'💟'
-----------------------------------------------------------------
Ho-seok evinin önünde arabayı durdurdu. Dubleks olan evinin içerisine doğru ilerlemeye başladı. Geçip duş aldı. Üstünü giyinip mutfağa ilerledi.
Bir bardak suyu yanaklarında doldurup bardağı sertçe tezgâha vurdu. Yutkunup içkilere yöneldi. Tam açacağı sırada aniden durdu.
'Ne yapıyordu şuan? Asla boş bir şey için heveslenmemeliydi. O sadece fazla içmişti. Hepsi o kadar.'
İçkiyi yerine koyup odasına ilerledi. Kendini yatağa attı ve olanları beyaz ışıklı tavana bakarak yeniden düşündü.
...
07:00'da Yoongi'nin evinin önüne yetişmişti. Yoongi'yi bekledikten sonra hızla çekim yerlerine gittiler.
İlk çekim yerine 15 dakika içinde varmışlardı. Menajerin günlük programı sözlü dile getirmesinin ardından araba da konuşmamışlardı.
İçeri geçip tempolu bir şekilde güne başladılar. Menajer elinde ki kalemi ve dosyası ile giyilen kıyafetlerin numaralarının üstünü çiziyor ve gerekli açıklamaları yapıyordu.
"Pekâlâ. Mola! Bay Min ile çalışanlar ilgilensin. Birazdan devam edeceğiz. "
Molanın ardından 5 dakika geçmişti. Ama Menajer hâlâ yanına gelip bilgilendirme yapmamış ya da günlük hayatta nasıl olduğunu bile sormamıştı.
Üstelik sürekli birileriyle ilgileniyordu. Bir kadın çalışan gelmişti yanına. Kafasını dosyadan kaldırıp duygusuzca bakmıştı bir süre. Ardından mükemmel gülümsemesini bırakmıştı ortaya.
Kollarını iki yana doğru az aşağıda açmış kadına yarım dönüşleriyle gösteri yapıyordu. Kadın da gülmeye başlamıştı. Ve ardından bu yana doğru bakmaya başlamışlardı.
"Demek bir mankenin vücudundan bir bakışta anlarsınız? Ya bana ne demeli? Olur mu dersiniz?"
Alaycı bir şekilde sorduğu soruya gülmeye başlamıştı menajer. Ama kadın kahkaha attıktan sonra gülmeye devam ederken karşısında ki fiziği inceledi.
"Eğer birgün düşünürsen. Seni kaptıramam. Bana gel. Kariyerimin şu zamanına kadar edindiğim tüm stratejilerimle eğer yanlış bir öngörü yapmıyorsam *Bay Min'den daha iyi bir manken bile olabileceğini düşünüyorum."
* Yoongi'ye bakıp gülmeye başlamışlardı.
Menajerin gülüşü Yoongi'nin gözlerini bulunca durulmuştu.
"Yok. O kadarını siz bile olamazsınız."dedi hâlâ Yoongi de olan gözleriyle. Karşıda ki kadın Ho-seok'un göz hizasını takip edip sonundaki ona bakan öfkeli gözleri görmüştü Bay Min'e ait olan.
"Değişim için bazenleri büyük hamlelere gerek kalmaz. Küçük dokunuşlar büyük değişimler yaratır."
dedi Ho-seok'un siyah gömleğinin ilk üç düğmesini açıp kollarını iki kat katlayınca.
Kolları da katlandığı sırada Ho-seok ona döndü."Bugün mekanın en iyi görünenisin desem..evet o kadar mankene ve o kadar Celvin, Celine, Gucci ürünleri giymeden- tanrım...gerçekten bir gün bunu denemelisin. Sana bunu teklif ediyorum. Ve ömrünün ya da ömrümün sonuna kadar geçerli."
Menajer gözlerini kısarak utanmış bir şekilde gülümseyince kadında kendini tutamayıp hafifçe gülümsedi. Ama keşfettiği karşısında duran yıldızdan dolayı gözleri kocaman parlıyordu.
-----------------------------------------------------------------
İlham var ama okuyan yok.
O yüzdeenn... bölümleri kısaltıyoruz. (Jdjdk)
Çok böyle 30 bölümlük uzun kitaplardan hoşlanmıyorum.
Okuduğum 30 küsürlük tek kitap "Train" di.
Ve... açıklayamam. Şuana kadar da yerini hiçbir kurgu doldurmadı. DOLDURAMAZ!
Neyse...
Sonlara yaklaşıyoruz.(!)
Desteklerinizi bekleyeceğim.'💟'
----------------------------------------------------------------
'° °'⁷
______________________________________________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
' My Manager My Soulmates ' -"Concrete Walls"
FanfictionHer şey Ho-seok'un kuzeni Namjoon'un işine özenmesiyle başlar... . . . 'Okuduğun için pişman olmayacağına söz verebilirim. Sadece dene. Bunu da ilk bölümü okumaya başlayarak yapabilirsin.' °Desteklerinizi bekleyeceğim.° '°💜°' . . . °°°