27.bölüm

1.3K 64 8
                                    

İYİ OKUMALAR

- Ankara -

Helikopterle hataya giderken yavuz albayın aramasıyla ben ankarada inmiştim üstümü değiştirip albayın attığı konuma gittim.

Şehitlik.

İçeri girdiğimde ezberlediğim yollarla yavuz albayın yanına gelip yanında durdum önce zeynep albayın mezarında selam durup sonra konuşmaya başladım.

" Beni niye çağırdınız komutanım "

" Seni hep kızı gibi görürdü sende onu annen gibi görürdün zor olmuştur şehadeti senin için "

" Benimki neki komutanım asıl sizin için zor ben annem yerine koymuştum ama sizin eşinizdi ne kadar üzüldüğünüzü bir siz bilirsiniz tabi ama acınızı anlıyorum " dedim gözümü zeynep albayın mezarından çekmeden

" Zordu ama şehitler için yıllarca yas tutulmaz aklında bulunsun onlar bu hayattaki yaşamlarından daha mutlu gittikleri yerde " dediğinde bir şey diyemedim çünkü ben hala yastaydım

" Zeynep öldüğünde yazdığı mektubu okudum seni bana emanet etti " dediğinde şaşırarak yavuz albaya döndüm

" Nasıl yani komutanım siz bilerekmi beni yanınıza aldınız "

" Tabi ki de bilerek aldım zaten senin gibi bir manyağı zeynepten başkası istemiyordu o istedi diye yanımdasın tesadüfen değil "

" Olsun manyağım falan ama genede seviyorsunuz beni hissediyorum merak etmeyin söylemenize gerek yok " dediğimde bir daha konuşmadı o konuşmayınca ben devam ettim

" Hataya ilk geldiğimde anlamıştım zeynep albayla bir bağlantınız olduğunu eşi olduğunuzu öğrenince ne kadar sevindim anlatamam zeynep albayımın yeri bende çok ayrı onu annem yerine koyduysam sizi babam yerine koydum karı koca sahip çıktınız bana ikinizinde hakkını ödeyemem "

" Ben gerekeni yaptım o zamanlar ailenle aran çok açıktı vatan görevini yapmanı istemiyorlarmış konuşmuyordun onlarla "

" Öyle genelde kararlarıma pek saygı duymazlardı o dönemdede çok yardımcı oldunuz bana siz olmasaydınız tekrar silah tutamazdım"

" Onda kim olsa aynı şeyi yapardı yarandan dolayı yürüyemiyordun yakınlarını kaybetmiştin işgencelere mağruz kalmıştın kötü bir haldeydin kim olsa yardım ederdi sana yanında dururdu ama iyiki ben durmuşum yoksa bu kadar güçlü bir şekilde yeniden dönemezdin " dediğinde güldüm. oda arkasını dönüp çıkışa doğru yürümeye başladı son kez mezarın önünde selam durup peşinden ilerledim.

- Defne -

" Bu nasıl bir adam ya bu itin beyni nasıl çalışıyor çözemiyorum ki " diyip sinirle bilgiseyarın önündeki sandalyeye oturdum

" Defne tamam sakin ol biraz bizde anlayamadık ne yapmaya çalıştığını " dedi aslan amir

" Anlayamıyoruz çünkü çok saçma amirim kimin peşindeki bu "

" Büyük ihtimal tanlanın ama ne için onu bilmiyoruz "

" Ne için olucak amirim alıp leeye götürücek işte başka çalıştığı birimi var "

" Görünüründe çalıştığı biri yok sen tanlaya söyle dikkatli olsun " dediğinde başımı sallayarak arkaya yasladım

Bu it harbiden tanlayı niye istiyorduki

- Hatay -

Kaya Asaf ve okanla gülerek dinlenme odasına girdiğimizde herkesin orda olduğunu gördüm. bizimkilerde - Barbar hariç - yeni gelenlere alışmış gibiydi koltuklardan birine oturduğumda asaf çay getirip önüme koydu

Asker ve PolisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin