10. Bölüm: Pamuk Şeker

18.9K 956 105
                                    

10. Bölüm: Pamuk Şeker

Yaklaşık iki saatin sonunda kendime geldiğimde evden çıkmış ve arabama binmiştim. Aklımda sadece tek bir yer vardı, sadece tek bir kişinin yanına gidip olanları ona anlatmak istiyordum. 

Yüzümde makyajın kırıntısı yoktu üzerimde ise eşofman takımı vardı arada gözümden düşen bir damla yaşa engel olamıyordum ve gözlerimin şiş olduğunu acısından bile anlayabiliyordum.

Şirketin önünde durduğumda arabamın anahtarını valeye vererek hızlı adımlarla girişe geldim. Çalışan kızlar beni daha önce bir kez görmüşlerdi ama selam verdikten hemen sonra  Kuzey'in ofisini ben sormadan onlar söyledi. 

Ne yaptığımı bilmeden asansöre bindiğimde zihnimde canlanan tek görüntü kendimi Kuzey'in boynuna sardığımdı. Asansörün kapıları açıldığında az önceki hızım gitmiş yerini ağır adımlar ve endişeli kalp atışlarım almıştı. 

Kapıyı tıklatıp yavaşça içeriye girdiğimde Kuzey ve genç bir adamı bir konuşmanın içinde buldum. Beni gören Kuzey'in kaşları şaşkınlıkla havaya kalktığında oradaki adamda bana döndü.

"O zaman ben kalkayım, detayları başka zaman tekrardan konuşuruz." İkisi de ayağa kalkıp el sıkıştığında Kuzey'in bakışları hala daha üzerimdeydi. "Teşekkür ederim," diyerek ofisten çıkan adam bana da baş selamı vermeyi unutmamıştı.

Koşar adım Kuzey'in dibinde bittiğimde kollarımı hızla boynuna doladım. Bir saniye bile gecikmeden kollarını belime sarıp saçlarımın tutamlarını okşamaya başladı.

"Korkutuyorsun beni," diye fısıldadığında ağlamam daha da şiddetlendi. "Kuzey, bebeğimi terk etti." Hıçkırıklar eşliğinde dudaklarımdan çıkan sözleri duyabildiğinden emin değildim.

"Sakin ol güzelim lütfen." Saçlarımı okşuyor ve kulağıma doğru endişeli sesiyle fısıldıyordu. Kendi sandalyesine beni yavaşça oturttuğunda önümde çömeldi ve yaşlarımı sildi.

"Ne yapacağım ben?" Ellerimle yüzümü kapadım, göz yaşlarım durmadan yenileniyordu. Masada duran bardağa su doldurup ellerimi yüzümden çekti. Sudan bir kaç yudum içirip akmaya devam eden göz yaşlarımı tekrardan sildi.

"Lütfen biraz sakin olmayı dene ve bana her şeyi anlat." Sesindeki çaresizliği duyabiliyordum. Derin nefesler aldıktan sonra konuşmak için kendimi hazırladım.

"Dora geldi, bebeği ve beni istemediğini anlattı. Onu sanki tanımıyormuşum gibi davranmamı istedi zor durumda  kalmadıkça bebeğimle de görüşmek istemedi. " Hıçkırdım.

"Beni yaptığımız hatayla baş başa bıraktı." Kollarını bana tekrardan doladığında saçlarımın arasına bir öpücük bıraktı. 

"Bebeğinin böyle bir babası olmasındansa onu hiç tanımaması inan ki çok daha iyi ama ben sana ne dersem şuan algılayamayacaksın o yüzden biraz sakinleşince buradan gidelim ve senin kafanı dağıtalım." 

"Teşekkür ederim ama seni işlerinden alıkoymak istemiyorum zaten aniden gelerek seni zor duruma soktum." Kaşları çatıldı.

"Gelmen beni oldukça memnun etti ve unuttun mu ben bu şirketin sahibiyim." Şu son bir kaç saatte belki de ilk defa yüzümde tebessüm oluştu.

Eftalya [ARA VERİLDİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin