(Jisung)
Felix: Hadi Jisung uyan artık!
Felix'in dibimde bağırmasıyla yerimden sıçradım.
Jisung: Ne bağırıyorsun lan mal!?
Felix: İşe geç kalacaksın amk! Hep ben mi seni uyandıracağım!?
Jisung: Uyandır diyen mi var!?
Yataktan kalktım ve lavaboya doğru ilerledim.
Felix: Sen geç kalınca ben de azar yiyorum!
Jisung: Bana ne!?
Lavaboya girdim ve kapıyı sertçe kilitledim.
...
İşimi bitirdikten sonra lavabodan çıktım ve odama geri girdim. Üstüme spor bir takım geçirdim ardından odadan çıktım. Felix salonda ayağını sallayarak beni bekliyordu.
Felix: Sonunda! 1 yıl oldu ve hala zamanında kalkmaya alışamadın Jisung!
Jisung: Sus be. Hadi çıkalım artık evden.
Dış kapının önüne gittim ve ayağıma siyah converselerimi giydim. Felix'i eklemeden evden çıktım.
Felix: Ya beklesene!
Jisung: Bana ne.
Cebimdeki araba anahtarını çıkarttım ve arabayı açtım. Arabanın içinde Felix'i beklemeye başladım.
O da çok geç olmadan gelmişti.
Felix: Bugün araba kullanma sırası bendeydi.
Jisung: Çok da umrumda.
Arabayı çalıştırdım ve şirkete doğru sürmeye başladım.
Felix'le aynı şirkette çalışıyorduk. Ah bir de Hyunjin'le. Lise bittikten sonra hiç ayrılmadık ve üniversitede de iletişimimizi kesmedik. En sonunda aynı şirkete girdik.
Felix: Hyunjin çoktan şirkete varmış bile.
Telefonda Hyunjin'le yazışan Felix'e göz ucuyla baktım. Onlar hala sevgiliydi ve evlenmeyi düşünüyorlardı. Bunun için Tayland'a gideceklerdi. Şu anda para biriktiriyorlar.
Jisung: Yine kapıda beklemesin içeriye girsin.
Felix: Tamam.
...
Yaklaşık 10 dakikalık bir yolun ardından şirkete vardık. Felix'i şirketin ön kapısının önünde indirdim. Ardından bende arabayı park etmek için şirketin otoparkına indim.
Arabayı boş bir yere park edip ana binaya girdim. Hızlıca ofisimin olduğu 6. kata çıktım. Felix ve Hyunjin çoktan çıkmış beni asansörün önünde bekliyorlardı.
Felix: Hep bunun yüzünden geç kalıyorum.
Jisung: Kes be.
Asansörden inip yanlarından geçtim. Kendi odama doğru ilerlemeye başladım. İkisi hemen arkamdan geliyordu.
Hyunjin: Beklesen Ji.
Jisung: Herkes kendi yerine Hyunjin.
Onları takmadan sağ tarafta bulunan odama geçtim. Onların kendilerine ait bir odaları yoktu. Sadece masaları vardı. Benim odamın olmasının sebebi şirketin CEO'sunun asistanıydım.
Koltuğuma oturdum. O sırada gözüm masamda duran küçük çerçeveye kaydı. Minho ve benim resmim vardı. Bu sadece ikimizin olduğu tek fotoğraftı. Lise zamanlarıydı o zaman benim kolum ve bacağım kırıktı. Hastaneden çıktıktan 1 hafta sonra çekinmiştik bu fotoğrafı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Are Not My Hero -Minsung-
Fanfiction{MY HERO -MİNSUNG- FİCİNİN 2. KİTABIDIR} {İLK KİTABI OKUMADAN OKUMAYINIZ}