4🌱

880 106 168
                                    

(önceki bölümle aynı gündür)

Saat akşam 10 olmuştu. Herkes bir tarafta oturmuş telefonu ile ilgileniyordu. Hyunjin ise kucağındaki felix ile birlikte aşağı gelmişti. İkili gören kişiler sırıtmaya başlamıştı çoktan.

"bir yer açın yayılmışsınız" (hyunjin)

Koltukta onlara da yer ayırdıklarında hyunjin zayıf bedeni narin e koltuğa oturtmuştu. Ayağını sabitlediğinde kendi de yanına oturmuştu.

"Seungmin ayağını çeker misin ağzıma girecek!" (Chan)

"ayağımı başka bir tarafına sokarım bak!" (seungmin)

Seungmin kaşlarını sertçe çatmışken inatla uzandığı yerde ayağını Chan ın omzuna koydu. Hiçbir şey olmamış gibi telefonu ile ilgilenmeye devam etmişti. Chan buna sabır dilemekle yetinmişti.

"neyseki ayağın kokmuyor buna da şükür" (Chan)

"neden koksun benim ayacıklarım, o kadar pasaklı mıyım?" (seungmin)

Seungmin ayağını Chan a daha da yaklaştırdığında Chan ani hareketle omzunu hareket ettirmişti. Seung un ayağı omuzdan kayıp Chan ın kasıklarına çarpmıştı.

"amına koyduğum ahh" (Chan)

Acıyla kıvranan Chan ı gördüğünde Seungmin hemen oturur pozisyona gelmişti. Refleksle sırtına elini koymuştu.

"B-ben özür dilerim, istemeden oldu" (seungmin)

Chan acıyla kıvranırken sırtındaki eli sertçe itmişti.

"siktir git şurdan!" (Chan)

Ayağa kalkmış ve hızla yukarıya çıkmıştı. Arkasında kalan Seungmin in ister istemez gözleri dolmuştu. Diğerleri Seungmin e bakakalmıştı.

"tebrikler seungmin Chan ile artık kesin düşmasın" (Minho)

"sen milletin moralini bozmak için mi varsın?!" (seungmin)

Kendimi suçlu ve Minho yüzünden sinirli hisseden Seungmin yerinden kalkmış ve o da yukarıya çıkmıştı. Odalarının kapısı kapalıydı. Direk içeri geçtiğinde yatakta arkası dönük, bacaklarını kendine çekmiş yatıyordu. Seungmin içeri girip kapıyı kapatmıştı. Kendisini görmeyen Chan acısının geçmesini bekliyordu.

"Chan özür dilerim öyle yapmak istememiştim, canını yaktım çok üzgünüm" (seungmin)

"git buradan"

"kendimi affettirmek istiyorum, y-yapabileceğim bir şey varmı?"

Cevap alamayan seungmin in dolu gözleri akmaya başlamıştı. Neden ağlıyordu? Onun da bir fikri yoktu... Ona doğru döndü biraz. Arkası dönük bedenin koluna elini koydu.

"Chan özür dilerim"

"anladık üzgünsü- Seungmin neden ağlıyorsun?"

Onun yüzüne döndüğü an yüzünden dökülen inciler ile doğulmuştu biraz. Ne yapması gerektiğini bilemeyerek konuşmuştu.

"Ş-şey seungmin acımıyor canım, özrünü de kabul ediyorum ağlama lütfen"

Seungmin hemen gözlerini silmişti. Ağladığını birinin görmesinden nefret ederdi ve tek çözümü şakaya vurmaktı.

"ağlamıyorum gözüme toz kaçtı sadece"

"tabi kesin öyledir"

Seungmin burnunu çekti ve kızarmış gözlerini onun gözlerine dikti.

Haven | ot8 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin