♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
Hayatında her şeyin tepetaklak olduğu dönemlerden birindeydi genç kız. Kızıl saçları dağılmış, gözleri ağlamaktan ve yorgunluktan çökmüş, ölen babasının acısını çeken kalbi ve bünyesi artık ayakta duramaz hale gelmişti.
Babasının ölümünde parmağı olan kişilerden biri olduğunu düşünen genç kızın elleri sanki yaptığının bilincinde gibiydi. Bağlandığı kadeh, onun değil herkesin kaderini etkilemeye yetmişti.
Alisa Dean daha on dokuz yaşındayken babasını kaybetmiş ve yalnız olduğu krallığında hepten yalnız kalmaya mahkûm olmuştu. Yalnızlığının tutsaklığına eşlik etmek isteyen oğlan, yaşayacaklarının ve yaşatacaklarının farkında değildi.
*Kanlı Ay Gecesi*
Sessizliğin hakim olduğu Kırmızı Ejderha Krallığında bir ölüm senfonisi duyuluyordu... Gençliğinin başlarında olan genç kız alet olduğu oyunun içinde kaybolmuş, çıkmak istediği yerde babasının ölüsüyle karşılaşmıştı. Kızın çığlıkları tüm krallığı inletirken yardım çığlıklarına kimse koşmuyor, kimse onu duymuyordu.
"Lütfen... Lütfen babama bir şey olmamış olsun." Kız için oldukça büyük çağrılar tüm diyarda bir fısıltıydı.
Kız, babasının ellerini tutmuş, ölmemiş gibi başında duruyor; kendini teselli ediyordu. Nefes seslerinin ardında gelen çığlık sesleri şeytani bir ritim tutturmuş ve bu ritme herkesin uyması gerektiğini fısıldıyordu.
Fısıltıların çığlığa dönüştüğü yerse Siyah Ejderha Krallığıydı. Krallığın veliahtı Arel İzgi, atılan yardım çağrılarının rahatsızlığıyla dönüp dolaşıyordu. Kararını vermiş olan Arel İzgi, Alisa Dean'a yardım edecekti.
⋆˚。⋆˚。⋆˚。⋆˚。⋆˚。⋆˚。⋆˚。⋆˚。
Genç kızın ellerinde babasının kanı varken attığı çığlıklar Kırmızı Ejderha Krallığının ejderhası Benedict'i de yasa boğmuş etrafa ateş püskürmesine neden olmuştu. Gökyüzündeki kanlı ay bütün krallıklar için uyarı temsil ederken Siyah Ejderha Krallığının veliahtı çoktan Kırmızı Ejderha Krallığının kapısına dayanmış, içeri girmek için kızın farkında olmadan yaptığı koruma kalkanının kırılmasını bekliyordu.
"Sen kendine ne yaptın böyle Alisa Dean... Kendini ne hale getirdin." Arel'in sessiz fısıltıları kızın duyması için yeterli olmuştu. Hızla ayağa kalkan Alisa Dean elindeki kanları umursamadan Arel'in yanında buldu kendini.
"Sen ne olduğunun farkında mısın?" Kızın sorusu karşısında sessiz kalan Arel, kızın yeşil gözlerine bakıyordu.
"Bana cevap ver!" Derin bir nefes aldı ve bağırarak konuşmaya devam etti, "Yoksa... Sende mi bu işin bir parçasısın?" Alisa'nın elleri bir şeyleri yeni fark etmiş gibi titremeye başlamıştı ama Arel her şeyi tersine çevirecek bir hareket yaparak Alisa Dean'a sarıldı.
"Ay... Her şey belli değil mi Alisa? Her şey Ay'ın oyunu değil mi sence de? Ortada dönen kehanetin farkında mısın?" Derin bir nefes alan Arel'in mavinin en koyu tonundaki gözleri Alisa'nın yeşil gözlerini buldu.
"Ben yanındayım Alisa, geçecek."
Her şeyi görmezden gelen Alisa Dean en büyük hatayı en başta yapmıştı... Arel İzgi'nin sözlerine inanıp gözlerinde boğulmuştu.
Dönen kehanetin ilk bölümü tamamlanmış, kadeh herkesi tek tek içine çekmeyi başarmıştı. Ay'ın gülümsemesi bütün krallıklarda kahkaha olarak yankılanmış, Arel ve Alisa ise başlarına geleceklerin farkında olmadan birbirlerine sarılmışlardı.
♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
Düzenlendi
02.06.2024
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH KADEHİ |Düzenleniyor|
FantasySekiz Ejderha Krallığının laneti kan kırmızısı saçlarda yaşam bulacak. Herkesin unuttuğu şey ise, her lanetin bir gücü vardır. Kırmızı ve Siyah bulunduğunda renkler tamamlanacak. Kan kırmızısı büyüyor, renkler büyüyor. Volkan patlayacak, renkler yok...