-----------------------------------------------------
İlk nefesimde ben senin, son nefesinde sen benim kollarımda
-----------------------------------------------------𝐶𝑎𝑔𝑎𝑛 𝐸𝑓𝑒 𝐴𝑘 /
Atın beni bir yerlerden aşağı nolur! Bitsin bu utanç! Bitsin bu acı!
Hadi bitsin bu acı bu işkence, hadi bırakalım herşeyi, hadi sev yine
Sus içses!Dün olanlardan ötürü okulda köşe kapmaca oynama sırası bana geçmişti. Saldırı yüzünden kimse beni suçlamamıştı hatta Leya bile. Ancak ben kendimi suçluyordum o bana yeterdi, ancak şöyle bir problem de vardı.
Bizimkilerin kurda dönüşünce kıyafetleri yırtılıyordu bu yüzden ormanın hemen her yerinde kıyafetleri vardı, ancak benim dönüşüm hepimiz için sürpriz olduğundan ve ben böyle Birşey daha önce hiç yaşamadığımdan nasıl insan halime geri dönüşeceğimide kontrol edemediğimden Leya'nın iki güzel sözüyle kendi halime geri dönmüştüm. Kızın kucağında anadan doğma hal ile.. Şaka gibiydi
Kıza da büyük şok olmuştu büyük ihtimalle, ben bunları hatırlamıyordum, bayılmıştım. Bana bizimkiler anlatmıştı, ancak Zeynep'in gülmesi arasında dediklerine göre Leya daha çok ağzımdan ve burnumdan kan geldiği için endişeliymiş.
Bakamamış.
Sanki bakmasını isteyen vardı!
Cidden şuan şu Camdan aşağı atlasam ölür müyüm? Onu merak ediyor, Cidden denemek istiyordum.
Roller değişmiş Leya'dan kaçan ben olmuştum, derse zar zor geliyor ders bittiği anda kaçıyordum sınıftan. Leya ise İlk başlarda peşimden çok gelmiş olsada şuan biraz bırakmıştı beni kendi halime. İyi de yapmıştı.
Şuan ise öğle arasına gireceğimiz dersteydik bitime yalnızca saniyeler kalmıştı. Birazdan ders bitecekti. Bitsin kurtulayım, bitsin kurtulayım, bitsin kurtulayım..
Yerimde parmaklarımla ritim tuttururken gözümü saatten hiç ayırmıyordum ama Leya'nın arada bir arkaya dönüp kalem silgi bahaneleriyle benimle konuşma çabasını da yanıtsız bırakmamaya çalışıyordum bir yandan. Yine bana döndüğü sırada zil çaldığında mutlulukla ayaklanıp kapıya adımlamıştım ki edebiyat hocasının adımı söylemesi ile yerimde kaldım.
Keşke sadece senin adını söyleseydi..
Benimle beraber Leya'yı da yanına çağırdığında surat ifadem yeterli bir küfürdü.
oflamamak için elimden geleni yaparak gergin bir gülümseme ile hocanın yanına gittim. Leya da yanımda yerini aldığında Kadın konuşmaya başlamıştı. Bir süre boş konuştuktan sonra nihayet konuya geldiğinde dikkatimi verdim.
"yani demem o ki bu kütüphaneyi benim için bu okul çıkışında düzenler misiniz? Eğer siz yapamazsanız başkasına söylerim demeyi çok isterdim ama diğer klüp üyeleri reddetti geriye ise siz kaldınız"Hayır demek için kıvrandığım sırada Leya'nın kabul etmesiyle ona dönerken benimle konuşmak için aradığı fırsatı mı bulduğunu, yoksa hocayı kırmak istemeyişinden mi kabul ettiğini asla bilemeyecektim. Hoca bize teşekkür ederek sınıftan çıktığında ise bana bakan Leya'ya surat ifadem yetmiştir sanırım, mahçup bakışları yerleşmişti yüzüne
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᒪOᐯᗴ ᗩᑎᗪ ᗯᗩᖇ
FanfictionAşkta ve savaşta hiçbir şey adil değildir.. ᒪOᐯᗴ ᗩᑎᗪ ᗯᗩᖇ ☯ Hayat savaşı mı? Bu savaşın içinde yeşeren aşk mı? Hayatından sevdiği için vazgeçecek yüreğe sözde herkes sahiptir. Peki ya işler ciddiye bindiğinde ve hayatınızın zaten bu seçimden ibaret...