17.bölüm

63 10 1
                                    

Arkadaşlar hepinize merhabalarrr.
Şuan tatildeyim ve bu bölümü dönünce atmayı planlıyordum fakat nemden dolayı evden adımımı alamayacağımı anlayınca oturup bölümü yazdım.Umarım beğenirsiniz yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.çok çok öpüyorummmm.

Sabaha alarmımın sesiyle başlar başlamaz düşündüğüm tek şey stiles olmuştu.O gün sahilde biralarımız elimizde otururken telefonu çalmış benden uzakta kısa bir telefon konuşması yapmıştı.Kalkmadan önce arayanın Scott olduğunu görmüştüm.
Yanımda geldiğindeyse yüzü solmuş ve bariz bir endişeyle bana bakmış ve beni eve bırakacağını söyleyip arabaya geçmişti.

Bu olayın üzerinden de 2 gün geçmiş ve ne aramış ne de mesaj atmıştı.
Aynı zamanda bu süreçte Scott da eve gelmemiş ancak sabah duyduğum kapı sesiyle onun olduğunu anlamıştım.Melissaya sorduğumda ise beni tedirgin bir biçimde geçiştirmişti.Onun bu halleri de dikkatimi çekerken scott gelir gelmez onu sorguya çekmiştim ama konuyla alakalı hiçbir cevap alamamıştım.
Alabildiğim tek cevap ise yorgun olduğuydu.Bu yüzden daha fazla uğraşmamış ve odama çıkıp uykuma devam etmeye çalışmıştım.Yine de kafamdaki sorgulamalara engel olamıyordum.

Scott ne söylemişti de stiles bu kadar tedirgin olmuştu ki?Hiç bir şey anlamıyordum ve bu beni deli ediyordu.Bir şeyler öğrenmedeki umudum bugün içindi.Okula gelmesini ve soracağım sorulara cevap vermesini bekliyordum yani umarım öyle olurdu.

...

"hayır melanie bu konuda konuşmak istemiyorum"

Bütün sorularımı tek bir cümleyle reddeden stiles'a somurttum.
Tamam istemiyorsa onu darlayacak veya zorlayacak halim yoktu fakat insan merak etmeden de duramıyordu ne yapabilirdim ki?ikisi bir işler çeviriyordu ve bana hiçbir şey anlatmıyorlardı.Mellisa da dahil olmak üzere.Bu yüzden merak etmek en doğal hakkımdı.

"iyi peki ben de bundan sonra size hiçbir şey anlatmayacağım."

"tamam"

Umarsızlığıyla şaşkınca ona baktım.Sen böyle yaparsan ben de farklı bir oyun oynarım stiles.

"sevgilimle tanışma şansına da erişemeyeceksiniz ayrıca."

"ne"

Şaşkınca ağzından kaçan kelimeyle zaferle ona baktım ve arkamdan seslenişlerini umursamadan sınıfıma doğru ilerledim.Sonuçta benim hayatımla alakalı bütün detaylara sahip değillerdi bu yüzden gerçekten bir sevgilim olup olmadığını da bilemeyeceklerdi.Yani en azından bir kaç gün burunları sürtülse bir şey olmazdı değil mi?

Sınıfa girdiğimde allisonı görmemle gülümseyip yanına oturdum.O ise şüpheli gözlerle bana bakıyordu.Bu günlerde niye herkes bu kadar garipti?Retro falan mı vardı yoksa ay dolunayda mıydı bilmiyorum ama kimsenin normal olmadığı belliydi.Ona merak içinde ne oldu dercesine kafamı salladığımda bir çırpıda konuştu.

"scottın ne sakladığını biliyor musun?biliyorsan çabuk söyle.hayır yani niye benden gizliyorsunuz anlamıyorum ki?bana güvenmiyor musunuz yoksa?niye bana güvenmiyorsunuz?melanie lütfen cevap ver ya meraktan çatlayacağım gerçekten."

Ona sakin olmasını belli eden hareket yaptıktan sonra biraz bekledim.Bana beklentili ve sakin gözlerle bakmasıyla konuşmaya başladım.

"şimdi ilk olarak hayır scottın ne sakladığını bilmiyorum.stilesla ikisi bir şeyler çeviriyorlar ama bana da söylemediler.aynı soruları gerçekten ben de onlara sormak istiyorum çünkü cevapları bende yok.cuma günü stiles ile beraber sahilde oturuyorduk hatta scott da senin yanındaydı ders çalışacaktınız ya işte o gün stilesa bir arama geldi ki bu scottan başkası değildi.kısa bir konuşmanın ardından stiles beti benzi solmuş bir şekilde yanıma geldi ve eve gideceğimizi söyledi.neye uğradığımı şaşırdım ben de gerçekten."

allison anladığını gösterircesine kafasını sallamıştı.

"scottla biz de resmen aynı şeyi yaşadık kimden bilmiyorum ama birinden telefon geldi. bizden büyük birine benziyordu.Konuşmadan sonra scott melissanın kendisini aradığı yalanını uydurup yanımdan ayrıldı.ben de senin gibi şaşkın şaşkın baktım arkasından."

allisonın söyledikleri iyice kafamı karıştırırken sinirleniyordum.Bu iki salak bir şeyler karıştırıyorlardı ve bize bir şey söyledikleri yoktu.Ne olabilirdi ki bize söyleyemeyecekleri şey?Yani bu kadar saklayacak ne olabilirdi bu konu?

Bu sorgulamalarım sınıfa giren biyoloji hocamızla son buldu ve kendimi upuzun sürecek bir okul gününe daha bıraktım.

...

Çok uzun sürmese bile bana bir asır gibi gelen derslerden sonra Alison ile ölmüş bir şekilde okuldan çıkmıştık.İkimiz de scottlarla konuşmamaya anlaşmış onları görmezden gelmeye karar vermiştik.
Hoş,galiba onların da bizi taktığı yoktu ya neyse.

Alisonın arabasına doğru ilerlerken okulun arka bahçesine doğru sıralanan ağaçların arasında stilesı görmüştüm.Ayrıca yalnız da değil, yanında scott ve kim olduğunu bilmediğim bizden bir kaç yaş büyük duran biri vardı.Hararetli bir şekilde konuşmalarıyla scottı arayan kişinin o olduğunu anlamıştım.Alisona dönmemle onun da aynı yere baktığını görmüştüm.

Birbirimize onay vermiş ve hızlı hızlı onların yanına doğru ilerlemiştik.
Bir kaç dakikada biz yanlarına varırken bizi görmeleriyle susmuslar ve bakışlarını bize çevirmişlerdi.
Onları gördüğümden beri sormayı düşündüğüm tek soruyu hızlıca sordum.

"Sen kimsin?"

Karşımdaki çocuk çekici bir şekilde gülümsemiş ve elini uzatmıştı.

"Ben derek memnun oldum."

Call İt What You Want(stiles stilinski fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin