(1 ay sonra)
Evet şuanda Tayland'dayız. Neden mi? Çünkü Minho ile evleneceğim! Üstelik çifte düğün yapacağız ve bizimle birlikte Felix ve Hyunjin de evlenecek!
Minho: Hazır mısın sevgilim?
Jisung: Hazırım sevgilim.
Onümüzdeki kapılar açıldı ve yavaş adımlarla sahilde kurulan düğün yerimize doğru ilerledik.
Bizim önümüzde kol kola girmiş Hyunjin ve Felix vardı. Neymiş efendim kendileri evlenme kararını bizden önce aldıkları için önden onlar gidecekmiş.
Gerçekten önden hangi çiftin gideceğini uzun uzun tartıştık ve en sonunda onlar kazandı. Şimdi Minho ve bende arkadan onları takip ediyoruz.
Hemen yanımda duran Minho'ya baktım. Sonunda o gün gelmişti. Minho ile evleniyordum! Hayatımın en mutlu günü olabilir.
Nikah memurunun yanına kadar ilerledik ve yanına yaklaştığımızde durduk. Sandalye falan koymamıştık bu yüzden ayakta duruyorduk. Sadece imzaları atmamız için bir kürsü koymuştuk.
İlk önce Felix'ler evlenecekti, sonra biz.
Nikah memuru: Bay Hwang Hyunjin, Lee Felix'i eş olarak kabul ediyor musunuz?
Hyunjin, Felix'in gözlerinin içine bakarak bağırdı.
Hyunjin: Ediyorum!
Felix'in kulakları için bir Fatiha okuyabiliriz bence. Hyunjin'le benim aramda mesafe olmasına rağmen kulaklarım si- sevildi.
Herkes Hyunjin'in cevabından sonra alkışlamaya başladı. Minho ve bende alkışladık tabi.
Nikah memuru: Bay Lee Felix, Hwang Hyunjin'i eş olarak kabul ediyor musunuz?
Felix'de kocasından eksik kalmayarak bağırdı.
Felix: Evet!
Bu gün sağ çıkarsam ne mutlu bana.
Asıl şimdi ölecektim çünkü bir kaç dakika içinde Minho kocam olacaktı! Aşırı stresli ve heyecanlı bir durum.
Hyunjin ve Felix öpüşmelerini bitirdikten sonra kenara çekildi ve sıra bize geldi.
Nikah memuru: Bay Lee Minho, Han Jisung ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?
Minho bana döndü ve vözlerimin içine baktı. Öyle bir baktı ki sanki gözlerinde kayboldum. Gözlerinde ilk önce aşkı, sonra geçmişimizi gördüm. Minho ile tanışma hikayemiz biraz kötü bir şekilde olsa da sonu iyi bitti. Şimdi ne Seojun var ne de arkadaşları. Artık yanımda benden nefret edip zorbalık yapan kişiler yok. Sadece beni sevenler ve benim sevdiğim kişiler var. Hayatımın en mutlu günü gerçekten de bu gün.
Minho tekrar memura döndü ve hafif yüksek bir sesle bağırdı.
Minho: Evet!
En azından az önceki ayılar gibi bağırmamıştı.
Memur bana döndü ve beni resmen öldürecek soruyu sordu.
Nikah memuru: Bay Han Jisung, Lee Minho ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?
Kalbim resmen atmayı unuttu. Bedenime bir uyuşukluk çöktü. Bir an bayılacağım sandım ama kendimi bayılmamak için zorladım.
Jisung: Evet!
Felix ve Hyunjin'e okadar laf ettim ama sanırım onlardan daha fazla bağırdım. Anın heyecanıyla sesimi bile kontrol edemedim.
Minho beni belimden tuttu ve kendine doğru çekti. Dudaklarıma yapıştığı anda alkış sesleri geldi kulaklarma ama daha sonra yavaş yavaş azalmaya başladılar. Sanki bütün dünyadan soyutlanmıştım. Sadece ben ve Minho'nun olduğu bir evrene ışınlanmış gibi hissettim. Bu hislerim normal mi? Daha önce böyle hissettiğimi hiç hatırlamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Are Not My Hero -Minsung-
Fanfic{MY HERO -MİNSUNG- FİCİNİN 2. KİTABIDIR} {İLK KİTABI OKUMADAN OKUMAYINIZ}