Eve doğru yürürken karşılarına Jeongin ve Changbin çıkmıştı düşündüklerine göre onlarda Felix'lere gidiyorlardı.
Jeongin ve Changbin ilk başta onları fark etmemişti, zaten arkaları dönüktü.
Felix ve Hyunjin küçük bir şaka yapıp onları korkutmuşlardı. Bir kaç saniye hepsi gülmüştü ama sonra geçmişti.
"Siz nereye bakalım"
Felix aslında sorusubun cevabını biliyordu fakat yinede laf olsun diye sormuştu.
"Size hyung"
"Bence bu akşam güzelce eğlenicez"
"Aynen"
Hyunjin hiç konuşmamıştı Felix'le ondan önceden hoşlanma muhabbetinden sonra çok sessiz ve sakindi.
Kim bilir belkide hâlâ ondan hoşlanıyordu. Tamam belki onu uzun Bir süre unutmuş olabilir fakat onu bunca yıl tekrardan görüyor ve çok değişmiş bir şekilde.
Ama işte Felix her hali ile mükemmel onun için, ondan çok zor vaz geçer.
Duygularını bastırsada nafile, ona karşı boş değildi.
Hyunjin bu düşüncelere yol bitmiş, Felix'lere gelmişlerdi bile. Yolda her zaman bu konuyu düşünse bile Felix'i de izlememeyi ihmal etmemişti.
"Evet gençler yayılın"
Evde şuan sadece Jisung vardı. Minho en son annesi ile işi vardı Changbin'den de Minho'yu aramasını söyledi sonrada kendisi Seungmin'i aradı ve Chan ile beraber gelmesini istedi.
-
"Off keşke gelirken bir kaç yemek alsaydık Hyung"
"Ya Minho gelirken bir kaç bir şey akıcakmış Seungmin'i bilmiyorum. Ama bence sorun değil sipariş edelim"
"Tamam o zaman ben söylüyorum"
"Dur daha söyleme, herkes gelsin ortaklaşa seçelim"
"Tamam"
Hepsi Minho'yu ve Chanmin ikilisini bekliyordu. O sıradada beraber olmadıkları zamanki komik anılarını anlatıyor eğleniyorlardı.
"Tamam o zaman ben bir tane anlatayım"
Jeongin lafa daldı ve anlatmaya başladı.
"Bir gün Chan Hyung ve ben Hyunjin Hyung'un evine gitmeye karar verdik. Hyunjin Hyung'un annesi açtı kapıyı biz odasına doğru gittik bir duyduk son ses müzik, odaya şak diye daldık resim çiziyordu ama o anki yüz ifadesini görmeliydiniz. Ne çiziyorsun diye sordum defterde çilli bir çocuk vardı ve Felix Hyung'a benziyordu.'
Hyunjin çok utanmıştı hatta yüzü bile kızarmıştı Jeongin'e sinirli bir yüz ifadesi ile bakıyordu.
"Ulan Jeongin sen şimdi bittin"
Hyunjin ayağa fırladı herkes onları izliyor ve gülüyordu. Tam Jeongin'e atlicakken zil çaldı.
"Hyunjin hazır kalkmışken kapıyı açsana"
Hyunjin oflaya buflaya kapıya doğru yöneldi ve hâlâ daha herkes ona gülüyordu.
Kapıyı açtı ve üçünüde karşıladı hepsinin elindede en az 2 poşet vardı yani baya bir yiyecek almışlardı.
Hepsi içeri geçti ve poşetleri boş bir koltuğa bıraktılar.
"Maşallah ne aldınız değilde ne almadınız diye sormak lazım"
Minho Chan ve Seungmin gülümsedi.
"Herkesin sevdiği yiyeceklerden aldık"
"Bizde daha yemek söyleriz diykrduk da bunlar artar bile"