8. Bölüm: Kız mı, erkek mi?

21K 867 308
                                    

Bölüm aksaklığı için kusuruma bakmayın lütfen...
hem yks öğrencisi olmak
hem de arkada bir kaç kurgumun üzerinde çalışmak, üzerine
mental çöküşler etkiliyor...
Artık sık bölümlerle görüşmek üzere 🤍

🌺

8. Bölüm: Kız mı, erkek mi?

Masanın ucunda durmuş hazırladığım kahvaltıya iştahla bakıyordum. Kuzey'in bir an önce uyanıp benimle kahvaltı yapmasını istiyordum. Dün gece oldukça kendimi kötü hissettiğim için Kuzey'in burada kalma teklifini reddetmedim ona salonda bir yatak açarak gece kendi odamda oldukça rahat bir uyku çektim.

"Günaydınlar," Kuzey'in yükselen sesini duyunca gülümsedim. "Günaydın, Kuzey Bey. Çok açım lütfen bir şeyler yiyelim artık." Gülümsedi ve masayı beğeni dolu bakışlarla süzdü.

"Ben sana portakal suyu sıkayım, sende o sırada yemeye başla." Sözleri kalbimde tuhaf bir kıpırtı sağladı. "Gerek yok ki." desem de omuz silkerek önümde duran sandalyeyi biraz çekip benim oturmama yardımcı oldu.

"Rahat uyuyabildin mi?" Portakalları sıkarken göz ucuyla bana da bakıyordu.                                     

 "Çok rahat uyudum, gelmeden öncede yorganları toparladım ama yukarıya çıkartmadım sana sormadan çıkmak istemedim." Gülümsedim, bu kadar düşünceli olması gerçekten çok hoştu.

"Sen niye bir şeyler yapıyorsun, gerek yok ki ben hallederdim." Gözlerini abartılı bir şekilde devirdi.

"Karnındaki bebekle seni yormaya gerek var mı?" Bir şey diyemeyerek dudaklarımı büzdüm. Portakal suyumu hemen elimin yanına bırakarak karşı sandalyeme oturdu. 

"Bugün bebeğinin cinsiyetini öğreneceksin değil mi?" Heyecanla başımı salladım. "Yanında birisi olacak mı?" Ada ve Enes çok yoğun oldukları için muhtemelen gelemezlerdi.

"Kimse olmayacak," dediğimde çenesini sıvazladı. "İstersen, rahatsız olmazsan yani seninle gelebilirim." Sözleriyle birlikte masada eridiğimi düşündüm, bu teklifi yapması nedense çok fazla özel hissettirmişti. 

"Çok sevinirim aslında, yanımda senin olmanı ve heyecanımı o an seninle paylaşmak çok isterim." Sanki nefesini tutuyormuş gibi dudaklarını araladığında yüzündeki gülümseme oldukça büyüdü.

"Kaçta seni almaya geliyorum o zaman?" dediğinde reçeli ekmeğime sürüyordum.

"Randevu saat beşte." Cebindeki telefonunu çıkardı ve bir kaç tuşu tuşlayarak kulağına koydu. Her anını göz kırpmadan izliyor oluşumun farkına varınca bakışlarımı ekmeğime döndürdüm.

"Selin, bugünkü toplantıyı yarına alalım önemli bir işim var." Kaşlarım yukarı kalktığında bakışlarımı Kuzey'e sabitledim.  Kısa süren telefon görüşmesi sona erdiğinde sinirli olduğunu düşündüğüm bakışlarımı ona gönderiyordum.

"Neden iptal ettin toplantını buna gerek yoktu." 

"Nasıl gerek yoktu, bu toplantıyı bir daha yapabilirim ama bebeğin cinsiyetini bir daha seninle öğrenemem o yüzden bunu düşünmene bile gerek yok." Kuzey'in söyledikleri uzun bir süre sessiz kalmamı sağladı.

Eftalya [ARA VERİLDİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin