Oturduğu yerden herkes sırayla kalkmış ve bavulları ile birlikte üst kata çıkmıştı. Tüm odalar aynı olduğu için herkes rastgele odalara geçmişti.
Felix ile Hyunjin sorunsuz şekilde birbirlerine gülümseyerek odalarını inceliyorlardı.
"beğendim ben güzel değil mi manzarası filan?" (hyunjin)
"evet çok güzel, ben eşyalarımı erkenden yerleştirmek istiyorum" (felix)
Dolabı açtıklarında felix sağ tarafa kıyafetlerini dizmeye başlamıştı.
"bu tarafa da sen dizebilirsin" (felix)
Hyunjin de kıyafetlerini dizmeye başlamıştı. Odadaki tek çalışma masasına felix birkaç okuma kitabını koyduktan sonra bavulunu kaldırmış ve yatağa oturmuştu.
"zor bir yıl olacağa benziyor" (felix)
"ne demezsin, yıl boyu diğerlerinin didişmesimi dinleyecek gibiyiz" (hyunjin)
"mümkünse biz tartışmayalım, oda arkadaşımla tartışabilecek bir psikolojim kalmadı, yüzü kırıştı baksana" (felix)
İkisi de gülerken Felix en sonunda kendini yatağa bırakmış ve uykuya dalmıştı.
Jeongin ile Changbin odalarına geldiğinde ikisi de yorgun düşerek yatağa oturmuştu.
"adın neydi?" (Jeongin)
"Changbin"
Aralarındaki sohbet bitmişti bile. Jeongin bavulunun kapağını açıp kendine rahat bir tişört çıkarmıştı. Yanındakini aldırmadan giydi ve çıktı odadan. Ardında kalan Changbin ise kendi kıyafetlerini dizmişti dolaba.
Minho ile Jisung odaya girdiklerinde şaşkın şekilde bu lükslüğü izlemişti.
"iyi mi kötü mü ben karar veremedim düştüğümüz durumu?" (Minho)
"ben de, ben de" (Jisung)
Bavulu açmaya koyulan Jisung dolaba kıyafet yerleştirmeye koyulmuştu çoktan. Minho ise onun yerine yatağa uzanmış tavanı seyretmeye koyulmuştu. Jisung kararsızlıkla konuşmuştu hala kıyafet dizerken.
"Jeongin e yaptığın şey çok kabaydı"
"kaba mı? O bücür çok konuşuyordu ben de susturdum"
"aramızdaki en küçük kişi o yapmamalıydın"
"bana akıl mı veriyorsun?"
"saçmalama yaptığının yanlış olduğunu söyledim sadece, çok kırıldığı belli oluyordu"
"tamam Han yapmam!"
İkisi de susmuştu. Jisung göz devirerek valizini kaldırmış ve diğer yanına uzanmıştı.
"gece bana sakın değme uykum hafiftir uyandırılmayı sevmem" (Minho)
"bu güne kadar kimseyle birlikte uyumadım ve ne şekil yattığımı bilmiyorum, garantisini veremem kısaca" (Jisung)
"aldık başımıza belayı"
"Jeongin i seçip sorun çıkarmasaydın o zaman!"
Minho cevap vermemişti. Jisung da pek umursamayarak ona sırtını dönmüş ve yorgunluğunu atmıştı.
Seungmin ile Chan birbirlerini hiç önemsemeden odaya gitmişlerdi. Chan hemen kendini banyoya atmış ve kısa bir duş almıştı. Seungmin ise yatağa oturup ayaklarını uzatmış, telefonuyla ilgilenerek keyif yapıyordu. Chan giyinmek için bornozuna sarılı şekilde ikisine özel duşundan çıkmış ve odaya valizinin başına gelmişti. Seungmin hiç umursamadan telefonu ile ilgilenmeye devam etti. Bornoz üstündeyken altını giymiş sonra ise bornozu çıkarıp yatağa bıraktıktan sonra tişört aramıştı kendine. Seungmin in gözü ister istemez Chan ın sırtına ve omuz genişliğine kayarken Chan tabiki de onu fark etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haven | ot8
FanfictionBirbirini tanımayan 8 genç aynı evde kalmak zorunda kalırlar... "önüne dön, ve benimle aynı odada hatta evde kalacaksan alış buna" (Chan) "saçmalama be ne bakıcam ben sana, normal bir insan gibi 'kızlardan' hoşlanıyorum" (seungmin) Chanmin - Hyunl...