5.Bölüm

29 8 22
                                    

Bölümü okuduğunuz tarihi alalımm ✨✨

Medya yerine buraya fotoğraf koyuyorum. 🫶🏻

Arel'in kapısına kadar gelmiştim fakat o benle konuşmak bile istememişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arel'in kapısına kadar gelmiştim fakat o benle konuşmak bile istememişti. Son olanlardan sonra haksız sayılmazdı ama bu yaptığı terbiyesizlikti. En azından konuşup müsait olmadığını belirtebilirdi. Beni görmezden gelmeyi geçtim komple silmiş gibi davranıyordu.
Madem öyle davranıyor bende kendi başımın çaresine bakarım elbette.

Yıllardır elime almadığım büyü kitabını aldım elime. Kapağındaki deriler soyulmaya başlamış , zaten eski olan sayfaları iyice yıpranmıştı. Nazikçe kitabın sayfalarını çevirmeye başladım. Zaten ezberimde olan sayfalara dokunmamla her bir cadının ruhunu hissediyordum adeta. Bu hissi hep çok sevmişimdir , içimdeki gücün asıl sahipleri kendilerini bana hatırlatıyorlar ve aslında sadece kukladan ibaret olduğumu yüzüme vuruyorlardı. Asla şikayetçi değilim aksine hoşuma gidiyor. Kendimi bilmek , ne olduğumu bilmek , nereye gideceğimi bilmek her ne kadar içimi hoş etsede varoluş nedenimi dahi bilmemek kendime öfke ile dolmama neden oluyor.

İstediğim sayfaya ulaştığımda duraksadım. Bu sefer farkındaydım , kadehin içinde dört değil sekiz ruh vardı.

Sekiz ruh çağırmak için sekiz ruh feda etmek gerekir.
Sekiz kuzgun lazım bana , sekiz tane mum lazım aynı zamanda bir hançer ve Ruh Kadehi...

~

Tıpkı beş yıl önce olduğu gibi ormana gelmiştim. Etrafımda gecenin karanlığı varken ayaklarımın ucunda ormanın içindeki göl var.

Ormanın içindeki ağaçların yapraklarının sesi kulaklarıma doluyor , gökyüzü yıldızlarla parlıyor fakat orman o kadar sık ağaçlarla çevrili ki ışığı neredeyse bana ulaşamıyor.

Bugün kanlı ay var , bütün gece zaten benim büyümün kırmızılığını alacakken birde ayın kanı üzerinde olucak.

Yavaşça gölde ilerlemeye başladım , her adımımda temizlendiğimi ve tazelendiğimi hissediyorum  amacımda o zaten.

Yapacağım büyü ufak bir büyü değil. Başarılı olmam için tamamiyle aklımın temiz , gücümün arınmış olması lazım.

Alisa'nın bilmediği bir şey var. Bugün yıllar öncesinde kehanetin yazıldığı ve gerçekleşeceği gün. Kehanet yerini bulacak ve Alisa bilmeden buna yardımcı oluyor. Sekiz ruh , Ruh Kadehi'nden çıkacak ve karşılığında bir bedende birleşecek. Kadeh yok olursa savaş çıkar. Peki , ya kadeh bir bedene hapsolursa?

Vakit gelmişti , gölden çıkalı uzun zaman olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vakit gelmişti , gölden çıkalı uzun zaman olmuştu.
Günlükte yazdığı gibi mumları dizdim ve her mumun başına bir kuzgun koydum.
(Buraları atlıyorum zaten daha önce yaptığı şeyleri okudunuz.)

Kanımın kadehe karışmasıyla kadehte sekiz renk birden ortaya çıktı.
Etrafıma baktığımda her yerde kırmızı dumanlar , gökyüzünde kızıl yansımalar ve en önemlisi kanlı ay başlamıştı. Etrafımdaki her şey bir anda bulanıklaşmaya ve dönmeye başladı. Sanki tüm gece içmişim ve o son raddeye gelmişim gibi midem bulanıyor , başım dönüyor ve bulanık görüyordum.

O an bir şey oldu , karşımda sekiz ruh ve ortalarında kızıl saçlı bir kız çocuğu vardı. Ruhlar kızın arkasındaydı , ruhlardan biri ise babamdı...
Bir şeyler konuşuyorlardı , kızın elinde Ruh Kadehi var ve onun elindeyken inanılmaz bir parlama içerisindeydi. Ruh kızı sömürüyordu , kız etkilenmiyordu çünkü sömürülen ruhlar kızın değil arkasındaki sekiz kişiye aitti.

Kadeh olduğundan fazla parlamaya başladığında kulaklarımdaki uğuldu da onla birlikte artıyordu. Kızın sesini duyuyorum "Lena'yım ben" diyor. "Beni duyuyor musun?"
Benle konuşmaya çalışıyordu. Anlamadığım şey ise çağırdığım kişinin bu kız olmaması. "Ben Sekiz Ejderha Krallığının hükümdarlarını çağırdım. Sen kimsin?"
Kız şaşırdı , anlaşılan fazla vaktimiz yoktu. Her geçen saniye görüntü ve ses gidiyordu. "Ben çağırdığın şeylerin ta kendisiyim. Kaçmayın! Savaş çıkarsa mahvoluruz." Tam konuşacakken her yerin aniden kararmasıyla olduğum yerde kaldım. Etrafımda hiç bir şey yok , kocaman bir hiçlik var.
Yürümeye başladım yavaşça , ayak seslerim yankılanıyor ve bu ölüm sessizliğini bozuyordu. İlerlemeye devam ettiğim sırada bir şey oldu , karşımda Bianca ve Arel kavga edercesine konuşuyordu. Sanki sadece seçili kelimeleri biliyorum da diğerleri bana çok yabancıymış gibi anladığım üç dört tane kelime vardı.
" Alisa "diyorlar , "Lena" diyorlar.
Bianca ve Arel biliyor...
Hem de her şeyi biliyor!
Başımdan aşağı adeta kaynar sular dökülüyordu. Şok içinde olduğum yere oturdum. Lena kim ? Kadeh niye onda ? Ruhlar niye onunla ?
Hiç bir sorumun cevabı bende yok ama belliki Arel ve Bianca'da var.
Bu gördüklerim hayal ürünü olamayacak kadar gerçekçi duruyordu.

Sonra yine karşımda bir görüntü belirdi. Bu o kıza , Lena'ya çok benziyordu. Tek farkı büyümüş olmasıydı. Kız Bianca'nın önünde duruyor ve ona korkarcasına bakıyordu.
"ÇIKAR ÜSTÜNÜ İZİNE BAKICAM!" Bianca'nın sertçe bağırmasıyla ben bile ürkmüştüm. Lena yavaşça üstündeki elbisesinin önündeki düğmelerin bir kaç tanesini açtı ve o an tam göğüs arasındaki o izi gördüm. Kırmızı ejderha ve siyah ejderha birbirine dolanmış duruyordu. Benim de aynı yerde izim vardı ama sadece kırmızı ejderhaydı. Bu ne demek ?
Lena bir melez. Bu ne demek ?

Savaş çıkmış , kadeh yok olmuş ve geriye kalan halktan biri de melez.
Bianca onun peşinde olduğuna göre o benim kızım...

Her şeyin kafamda oturmasıyla olduğum yerde öylece kalakaldım. Sonrasında ise etraf yavaşça o boşluk yerine ormanın yerini almaya başladı bense hâlâ aynı şaşkınlıkla duruyordum.

Kafamı gökyüzüne çıkardığımda kanlı ay olmasada kırmızılık hâlâ baskındı. Büyü yaptığım yere çevirdiğimde ise beklemediğim bir şeyle karşılaştım.

RUH KADEHİ YOK!

Ani bir şekilde yerimden kalktım be büyünün bitip bitmemesini umursamadan elime bir kesik açtım ve bildiğim geriye alma büyüsünü okuyarak elimdeki kanı çimlere damlatıyordum.

Let time flow back, let time flow back. Listen to me big forest, listen to me sky, turn back the time.

(Zamanın geriye akmasına izin verin, zamanın geriye akmasına izin verin. Dinle beni büyük orman, dinle beni gökyüzü, zamanı geri çevir.)

Olmuyordu. Hiç bir işe yaramıyordu...
Kafayı yiyeceğim , kadehin olmadığı öğrenilirse savaş çıkar.

Alisa'nın bilmediği şey kehanetin tamamlanması ve bu saatten sonra hiç bir büyünün , ritüelin işe yaramayacağıydı. Ruh Kadehi artık yok. Krallıkların savaşı başlayacak mı?

~

Merhaba! Bu gün biraz daha kitabın açıklandığı , anlaşıldığı bir bölüm yazdım. Kehaneti bir sonraki bölümde yazacağım ve bir sonraki bölümde bölüm yazmak yerine tanıtım yapmayı hedefliyorum. Görüşmek üzere 👋

RUH KADEHİ  |Düzenleniyor|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin