*'° °'¹⁵*

15 1 0
                                    


...

7 yıl sonra

...

Sahne adları Suga ve J-hope olan ikili şuan en iyi repçiler arasında ilk sırada yer almaya başlamışlardı. Büyük bir fan kitlelerine de sahiplerdi.

Pd-nim'in odasından hızla çıkan dalgın Ho-seok'un koluna çarpan Jimin onun menajeri olmuştu. Jin ile Namjoon'u yakın görmeye dayanamayan Taehyung da istifa edip Yoongi'nin menajeri olmuştu.

Ne Jimin yeterince mutluydu ne de Taehyung...Bu iki menajer istedikleri gibi hayatlarını mutlu geçirememişlerdi. Kim demişti her ömür mutlu bitecek diye..?
Sadece ömürse...o da iyiydi.

Taehyung ailesine arkasını dönüp hayallerinin peşinden gitmişti. Peki ya şimdi..kim haklıydı? ....Ailesi.

Hani onları yanılgıya uğratacaktı..? Aşık olmuştu Jin'e. Çok sevmişti onu. Mankenlikle başlayıp birçok reklam ve marka yüzü oldu. Gerçekten ilerleme katetmişti. Ama Jin sanki hayatı boyunca onu hiç görememişti. Kaybetmişti bu sefer... Yanılgıya ve yenilgiye uğrayan kendisi olmuştu.

Ya Jimin'e ne demeli?..
Peki ya 12 yıl önce ölen aşkına...
Jimin her şeyi denedi. Yaşama istediğini bulmak için her şeyi yaptı. Fakat ne yaşama isteğini buldu , ne de
kendi benliğini...Ağır geliyordu her şey. Çok ağır geliyordu..

...

Ho-seok Yoongi'nin evine gidip bir zamanlar kırdığı tüm ödülleri telafi etmişti. Ve az sonra yeni şarkısını yayınlamak üzere geri sayımı açıp Yoongi'nin yanına gitti.

İçeri girip Yoongi'yi, duştan çıkıp gri eşofman takımını giymiş olduğunu ve saçını havluyla kurularken ilerlediğini gördü.
Karşısına geçip onu durdurdu.

Belini kavrayıp kendine çekti ve boynuna yöneldi. Yoongi acıyla inledi. Yandaki kapıyı açıp Ho-seok'u içeri itekledi.

Yataktaki Ho-seok'un üstüne çıkıp dudağına yapıştı ve boynuna inip orada oyalanmaya başladı. Ho-seok dişlerini sıkıp hareket etmeye çalıştı. Yoongi kulağına çıkıp...

"Acıttım mı ya, canım, Afedersin."

diyip sinsice gülümsedi. Nefes sesinden Ho-seok da gülümsediğini anlamıştı. Biran durgunlaştı ve Yoongi ile yerleri değiştirip ona nefes nefese baktı. Yoongi ters bir şeylerin gittiğini seziyordu.

Ho-seok aniden ayaklanıp açıklama yapmak zorundaymış gibi hissetti ve...

"Krem getirmeyi unuttum."

diyip hızla evden çıktı. Kapşonu kafasına geçirmiş yere bakarak hızla yürüyordu.

...

Namjoon ... boşluğa düşmüş gibi hissediyordu. Son zamanlarda Jin'e yaklaşınca aklına kaybettiği sevgilisi geliyordu.

Çok ağırdı bu işte. Unutamıyordu. Onsuz bir adım bile atamıyordu. Kurtulmak istiyordu bu hislerden.. kurtulmak istiyordu bu düşüncelerden.

...

Neden bu hikayede ki herkesin ağır ve derin yaraları vardı? Neden herkesin acı aşk hikayeleri, hüzünlü ve bir o kadar da can acıtıcıydı? Neydi bu aşk? Kaale alınacak kadar ciddi bir duygu muydu?

Tabi ki hayır. Aşkı önemli kılan şey mühim hikâyesidir.

...

Yoongi her şeyin farkında olarak Ho-seok'u takip ediyordu. Ho-seok'un adımları hızlı ve düzensizdi. Ayakları beynine taparcasına ileri atılıyordu. Ho-seok'un eczaneye gitmediğini anlamıştı.

' My Manager My Soulmates ' -"Concrete Walls"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin