Kendime yakınlardaki bir marketten çikolatalı süt alıp parktaki banklardan birine oturdum. Aklımdaki tek şey Minho'ydu. Neden hala onu unutamadım ki? Aradan kos koca 7 yıl geçti. O beni kesin unutmuştur. Zaten ayrılmak isteyen de oydu.
...
O parkta kaç saat oturdum bilmiyorum ama düşüncelerimden ayrılıp gerçek dünyaya döndüğümde çoktan hava kararmıştı bile.
Elimde saatlerdir boş duran süt kutusunu bir çöpe attım ve arabama bindim. Saate baktığımda 21.39'du. Bu saatte şirkette kimse kalmaz.
Şirkete gidip yarım kalan işimi bitirmem gerekiyordu. Bilgisayar hala açık beni bekliyor.
Direkt şirkete doğru sürmeye başladım.
...
Şirketin otoparkına girdiğimde hiç araba kalmamıştı. Arabamı şirkete giriş kapısının yakınına bir yere park ettim. Direkt içeriye girip asansörün çağırma düğmesine bastım. Şansıma asansör de bu kattaymış. Binip 6. kata bastım.
Kısa sürede gelmiştim. Herkes gitti diye temizlikçiler bütün ışıkları kapatmıştı. Bende önümü görüp bir şeylere çarpmamak için telefonumun flaşını açtım. Kısa koridoru geçip odamın olduğu kısma geldim.
Odamın içine girdim ve odamdaki ışıkları açtım. Bilgisayar hala olduğu gibi duruyordu.
Masama oturdum ve bilgisayardan kalan işlerimi halletmeye başladım.
...
Saate baktığımda neredeyse gece yarısı olmuştu. Son iş olarak birkaç ürün sahibini aramak kalmıştı.
Saatin geç olmasını takmayarak iş telefonumu elime aldım.
Jisung: Alo Sakura Hanım?
Sakura: Ah merhaba Jisung Bey.
Jisung: Merhaba. Bu geç saatte aradığım için üzgünüm fakat bu sıralar çok yoğunum bu yüzden bu saatte arayabildim.
Sakura: Önemli değil. Biz de hala çalışıyoruz zaten.
Jisung: Ah peki. Yeni çıkan ürününüz için reklamı biz yapmak istiyoruz.
Sakura: Yeni cilt bakım ürünümüzün reklamını yapmak için birkaç kişi daha aradı. 3 ay sonrası sizin için uygunmudur?
Jisung: Uygun tabiki de.
Sakura: Peki. O zaman 3 ay sonra görüşürüz.
Jisung: Görüşürüz Sakura Hanım.
Telefonu kapattım ve diğer bir kişiyi aradım.
Jisung: Alo. Merhaba Kai.
Kai: Merhaba Jisung.
Jisung: Bu saatte rahatsız etmiyorumdur umarım?
Kai: Yok hayır. Bende hala çalışıyordum.
Jisung: Peki. Acaba bu sezon çıkardığınız kıyafetlerin reklamını yapmak için kimi düşünüyordun?
Kai: Tabiki de sizi. Başka birisine hayatta vermem.
Jisung: Ah ne güzel.
Kai: Biliyorsun bizim reklamlar için çok fazla bir şey gerekmiyor. Bu yüzden toplantıyı 1 hafta sonra yapsak nasıl olur?
Jisung: Tabi olur.
Kai: Tamam görüşürüz o zaman.
Jisung: Görüşürüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Are Not My Hero -Minsung-
Fanfiction{MY HERO -MİNSUNG- FİCİNİN 2. KİTABIDIR} {İLK KİTABI OKUMADAN OKUMAYINIZ}