Jisung, Jake ile bara vardığında etrafı inceleyip durmuştu, çok uzun zaman olmuştu bara gelmeyeli ve aslına bakılırsa buranın atmosferini özlemişti.
Kapıdan girer girmez yükselen müzik sesleri hafiften baş ağrısı yaratsa da şu an bunu düşünmeyecekti.
Hemen bir masaya geçti ikili. Yarınlar yokmuşçasına eğlenip dans eden insanlara bakıp gülümsediler.
Dakikalar sonra yakınlarında olan barmene el salladı Jake, birbirlerini tanıyorlardı."Merhaba, bu güzel çift için nasıl bir içki hazırlayayım?"
Barmen yanlarına ulaşıp bu soruyu yönelttiğinde Jake gülümsedi hafifçe Jisung'un aksine, çünkü Jisung kaş çatmaktan ve boğaz temizlemekten başka bir şey yapmamıştı.
"Biz çift değiliz, çok yakın arkadaşız."
Jake'in bu cümle ile birazcıkta olsa tebessüm eden yüzü solmuştu, doktorun her seferinde çok yakın arkadaş olduklarından bahsediyor olmasını hiç sevmiyordu.
"Ah, peki, o zaman bu yakın 'arkadaşlara' ne hazırlayayım?""Ben viski alayım."
"Ben de viski alayım."
"Hemen getiriyorum."
Doktor başını 'teşekkürler' manasında salladığında barmen gülümsedi ve yanlarından ayrıldıktan sonra Jisung gözlerini etrafında gezdirmeye başladı. Bu sırada gözüne birden durgunlaşan Jake çarptı, birden sessizleşmişti oğlan, Jisung sordu ona merakla.
"Ne oldu Jake? Birden sessizleştin"
"Ah, yok bir şey. Merak etme."
Kafa sallayıp yanlarına yaklaşan barmeni izledi öylece doktor. "Buyrun efendim içkileriniz."
"Teşekkürler..."
Uzun zamandır içmediği içkiyi elinde tutuyordu, biraz da korkuyordu açıkçası abartmaktan, abartıp çok içmekten.
Ancak bugün düşünmeyecekti. Koca bir hastane baskınından sağ çıkmış, hastanenin her bir yanı kırık cam parçaları ve cesetlerle doluyken kaçmayı başarmıştı. Ve şimdi hastane hiçbir şey olmamış gibi restore edilirken biraz dinlenmeye ve kafa dağıtmaya ihtiyacı vardı. Biraz yaramazlıktan zarar gelmezdi.
Bir dikişte kafasına dikti içkiyi doktor.
"Yavaş! Şimdiden başladın mı Jis?"Kıkırdadı doktor, evet şimdiden başlamıştı. "Bana eğlenelim dedin ama senin suratın asık, olmaz böyle. Gel dans edelim."
Jisung Jake'in bileklerinden tutup çekiştirirken Jake tekrardan gülümsemeye başlamıştı. Dans eden insanlara yaklaştılar hızlı adımlarla.
Birbirlerine gülümseyerek etraflarındaki insanlara nazaran daha yavaş hareketlerle dans etmeye başladılar.
Bir süre sonra, "Vay canına, seni buraya getirmeye ikna eden kişi benim ama sen bayağı istekli çıktın." Dedi Jake.
"Bir gün eğlenmekten zarar gelmez değil mi? Hadi bir tane daha viski isteyelim." Daha Jake kendininkini bitirmemişken Jisung 2. viskiyi istiyordu.
"Peki, nasıl istersen." Gülerken doktorun viski isteyişini izledi.
Barmen tekrardan ikisine viski getirdiğinde teşekkür ettiler. Sonrasında doktor tekrardan viskiyi teklediğinde Jake "Birden içme Jisung, bak çok sarhoş olacaksın, zaten bünyen zayıf." Diye uyardı ancak dinleyen kimdi ki...
Bir tane daha, bir tane daha ve bir tane daha.
Çok eğlenmeye başlamıştı doktor, sarhoş olmaya da.Aniden telefonuna gelen mesaja bakmak için telefonunu çıkardı sarışın oğlan. Bildirim panelinden bakıyordu mesaja. Ama bakışı kısa sürmüştü Jisung yüzünden, çünkü hafif sarhoş olmaya başlayan vücudu ile Jake'i sarsmıştı. "Hadi ama Jake, ben buraya seninle eğlenmek için geldim ama sen-" birden fazla sarsmasıyla telefonu elinden düşmüştü oğlanın. Jisung şaşırdı ve mahçup bir tepki vererek "Ah üzgünüm, çok özür dilerim." Diye mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
black blood
Fanfictionöldürülmesi için suikast düzenlenen doktor han jisung ve onu öldürmek için gelen dünyaca aranan seri katil lee minho, suikast gününden sonra hayatlarında yeni bir duyguyu tadacaklardı. |minsung