Aşkta ve savaşta hiçbir şey adil değildir..
ᒪOᐯᗴ ᗩᑎᗪ ᗯᗩᖇ ☯
Hayat savaşı mı?
Bu savaşın içinde yeşeren aşk mı?
Hayatından sevdiği için vazgeçecek yüreğe sözde herkes sahiptir. Peki ya işler ciddiye bindiğinde ve hayatınızın zaten bu seçimden ibaret...
Yağız'ın telefonuma attığı mesaj ile üstümü bile değiştirmek aklıma gelmeden hızla okula doğru yola çıkmıştım içimde ise yersiz Bi gerginlik belirtmişti kendisini.
Defalarca kez elimiz boş bir şekilde döndüğümüz için heyecanlanmamam gerektiğini biliyordum ama bu sefer farklı olacağını hissetmiştim gibiydi, okuldan içeri girdiğimde sabahın erken saatlerine rağmen okulun dolu olması ile acaba bu gün nasıl bir şanssızlıklar silsilesi ile karşı karşıya olacağımı düşündüm ama bir yandan da umursamadım. Okulun içi de dışarısı gibi dolu olduğundan bütün bakışları üzerime çekmiştim; kısmen haklı sayılırlardı.
Hem bu okulda artık okumuyordum ama elimi kolumu sallayarak içeri girmiştim hem de üzerimde sivil kıyafet yerine antrenmanı bırakıp geldiğim için pençe üniforması vardı.
Ama ilk defa bu durumda olmadığım için gayet rahattım dediğim gibi bilmem kaç kere başarısız olmuştuk ve ben çok daha garip hallerde bulunmuştum. Hatırlamak dahi istemediğim garip anlar..
Kantini bulup içeri girdiğim sırada Yağız'ın sesi kulaklarıma doldu ama ilk başta göremedim; "hey Leya! Söylesene kim kazanır?"
Sese doğru ilerlediğim sırada nihayet görüş alanıma giren kıvırcık ve pembe saçlı arkadaşlarıma bir bakış atarak onlara doğru ilerlemiştim, o sırada ise Yağız'ın konuştuğunu tahmin ettiğim kız söze girmişti "ikinizde kazanamayacaksınız"
Yanlarına iyice yaklaştığımda yanımdan geçen kızın bana attığı tuhaf bakışlara karşılık vererek yanından geçmiştim, kantinden çıktığı sırada arkasından bir bakış atıp önüme dönmüştüm ki yer ayaklarımın altından adeta kayıp gözüm karardığın da kafamda oluşan sızı ile yere düştüm. Bir kaç çığlık sesi duyduğumda başım uğuldamaya başlarken koluma girip beni kaldıran ikiliye gözlerimi açabildiğim kadar soran gözlerle bakmıştım ama Yağız'ın uyarı dolu kısık sesi kulağıma dolmuştu "aman diyim sakın ha"
