¹

306 38 56
                                    

*Bu ficte  küfür, argo kelime ve +18 öge vardır.*

Lee Minho

Bir önceki kurbanımı öldürürken yediğim tırnak darbelerine bakarak gülümsedim. Hoşuma gidiyordu.
İşe yaramayacağını bile bile bağırıp çağırmak, ölmemek için direnmek...
O anlar aklıma geldikçe sinsi gülümsemem artıyordu.
En son suikast teklifi iki gün önce gelmişti. Yenisinin gelmesi için sabırsızlanıyordum.
Taa ki telefonum çalana kadar.
Suikast teklifleri Chan'a geliyordu. O da bana teklifleri anlatıyor, kimi nerede ne zaman nasıl öldürmem gerektiği hakkında bilgi veriyordu.

Yine aynısını yapmak için aramıştı beni.
Aynanın karşısından ayrılıp telefonumun yanına gittim.
Ve yavaşça telefonu elime alıp aramayı cevaplandırdım.

"Söyle bakalım, şimdiki kurbanım kim?"

"Bu sefer büyük bir teklif. Şu ana kadar yaptıklarından çok daha büyük bir teklif bu."

"Uzatmada anlat "

"Ünlü Shin Ryujin. Milyoner kadın. Oğlundan nefret ediyor. Onun isteği onu öldürmen."

Hoşuma gitmişti.

"Hmm peki sonra?"

"Oğlu Han Jisung. Senin gibi New York'ta oturuyor."
Sessizce güldüm.
"Demek kurbanım çok yakınımda."

"Aynen öyle. Onun evini basacaksın. Residance'da oturuyor. Gizli bir şekilde çık işte. Sonrada öldür. Öldürdüğünde çok yüklü bir miktarda para alacaksın. Sayamayacağım kadar büyük rakamlar."

"Para s*kimde değil. Ben öldürmek istiyorum sadece."

"Yarın akşam saatlerinde gideceksin. Akşamdan nefret ediyormuş."

Yüzüm yapmacık bir şekilde düştü.

"Nasıl yani, akşamı nasıl sevmez. Bu üzdü."

"Konumunu attım, yarın için iyi eğlenceler."

Minho istediği tüm cevapları aldığı için Chan'ın yüzüne kapattı ve hemen ardından salona geçip kocaman deri koltuklarına kendini salarmışçasına oturdu.
Ve içinden büyük bir hoşnutlukla mırıldandı.
"Yarın çok eğlenceli olacak."

Minho'yu böyle  düşünün fic boyunca

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Minho'yu böyle  düşünün fic boyunca.
Umarım popüler bir fic olur.

Jisung

Başımda yine katlanılmaz bir ağrı vardı. Yine migrenim tutmuştu.
Hemen yatağıma yattım ve gözümü kapattım. İlaç almaya gidecek kadar halim yoktu.
Çok yorgundum.

Koca New York'ta tek başımaydım.
Tek bir arkadaşım bile yoktu.
Yalnızlıkta baş ağrısı veriyordu.

Baş ucumda bir tane kalmış ağrı kesici görünce mutlu oldum. Hızlıca ilacı yuttum ve uyudum.
Başka bir şey yapmıyordum zaten.
Boşuna yaşıyormuşum gibi hissediyordum.
Günler geçtikçe geçiyordu.

black bloodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin