" Ne yapıcaz abi daha yeni bulmuştuk" dedi aybar mezarlığın önündeki arabasına yıkılmış bir şekilde yaslanmış yamanın yanına giderek
" Ne yapalım vatan sağolsun diyecez son kez uğurluycaz kardeşimizi " diyip yaslandığı yerden doğrulup mezarlığa doğru ilerledi annesi kızının mezarına sarılmış evlat acısını bu sefer en derinden hissediyordu
Mezarlıkta tanlaya veda etmek için gelen bir sürü insan vardı tanla üsteğmenin adını duymayan kalmamıştı kısa sürede ve hepside ona son kez veda etmeye gelmişti
Defne mahvolmuş bir halde tanlanın yanına çökünce sessizce konuştu
" Ah kardeşim benim kardeşim "
Eli toprağı severken tanlayı öz olmasada kan kardeşini hissetmeye çalışıyordu
Herkes duasını edince çolpan hanım daha fazla dayanamamış ve sağlık görevlileriyle arabaya geçmişti hayatı boyunca 5 oğluda yanındaydı ama en küçük evladı biricik kızı daha yeni doğduğunda ondan kopmuştu şimdi tekrar buldum yanımda demeden kaybetmişti kızını
Yazgan soğuk kanlılığı korumaya çalışsada oda dayanamamış ağlayarak uzaklaşmıştı belki kız kardeşiyle pek zaman geçirememişti ama yıllardır bir umutla aradığı kardeşini şimdi gözlerinin önünde gerçekten kaybetmişti
Yalımın gözünden bir damla bile yaş düşmemişti acısını kalbinde öyle bir yaşıyordu ki kalbi öyle bir kan ağlıyordu ki gözlerine fırsat kalmıyordu çok istemişti ağlayıp içindeki çığlıkları dışarıya dökmek ama bir türlü yapamamış öylece onu ilk bulduğu andan beri sinir eden kız kardeşinin kara toprağına bakıyordu
Yaman belkide en sertleriydi ama belkide tanlayı en çok seven en çok sahiplenendi tek kız kardeşiydi onun için canını bile ortaya koymaya hazırken o çoktan vatanı uğruna can vermişti
Gencer ve aybar sakinliğini korumaya çalışıyordu çünkü vatan için can vermişti kız kardeşleri bunu onlarda iyi biliyordu vatan için can vermenin ne kadar güzel bir şey olduğunu biliyorlardı tanlaya kızamazlardı o yüzden neden bizi bıraktın diye soramazlardı çünkü çok güzel bir şey için bırakmıştı
Yaman aybar ve gencer duanın hemen ardından mezarlıktan çıkmıştı daha fazla dayanamazlardı
Çolpan hanım ve yazganda zaten çoktan ayrılmışlardı
Gelen herkes tunç beye defne ve yalıma baş sağlığı dilerken onlarda sessizce kabul ediyordu
" Kardeşim başın sağolsun " dedi mehmet yalıma sarılırken tanlayı ilk görüşte sevmişti zaten kardeşinin canından bir parça olunca en çok üzülenlerden biride o olmuştu
Ama gökbörünün yüzündeki üzüntü gitmişti hüzün vardı ama o hüzünü bastıran bir öfkede vardı intikam vardı
Gökbörü ilk defa o gün intikam ateşi ile yanıp tutuştu tıpkı komutanlarının onlara öğrettiği gibi
Şimdide komutanlarının intikamını alacaklardı hepsi teker teker Komutanları Tanla üsteğmenin önünde selam durup yemin ettikleri intikamlarını gerçekleştirmek için oradan ayrıldı
Saatler geçti mezarın bir başında tanlanın öz kardeşi yalım diğer başında kan kardeşi defne saatlerdir tanlaya veda edemedi ikiside kardeşlerini bırakmak istemediler
Gün batarken mezarlıkta sadece defne ve yalım kaldı ama onlar öyle sanıyordu hem onları hemde tanlanın mezarını sessizce izleyen üç kişi daha vardı ve tabi bunu defne ve yalım hiç bir zaman bilemedi
*
*
*
" Canım acıyor "" Acır tabi gerizekalı sana kendini ölü göster dedim gerçekten öl demedim " diye bağırdı yavuz albay tanlaya doğru onu bir anda kanlar içinde görünce gerçekten öldüğünü sanmıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker ve Polis
Teen FictionÜsteğmen Tılsım Tanla Yılmaz Komiser Yalım Ateş "Senim yüzünden kaybettim adamı " " Ben ne yaptım ya senin dikkatsizliğin " " Onu bunu geçte kimsin sen elinde silahla hırsız kovalıyorsun " " Sende elinde silahla hırsız kovalıyorsun " " Polisim ben "...