15.bölüm

174 12 6
                                    

"Hatta direkt şöyle sorayım.
mel,benden hoşlanıyor musun?"

stiles'ın beklemeden çat diye sorduğu soruyla oturduğum yerde kalakalmıştım.Bunun cevabını kendim de bilmezken ona ne diyecektim ki.Küçük bir düşünmenin ardından doğruları söylemeye karar verdim.

"Bilmiyorum,kafam çok karışık.O gün olanlar olmalı mıydı olmamalı mıydı onu bile bilmiyorum.Hiç bir şey bilmiyorum.Ne düşüneceğimi ne hissedeceğimi bilmiyorum."

Söylediklerimin ardından stiles'a baktım ve onun çoktan bana baktığını gördüm.Hafifçe başını salladıktan sonra konuştu.

"Teşekkür ederim.Cevap verdiğin için yani.Kaç gündür benden kaçıyorsun ve bu beni çok kötü hissettiriyor.
Ayrıca ben de aynı şeyleri düşünüyorum.Yani ben de bilmiyorum.Sana ne hissediyorum bundan sonra ne yapmalıyım bilmiyorum.Benim de kafam seninki kadar karışık."

Stiles'ın söylediğiyle nedense bir rahatlama gelmişti.Belki de ikimizin de aynı duyguları paylaşmasıydı.
İkimiz de ne yapacağımıza karar vermemiştik.Bu yüzden ikimiz adına ortaya bir şey attım.

"Madem ikimizin de kafası karışık o zaman arkadaş olarak devam edelim eskisi gibi.Zaten eğer birbirimizden hoşlanırsak bu süreçte anlarız.
Hoşlanmazsak da arkadaş olarak kalırız yani önceden de öyleydik zaten.Ayrıca öpüşmedik de bu yüzden o küçük yakınlaşmayı da yok sayabiliriz bence."

Stiles bir kere daha kafasını onaylar şekilde salladı.

"Haklısın bence de öyle yapmalıyız.
Bu da demek oluyor ki benden kaçmayacaksın bundan sonra."

Bunu derken de bir yandan sahte bir şekilde kaşlarını çatmış ve işaret parmağını bana doğru sallamıştı.
Ellerimi teslim oluyormuş gibi iki yana kaldırdım ve güldüm.

"Tamam tamam kaçmayacağım.
Ve artık gitsek iyi olur daha fazla oyalanırsak yemek soğuyacak ve Melissa bize ters yanını gösterecek."

Bu sefer stiles güldü ve bakışlarını benden alıp direksiyona verdi.Bir kaç saniye sonra harekete geçtiğimizde rahat bir nefes almış ve arkama yaşlanmıştım.Konuşma hiç de beklediğim gibi gergin geçmemişti.
Hatta konuşma şimdi yaşandığı için daha mutluydum.Biraz daha geç yapsaydık büyük ihtimalle işler daha çok karışacaktı.Ayrıca bilmeyerek de olsa stiles'ı kırmaya devam edecektim.

Hayat böyleydi işte.Bazen dünyanın sonu gibi gözüken şeyler diğer istediğiniz şeye göre daha iyi şeyler olabiliyordu.Ben bunları düşünürken Stiles radyoyu çalıştırmış ve katy perry açmıştı.Şarkının bildiğim kısmına eşlik etmeye başladığımda Stiles'ın bakışları bana çevrilmiş ve gülerek o da eşlik etmeye başlamıştı.

Böylece bu yolculuğu da diğer yolculuklarımız gibi beraber düet yaparak ve eğlenerek geçirmiştik.
Sonunda melissa'nın çalıştığı hastaneye varmamızla jipten indik.
Hava,saatin ilerlemesiyle daha soğuk olmuştu.Hafif bir ürperme gelmesiyle üstümdeki ceketime sarıldım ve hastaneye giren Stiles'ın arkasından ilerledim.

Kısa araştırma sonucu melissa'yı bir hastanın yanında bulduğumuzda çıkmasını bekledik.Hastayla kısa bir süre konuştuktan sonra odadan çıktı ve bizi fark etmesiyle gülümseyerek yanımıza geldi.Ben de onun gibi gülümsedim ve elimdeki poşeti verdim.

"Çok teşekkür ederim çocuklar.
Kahramanlarım benim,kendi oğlumdan daha çok yararınız dokunuyor bana gerçekten."

Melissa'nın söylediğine gülmüş ve ayaküstü biraz sohbet ettikten sonra Melissa'yı yine iş için çağırmaları sebebiyle vedalaşıp hastaneden çıkmıştık.

Beraber arabaya geçerken eve gitmek istemediğimi fark etmiştim.Stiles gelmeden önce de evde yalnız kalmayı sevmemiştim.Bu yüzden şimdi de eve dönmek istemiyordum.

"Mel,deniz kenarına gitmek ister misin?"

sanki içimi okumuş gibi sorduğu bu soruyla heyecanla stiles'a döndüm ve evet anlamında kafamı salladım.O da hiç vakit kaybetmeden tekrar arabayı çalıştırdı ve denize giden yolculuğumuzu başlattı.

Call İt What You Want(stiles stilinski fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin