black blood

⁹

Bugün hastane sahibinin bir açılışı vardı, resimlerini sergileyebileceği bir galeri açacaktı. Bu nedenden dolayı akşam vakti bütün doktorlar orada olacaktı, kutlama tarzı olaraktan.
Jisung'da dahildi tabiki kutlamaya, o yüzden hastaneden erken çıkmış eve gelip akşam için giyeceği kıyafeti seçiyordu. Birkaç saat sonra galerinin önünde olmalıydı. Ve tabiki ciddi giyinecekti, aslında dışarıda rahat takılmayı seven biriydi fakat rahat kıyafetlerle oraya gidilmeyeceğini biliyordu.
Gardırobunun önünde giyeceği takım elbiseyi seçiyordu.

"Şunu seç doktor, bununla çok ateşli olursun."
Arkasından bir ses duymuştu, evet katil gelmişti yine yanına, zaten hiç rahat bırakmıyordu doktoru.

"Sen burada mıydın yine? Korkmaya başlayacağım artık, her yerden çıkıyorsun."
Gülümseyerek yanına ilerledi katil, doktorun arkasına gitti ve iki eliyle ince belini tuttu.
Doktor tepki vermemeye çalışıyordu, katil bu kadar yakınındayken kalbi birden fazlasıyla hızlanıyordu.

"Hep yanındayım ben aslında, sadece göremiyorsun beni."
Kulağına fısıldamıştı katil, doktorun katilin fısıldaşıyla beraber içi gıdıklanmıştı.
"Bırakır mısın beni, bir öpücük verdim diye hemen havalara girme."
Gülümsedi katil, belini tutan elleri sıkılaştı.

"Sadece bir öpücük müydü, yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum?"
Katilden uzaklaştı, gardıroba yaklaştı iyice Jisung. "Bu neyi değiştirir? Aramızda bir şey yok, salak salak konuşma."
Yüzünü asmış gibi yaptı siyahlı katil ise, doktorun önüne geçip gözlerinin içine baktı.
"Sende benden hoşlanıyorsun doktor, aramızda büyük bir çekim var. Bunu biliyorsun."
Uzunca bakıştı ikili, sonra kendine gelip gözlerini gardıropta gezdirmeye devam etti doktor.
"Tamam, hadi git artık yavaşlatıyorsun beni."
Bu sırada hangisini giyeceğine karar vermeye çalışıyordu.
Katil ise doktorun tombul yanağına uzun bir öpücük kondurdu ve geriye çekildi.
"Öyle olsun bakalım, orada görüşürüz doktor."

Sonra hızlıca uzaklaştı, doktor onun gidişini anlayamadan o yok oldu.
Jisung ise öylece katilin onu öpüşünden dolayı kalmıştı öylece.
Hemen kendine geldi sonra, giymeye karar verdiği takımı seçip yatağa koydu.
Az geçmeden katilin son söylediği söz aklına geldi.
O da gelecekti galeri açılışına? Neden geliyorduki
Aslında doktorların tanıdıkları da konuk olarak gelebilirdi, fakat bunu istemiyordu. Minho'nun orada kötü bir hareket yapacağından korkmuştu.

Birkaç saat sonra galerinin önündeydi doktor, aşırı şık ve çok yakışıklıydı.
Saçları her zamanki gibi kahverengi ve kıvırcık sayılacak kadar dalgalıydı, üstünde siyah kravat, siyah gömlek ve siyah bir takım vardı. Aynı Minho gibi giyinmişti.
Galerinin önünde hastane sahibini gördü, yanına gitti.

"Merhabalar Bay Chan, nasılsınız?"
"Çok iyiyim teşekkürler, sizler nasılsınız?"
"İyiyim bende."
Ve ekledi,
"Başarılarınızın devamını diliyorum."
Gülümsedi adam, siyah saçları vardı, siyah-beyaz karışık bir takım giymişti o da.
"Çok sağ olun, böyle güzel bir günde yanımda olduğunuz için teşekkür ederim."
"Rica ederim, ne demek."
"Buyurun lütfen." kapıyı gösterdi Chan, Jisung'un kafa sallamasıyla içeri geçtiler.

"Bir konuğunuz var mıydı?"
Diye sordu Chan, ne kadar kalabalık olursa o kadar iyiydi onun için.
Doktorun ise aklına hemen katil geldi,ah evet doğru, o da gelecekti açılışa.
"Evet, bir tane var."
"Ne güzel! İstediğiniz kadar konuk çağırabileceğinizi söylemiştim zaten."
Kafa salladı doktor.
Diğer misafirleri görünce onların yanına gitmek için Jisung'dan izin istedi.
"İzninizle."
"Tabii" diye izin verdi Jisung ise.
Sonra Hyunjin'i gördü, o da çok şık giyinmişti, beyaz bir takımla gelmişti o da.