elimle tuttum.Ben önde o arkamda ilerlerken gayet iyi gidiyorduk.

Bir kaç kere kendi başına bırakmaya yeltenmiştim fakat dengesini sağlayamamasıyla bundan vazgeçmiştim.
Neyse ki hızlı davranmıştım da düşmeden tutabilmiştim.

"Stiles iyi misin?"

"Evet iyiyim ama lütfen ben söylemedikçe beni bırakma."

Bunu o kadar masum söylemişti ki çok tatlı gözüküyordu.Kendimi toparlayabilmem için bir kaç dakikaya ihtiyacım olmuştu.

Bu şekilde 2 saatin ardından buz pateninden ayrılmış ve bir şeyler yemek için restoran aramaya başlamıştık.En sonunda denizin kenarında küçük bir büfe bulmuştuk.
4lü masalara otururken denizden gözlerimi alamıyordum.Oldum olası denize aşık bir insandım.Bizim oturduğumuz taraf ne yazık ki denize kenar değildi.

Ama şimdi buranın denize kenar olması işime yaramıştı.Artık her zaman burada olacaktım.Sabah kalktığımda ilk işim buraya gelmek olacaktı.

"Yarın sabah erkenden kalkıp plaja gelmeye ne dersiniz?Hem kahvaltı yaparız hem yüzeriz.Uzun zamandır denize giremiyorum o yüzden bu aslında bir soru değildi.Kesin geliyoruz!"

Neyse ki diğerleri de bu fikri beğenmişti ve şimdi huzurlu bir şekilde sandviçimi yiyebilirdim.
Yarın muhteşem bir gün olacaktı.

...

Uzun bir günün ardından eve gelmiştik.Beraber film izlemeyi önermiştik ama gitmeleri gerektiğini söylemişlerdi bu yüzden yarın 8'de Stiles'ın jipiyle yola çıkmak için anlaşmıştık.

Şimdi ise Scott ile mutfağa girmiş yemek için tarif deniyorduk.Melissa daha gelmemişti ve ona sürpriz hazırlamak istiyorduk.Melissa ile konuşmuştum ve 1 saate burada olacağını söylemişti.Bu yüzden biraz acele etmemiz gerekiyordu çünkü tarif uğraştırıcı bir tarifti.Aslında Scott'ın hızlı olması gerekiyordu çünkü yemeği Scott yapıyordu.O yemeği yaparken ben de hem yarın kahvaltı için bir şeyler hazırlıyor hem de bana ihtiyacı olduğu yerlerde yemeğe yardım ediyordum.

Kahvaltı için börek gibi bir şey yapacaktım fakat güzel yaparsam klasik börekten çok daha güzel olacağını düşünüyordum.

Dakikaların ardından sonunda yemek bitmişti ve böreği de fırına göndermiştim.Masa zaten hazırdı bu yüzden tabaklara yemeği de koyduk ve oturup Melissa'yı beklemeye başladık.

"Bugün gördüm sizi."

Kafam karışmış bir halde telefonumdan başımı kaldırdım ve Scott'a dönerken konuştum.

"Zaten yanımıza da gelmiştin Scott?"

"İsaac'i demiyorum Stiles'ı diyorum."

O da sonunda telefonunu bırakmış ve bana bakmıştı.

"El ele tutuşmuş beraberdiniz.Gayet de eğleniyordunuz ayrıca birbirinize nasıl baktığınızı da gördüm.Allison ile fark ettik sizi.O yüzden dökül şimdi bana ne var aranızda?"

Scott'a ciddi misin bakışımı attım tam konuşacaktım ki zilin çalmasıyla kapıya bakmak için ayaklandım.

"Bana bak böyle kaçamazsın mel."

Göremeyecek olmasına rağmen göz devirdim.

"Bir yere kaçtığım yok Scott,yemekten sonra konuşalım bu konuyu.Daha doğrusu konu bile değil ortada bir şey yok ama neyse."

"Evde çok güzel bir şeyler kokuyor.
Yoksa yemek mi sipariş ettiniz."

Melissa ile mutfağa geçerken Scott konuştu.

"Hayır anne yemek yaptık."

Melissa inanmayan bakışlarını masada gezdiriyordu.

"Siz ve yemek yapmak?Hadi doğruyu söyleyin sipariş ettiniz değil mi?"

"Aşk olsun teyze biz yemek yapamaz mıyız?Canımız istedi yaptık hem sen yorulmuşsundur uğraşma diye düşündük."

"Bir şeyi yaktınız mı peki?"

"Hayır annee.Bir kere de olsun bize güvenemez misin?"

"Konu siz olunca bu pek mümkün olmuyor maalesef Scott.Özellikle bir araya geldiğinizde başına açtığınız belaları hatırlatmama gerek yok sanırım?"

Melissa'nın haklı oldugunu fark etmemizle ikimiz de bir şey demedik ve yemeğe gömüldük.

Melissa gülerek ikimizin de yanağına küçük bir öpücük kondurdu.

"Teşekkür ederim bebeklerim yemek gerçekten çok güzel gözüküyor elinize sağlık."

Scott ile birbirimize bakıp gülümsedik.Seviyordum burayı, Melissa ve Scott ile olmayı.Scott ile başımıza bela almayı ve macerayı.
Burası,bu insanlar ve bu şehir benim evimdi.Ve ben evimi bırakıp gitmeyi asla düşünmüyordum.

Call İt What You Want(stiles stilinski fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin