Tekrardan selam bu satırları
okumadan geçmeyin lütfen.
Eftalya kurgusu ilk önce bir textingti ve kurgudaki baş erkek karakterin ismi farklı olduğu gibi yaşadığı yer ile mesleğide farklıydı.Eftalyanın okunmaları çoğaldıkça hatalarım gözle görülür derecesini aldı. Ben onların o haline veda edebilsem bile bu hali içime çok daha fazla sindi.
Kurguda değişen bir çok şey var umuyorum ki onları seveceksiniz hatalarım, yanlışlarım olursa eğer şimdiden özür diliyorum ve sizler tarafından düzeltilmesini bekliyorum♥︎
Bölümler uzun değil zaten kurgu ağır olmadığı için kendini hızlıca yazdırıyor.
Bu yüzden kısa ama sık bölümler gelecek.Umarım bu yolda tekrardan benimle olursunuz...
(Hikayeye başladığım zaman bu kadar tepki alacağımı düşünmediğim için şuraya bir not daha düşmek istiyorum.
Dora ismi hem erkek hem de kıza kullanılan bir isim lütfen isme bu kadar takılmayın veya bunu küfürler eşliğinde dile getirmeyin.)
Keyifli Okumalar!
1. Bölüm:
Beklenmedik sürprizYaklaşık beş dakikadır tuvalette kusmaya çalışıyordum. Son üç gündür midem aşırı bulanıyor saat fark etmeksizin kendimi kusarken buluyordum.
Elimi yüzümü yıkayıp salona doğru ilerledim. Şortumun cebindeki telefonumu çıkartıp saate bakarken kendimi koltuğun üzerine bıraktım.
Saat sabahın yedisiydi, benim içimdeki stres ise gittikçe büyüyordu.
Eftal: Ada'm günaydın.
Eftal: Bana çıtır çıtır boyoz ve gevrek alıp gelir misin?
Eftal: Ve hamilelik testi.
Eftal: Bu sabahta kusarak uyandım bir şeyler düşünmemek içinde sen gelesiye kadar uyumaya devam edeceğim.
Eftal: Öpüldün !
Ada'ya mesaj attıktan sonra telefonu yastığın altına koyup koltuğun ucundaki battaniye ile kendimi örttüm. Ada'yla ev arkadaşıydık ama o işlerinden dolayı evde pek fazla bulunamazdı.
İçimdeki sıkıntıyla birlikte gözlerimi kapadıktan kısa bir süre sonra kendimi uykunun kollarında bulabilmiştim.
Kulağıma dolan seslerle gözlerimi açtım. Ne kadardır uyuyordum bilmiyordum ama Ada'nın gelmiş olması beni rahatlatmıştı.
"Ada?" Uykudan yeni uyandığımı belli eden sesimi duyar duymaz karşılık verdi."Bebişim uyandın mı?" Yanıma koşar adım geldiğinde parfümünün kokusu tüm odayı sardı. Ona başımı sallayıp ayak ucuma oturuşuna baktım.
Kıvırcık sarı saçları, bembeyaz teni ve ela gözleriyle oldukça dikkat çekici bir kadındı."Ada, yemek yiyelim mi?" Gözlerindeki şefkati görmek kendimi iyi hissettiriyordu. Ada benden üç yaş büyüktü ve benim için abladan bir farkı yoktu.
"Tabi ki yiyelim yazdıklarının hepsini ve buz gibide limonata aldım." Guruldayan karnımın sesiyle ayağa kalkıp bahçeye geldik.