"kas adam nefes alamıyorum kolun!" (Jeongin)
Changbin gözlerini yavaşça açtığında oyuncak ayıya sarılır gibi sarıldığı bedeni bırakmıştı. Uyku sersemi ne olduğunu anlamaya çalışmıştı.
"özür dilerim" (Changbin)
"sorun değil, aslında söylemeyecektim ama nefes alamaz oldum, ben özür dilerim uyandırdığım için" (Jeongin)
"saat 8 olmuş uyanalım zaten kalk hadi"
İkisi de yataktan kalkmıştı. Jeongin havlusunu eline alıp Changbin e döndü.
"ben banyoya geçeceğim"
"tamam ben senden sonra geçerim hadi bekliyorum"
Jeongin banyoya geçmişti.
===
Minho gözlerini açtığında birkaç santimetre karşısındaki Jisung a bakakalmıştı. Her bir duyu organı özenle dizilmiş yüzü uzun uzun süzmeye başladı. Yanaklarının bu kadar etli olmasına güldü. Sonra bir an ne yaptığını sorgulayıp gözlerini kapattı. Uyumadan sadece uyku hali olduğu için gözlerini dinlendirdi. Bu sırada Jisung gözlerini açmıştı. Tam yüzünün karşısındaki yüze baktı. Kısık sesle kendi kendine konuşmaya başladı. Konuşması ortasında işaret parmağıyla yavaşça yanağını bile okşadı.
"woaa, yüzü nasıl böyle olabiliyor, hiçbir kusuru yok, ne olurdu biraz daha anlayışlı ya da gay olsa... Ahh ne diyorum ben"
Yataktan kalkmış ve saçlarını karıştırarak banyoya girmişti. Onun arkasında kalan Minho ise düz şekilde yatıp tavana bakmıştı. Jisung neden böyle bir şey söyler ki?
===
Yavaş yavaş gözleri açılan Felix kendisine sarılmış olan bedene bakıp gülmüştü. Çenesinden değen siyah saçları elleriyle okşamış ve biraz hızlı ilerlediğini düşünse de içlerine öpücük kondurmuştu. Saatin geç olduğunu fark ettiğinde onu uyandırmaya koyulmuştu.
"hyunjin.. Hadi uyan"
Saçlarını biraz daha karıştırdığında göğsüne sığınmış baş hareket etmeye başlamıştı. Gözleri sarılmış olduğu felix i bulmuştu. Yeni uyandığı için ikisinin de derin bir sesi vardı. Gözlerini küçük bir bebek gibi kıpraştırdı ardı ardına hyunjin.
"günaydın" (hyunjin)
Kendini iyice kaptırarak daha çok okşamıştı kömür siyahı saçları.
"sana da günaydın" (felix)
===
Sesli şekilde esneyerek uyanan Chan yorgunluğunu atmış ve mutlu uyanmıştı. Bir süre uyanmak için tavanı seyrettikten sonra kafasını yan çevirdi. Dudakları dün geceki gibi büzük ve kendisine dönük uyuyan bedeni görünce bu sefer hiç riske girmeden yataktan kalktı. Elini yüzünü yıkayarak kendine geldiğinde tekrar odaya girdi. Uyanmış ve yatakta gerneşen Seungmin i gördü.
"günaydın" (Chan)
"sana da" (seungmin)
Chan içtenlikle gülümserken o da biraz da olsa gülebilmişti.
===
"kahvaltıya herkes!" (Changbin)Gür sesiyle tüm evi mutfak masasına toplayan Changbin çoktan Jeonginle birlikte kahvaltıyı hazırlamıştı.
"elinize sağlık" (felix)
"felix ayağın daha iyi sanırım kucakta taşınmıyorsun" (Jeongin)
"hayır, bence hala canı acıyor ama bana gerek olmadığını söyleyip duruyor" (hyunjin)
"hyunjin gerçekten iyiyim üstüne basınca biraz acıyor sadece, zaten sürekli yanımdasın canım yanarsa söylerim" (felix)
Herkes kahvaltıya sakin şekilde inmiş ve yemeye başlamıştı.
"dün akşam ne oldu Chan ve Seungmin?" (Changbin)
"hiçbir şey olmadı yemeğine dön Changbin" (Chan)
Chan ın korumacı tavrına Seungmin ister istemez gülümsemişti. Uzun bir sessizlikle herkes yemeğine devam etmişti.
"Minho bey sesiniz çıkmıyor bugün çok?" (Jeongin)
"uğraşma benimle bebe" (Minho)
"sensin bebe en büyüğünüz benim benim için hepiniz bebeksiniz?" (Chan)
"evet sen bizim yaşlı daddy mizsin" (seungmin)
Seungmin in sırıtması ile Chan önce nasıl tepki vereceğini bilememiş, sonra ise o da gülümsemişti.
"sikiş dönüyor?" (Changbin)
"böyle söyleme yapasıları varsa da yapmazlar" (hyunjin)
"haklısın lan" (Changbin)
"sabır..." (Seungmin)
Felix yanındaki sandalyede oturan hyunjin in kolunu tırnakları arasında sıkıştırmıştı sus dercesine. Hyunjin onun bu halini görüp gülmüş ve yemek yiyor olduğundan elinin kirliliğini aldırmadan mavi saçları karıştırmıştı.
"hyunjin yapma şunu, saçımı yeni yıkadım!" (felix)
"ama çok eğlenceli?" (hyunjin)
Bazıları onlara gülerken bazıları ise aldırmadan izliyordu. Hyunjin, Felix in yüzüne gelen mavi tutmaları kulağı arkasına sıkıştırıp gülümsemişti ona. Herkes doymuş bulaşıklar ise Minho ve Jisung a kalmıştı. Jisung tabakları köpüklerken diğeri durulayıp kuruluyordu.
"Minho sen iyi misin?" (Jisung)
"neden herkes bunu sorup duruyor iyiyim dedim ya işte kurcalamayın?!" (Minho)
"ö-özür dilerim" (Jisung)
Bu kadar sert çıkışması Jisung u üzmüştü. Minho bir anlığına yaptığından pişman olmuştu. Bir şey söylemeden işlerini bitirmişlerdi. Ellerini yıkadıktan sonra aynı havluyla sırayla ellerini kurularlarken Minho hala üzgün oluşunun farkındaydı.
"asma suratını çirkin oluyorsun" (Minho)
Kaşlarını çatıp elindeki havluyla küçük vuruşlarla ona vurmaya başlamıştı Jisung.
"ah acıyor tamam sustum" (Minho)
^~^
Minsung en tatlıları geliyor bana neden?
Hepsi tatlı ya
Ee nasılsınız canlar
Diğer bölümde görüşelim
💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haven | ot8
FanfictionBirbirini tanımayan 8 genç aynı evde kalmak zorunda kalırlar... "önüne dön, ve benimle aynı odada hatta evde kalacaksan alış buna" (Chan) "saçmalama be ne bakıcam ben sana, normal bir insan gibi 'kızlardan' hoşlanıyorum" (seungmin) Chanmin - Hyunl...