Call İt What You Want(stiles stilinski fanfic)

5.bölüm

Gözümü açarken başıma saplanan ağrı ile yüzümü buruşturdum.Odaya göz gezdirdiğimde burasının kendi odam olmadığını fark etmiştim.
Korkuyla nerede olduğumu çözmeye çalışırken kapının açılmasıyla rahatladım.

"Günaydınn.Kahve yaptım ayılmak için içmek istersin diye."

Elindeki kupayı komodine koyup yanıma oturan Allison'a gülümsedim.

"Çok teşekkür ederim ama ben neden buradayım?"

"Çok içtiğin için scott melissa'nın bunu bilmesinin iyi olmayacağını düşündü.Bu yüzden beraber pijama partisi yaptığımızın yalanını söyledik."

"Tekrar çok teşekkür ederim.Ve ne pijama partisi ama!"

Söylediğime hafifçe tebessüm etti.Gözlerindeki şefkat ile bana bakıyordu.

"Dün gerçekten de berbat bir geceydi.
Sen iyi misin yani sana bir şey yaptı mı?Yani bir şeyler hatırlıyor musun?"

"Bana bir şeyler yapmaya çalıştığını ama yapamadığını hatırlıyorum.
Neyseki tam zamanında yetiştiniz.
Ve üçünüzden de özür dilerim.
Sarhoş olduğum halde piste çıkmamalıydım size de geceyi zehir ettim."

Söylediklerimle hemen kaşlarını çattı.

"Sakın böyle düşünme.Hem gecenin başı gayet güzeldi hem de bu senin suçun değildi.Bu dünyada bulunan pis zihniyetli insanların suçu.Ayrıca şunu bilmeni isterim ki senin iyi olman gecemizin iyi geçmesinden daha önemli."

Dolu gözlerimle gülümsedim ve Allison'a sarıldım.Allison ile tanışalı daha çok olmamıştı hatta daha 1 gün olmuştu ama gerçekten onu çok seviyordum.Benim için çok değerliydi.Bir kız kardeş gibiydi.
Abarttığımı ve daha 1 gündür tanıdığım kıza nasıl böyle hissettiğimi merak edebilirsiniz ama Allison etkisi böyle bir şeydi işte.Eğer Scott Allison'ı bırakacak olursa onu doğduğuna pişman edecektim.

...

Allisonla kahvaltıya oturuken babasıyla da tanışmıştım.Hayatımda gördüğüm en yakışıklı babalardan biriydi.Babası evden çıkar çıkmaz Allison'a doğru konuştum bir yandan da reçelli ekmeğimi yiyordum.

"Babon mohteşom."

Allison söylediğime gülerek göz devirirken göz kırptım.

"Neden senden büyüklere bakmak yerine gözünün önündekini görmüyorsun?"

Söylediğini hemen anlamıştım bu yüzden salağa yatmayı düşündüm.
Ama Allison bu bir gün içinde beni çok iyi tanımıştı.Her şeyi çabucak kavrayabildiğimi bütün imaları anladığımı göstermek iyi olmamıştı anlaşılan.

"Ne Stiles mı? Yani tamam gayet hoş çocuk falan ama bence biz olamayız.
Ne bileyim stiles çok flörtöz biri onun ciddi bir ilişki yapacağını düşünmüyorum."

Allison ağzındaki çayı püskürtüp kahkaha atmaya başladı.

"Stiles ve flörtöz olmak?Kızım aç gözünü aç.O sadece senle flört ediyor.
Tamam sana aşık demiyorum ama etkilendiği de bariz belli.Ve Stiles asla playboy değildir aksine Stiles tam da uzun ve ciddi ilişki yapacak bir çocuk."

Tek kaşımı kaldırırken şaşırdığımı belli etmiştim.Ne yani Stiles sadece bana mı söylüyordu o lafları?Kendimi özel hissetmemle sırıtmaya başladım.
Benim sırıtmamla Allison da sırıttı.

"Bak hoşuna gitti! Gerçekten he oha.
Sen baya baya sevindin buna.Sen de ondan etkilendin değil mi?"

Ciddi bir şekilde sorduğu soruya hafifçe kafa salladım ve kafamı kahvaltıya gömdüm.Allison ise bu hallerime gülüyordu.

Kahvaltımızı bitirdikten sonra ortalığı topladık ve Allison'ın odasına geçtik.
Allison bana kıyafet çıkarırken ben de üstümdeki pijamadan kurtuldum.Dün Allison beni eve getirmiş hem de üstümü değiştirmişti.İste bu yüzden de bu kıza bu kadar değer vermeye başlamıştım.Birbirimize birbirimizi yıllardır tanıyormuş gibi davranıyorduk ve bundan ikimizin de şikayeti yoktu.

Aynanın karşısında beraber makyaj yaparak sohbet ederken Allison telefonunun çalmasıyla açtı.
Konuşmasından Scott olduğunu anlamıştım.Bir kaç dakika daha konuştuktan sonra telefonu kapatıp bana döndü.

"Stiles ile evdelermiş bizi bekliyorlarmış galiba planları var."

Allison'a kafamı salladım ve makyajımıza devam ettik.
Bugünün haftasonu olması çok iyiydi.
Dünden sonra rahat rahat uyuyabilmiştim.

Sonunda ikimiz de hazır olduğumuzda evden çıktık ve Allison arabasının sürücü koltuğuna geçerken ben de prenses koltuğundaki yerimi aldım.Yolda beraber şarkı dinleyerek hepsine bağıra bağıra eşlik etmiştik.Müzik zevkimizin bu kadar benzemesine şaşırırken aynı zamanda da sevinmiştim.Benimle bağırarak Taylor söyleyecek biri bulmuştum.
Daha ne isterdim ki?